Gerçek Saadet Allah'ın Rızasına Nail Olmaktır

HABER:

BBC Arapça haber sitesinde şu başlıklı bir haber geçti: "Birleşik Arap Emirlikleri dünyanın en mutlu ülkesi olabilecek mi?" Haberin konusu şöyle, BAE 60 kişiyi ülkede mutluluğu yaymak için görevlendirmiş ve bu kişiler mutluluğu araştırmak üzere yurtdışına gidip inceleme yapacaklar.

Bu yılın Şubat ayında, hükümet mutluluk için ilk bakanlığı atadı. Bu bakanlık ülkedeki insanları mutlu etmek için çalışmak üzere görevlendirilmiştir. Birleşik Arap Emirlikleri 2016 yılında dünyada en mutlu 5 ülke arasına girmeyi umut etmektedir.

Başkan Yardımcısı ve Birleşik Arap Emirlikleri Başbakanı Şeyh Muhammed bin Raşid el Maktum şöyle açıklama yaptı: Biz aslında refah sağlayacak bir ortam oluşturarak, halkımızın mutluluğunun göstergesi olan bir toplum yaratmak istiyoruz.

Lakin bazıları bundan memnun değil, hatta Birleşik Arap Emirliklerini eleştirmekte ve göçmen işçilere karşı muamelesini kınamaktadırlar. Hükümete, hukukun üstünlüğünü, insan hakları durumunu iyileştirmek için çağrı yapmaktadırlar.

Fakat Birleşik Arap Emirlikleri bu eleştirilere kulak tıkamakta, buna rağmen Birleşik Arap Emirlikleri diğer körfez ülkelerine göre daha libareldir, diğer kültür ve inançlara kısıtlama olmaksızın izin verir. Siyasi yönden ise güçlü aileler tarafından yönetilir.

YORUM:

Mutluluk, insanın sevdiği ameli yaptıktan sonra hissettiği neticedir veya herhangi bir kişiye, insanlar tarafından yapılan şeyin neticesidir. Her şahıs mutluluğu kendi hayat ölçüsüne göre yorumlar.

İnsan uzvi ihtiyaçlarını ve içgüdülerini tatmin ettiği zaman mutlu olur, fakat bu mutluluk daimi olmayıp vakitle sınırlıdır. Mesela bir insan güzel bir ev alsa, bir kaç ay sonra bu ev sıradan bir ev olur veya pahalı bir araç satın alanın belli bir müddet sonra mutluluğu kaybolur çünkü o araba artık sıradanlaşmıştır.

Bunlar gerçek mutluluk değildir, bunlar doyum anındaki hazdır. Gerçek mutluluk Allahu tealanın rızasına ulaşmaktır. Kişinin Şeri hükümleri uyguladığında, Rabbinin yakınlığını hissettiği mutluluğu düşünün. Nice açlar vardır ki kalbi mutludur çünkü yiyeceği helaldir. Aynı zamanda üzgün zenginler vardır çünkü kazandıkları para haram yolla elde edilmiştir.

Biz mutluluğun devlet tarafından vatandaşlarının temel ihtiyaçlarının sağlanmasında yatıyor sayarsak o zaman bakanlık ve elçilere ihtiyaç gerekmez. Bu devletin görevidir ve İslam devleti anayasasının önemli bir maddesidir. Hizb-ut Tahrir'in hazırladığı İslam Devleti Anayasasının 125. maddesinde şöyle gecmektedir: "...Fert fert tüm bireylerin bütün temel ihtiyaçlarının tam bir şekilde doyurulması garanti edilmelidir. Her ferdin, lüks ihtiyaçlarını mümkün mertebe en yüksek seviyede karşılamasına imkân verilmesi garanti edilmelidir.”

Güvenlik, sağlık ve eğitim gibi temel ihtiyaçları sağlamak devletin asli görevidir ve bu ihtiyaçları beytülmalden garanti altına alır. Bu hususta Müslüman, kafir veya zengin fakir ayrımı yapılmaz.

Bu işlerin hepsi insanların işlerinin güdülmesidir. Resul sas'in şu sözü gibi: «الإِمَامُرَاعٍوَهُوَوَمَسْؤُولٌعَنْرَعِيَّتِهِ» "İmam çobandır, sürüsünden sorumludur" ^{(Buhari Abdullah ibn Ömer'den tahric etti)}

Allahu Teala'dan bize şeriat yasalarıyla yöneten raşidi halife nasip etmesini diliyoruz. Ancak o zaman gerçek mutluluğu hissederiz. O bizim mevlamızdır ve O her şeye güç yetirendir.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi Adına

Afra Turab