Pazartesi, 23 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/25
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Erdoğan, Filistin Konusunda Abdülhamid’i Değil, Mustafa Kemal’i Örnek Gösteriyor!

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber-Yorum

Erdoğan, Filistin Konusunda Abdülhamid’i Değil, Mustafa Kemal’i Örnek Gösteriyor!

Haber:

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla Millî Savunma Üniversitesi (MSÜ) Kara Harp Okulu Diploma ve Sancak Devir Teslim Töreni gerçekleştirildi. Törende mezun olan teğmenlere hitap eden Erdoğan şu ifadeleri kullandı:

“Ecdadın dört asır boyunca barış, huzur ve esenlik içerisinde yönettiği Kudüs'e biz sırtımızı nasıl dönebiliriz? Gazi Mustafa Kemal'in, düşman postalı değdirmemek için mücadele ettiği Filistin topraklarına biz gözlerimizi nasıl kapatabiliriz? Gazi, niçin Bingazi'deydi, oraya niye gitmişti, mücadele etmişti? İşte bu vatan aşkı ile bu ruhun adımıydı...” (30.08.2024-Independent Türkçe)

Yorum:

Gazze’de savaş uzadıkça, Gazze halkı her türlü zulüm ve imkânsızlığa rağmen sabırla direnmeye devam ettikçe, sadece Yahudi varlığı ve ABD zor durumda kalmıyor; aynı zamanda İslam beldelerinin yöneticilerinin gerçek yüzleri tüm çıplaklığıyla açığa çıkıyor. Artık düşmeyen tek bir maske, ifşa olmayan tek bir ihanet kalmadı. İslam İşbirliği Teşkilatı üyesi 57 ülke liderinin tek bir halife etmediğine tüm Müslümanlar iliklerine kadar hissederek şahit oldu.

Özellikle “Kudüs kırmızı çizgimiz” edebiyatı üzerinden on yıllardır Müslümanları aldatarak gasıp varlığı meşrulaştırmaya çalışan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın istismarı ve samimiyetsizliği ortaya çıktı. Artık hiçbir hamasi slogan Gazze’ye yapılan ihaneti örtemiyor. Nasıl ki “İsrail haritadan silinmelidir” diyerek Aksa Tufanı yapılırken kendilerine haber verilmediği bahanesiyle Gazze’nin haritadan silinmesini seyreden İran rejimi ümmetin gözünden tamamen düştüyse, hâlâ Azerbaycan’ın SOCAR şirketinin Türkiye üzerinden Yahudi varlığına petrol sağlamasına izin veren Erdoğan ve yönetimi de Gazze’deki açık ihanetinden sonra ümmetin gözünden tamamen düştü.

Hem Gazze’de hem de Türkiye’de ümmetin evlatlarını Siyonist katillere teslim eden yöneticilere karşı büyük bir öfke var. Yöneticiler ile ümmet arasındaki ilişki, Rasulullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in hadisinde bahsettiği şu noktaya geldi: “İdarecilerinizin en şerlileri o kimselerdir ki, siz onlardan nefret edersiniz, onlar da sizden. Siz onlara lanet okursunuz, onlar da size lanet okur...” (Müslim, İmare: 65, 66; Tirmizî, Tefsîr-i Sûre: 49)

İşte ümmet ve yöneticiler arasında bu ayrışma ve fikri kopuş, Türkiye özelinde çok sayıda kişinin sandığa gitmeyerek Erdoğan’ın yerel seçimleri kaybetmesine neden olurken, Erdoğan ise seçim sonrası Gazze konusundaki içi boş söylemlerinin işe yaramadığını fark ettikten sonra kendisine yeni limanlar aramaya koyuldu. Artık iktidar için yeni trend Kemalizm güzellemeleri yapmak; Kemalistlerin yaptığı gibi Müslüman halkın inancını aşağılamak pahasına gerçekleri ters yüz ederek her konuda Mustafa Kemal’i kahramanlaştırmak oldu.

Öyle ki, bizzat Diyanet İşleri Başkanı tarafından Allah’ın evinde ateist olduğu bilinen ve İslam şeriatını yürürlükten kaldıran Mustafa Kemal’e rahmet okunarak dua ediliyor. Hiçbir hakaret içermeden Mustafa Kemal’e rahmet okunamayacağını söyleyen Müslümanlar ise tutuklanarak cezaevlerine atılıyor. İktidarın Kemalist cenaha selam duran ezik siyaseti öyle bir noktaya vardı ki, Erdoğan katıldığı Kara Harp Okulu mezuniyet töreninin ardından bir grup teğmen kılıçlarını tokuşturarak genelde darbeci zihniyet tarafından Müslüman halkı tahkir ve tehdit etmek için kullanılan "Mustafa Kemal'in askerleriyiz" sloganı atarak yemin metni okudular.

Garabet ve ihanetler silsilesi sadece bunlarla sınırlı değil. Şimdi Erdoğan, Filistin’in işgal ve katliamdan kurtulması konusunda Filistin’i canı pahasına koruyan Abdülhamid’i değil, İngilizlere karşı savaşmamak için Suriye-Filistin cephesinden 75 bin esir vererek çekilen Mustafa Kemal’i örnek gösteriyor. Aslında kendisi de çok iyi biliyordur ki Filistin, Mustafa Kemal tarafından İngilizlere teslim edildi. Bu teslimiyetin sonunda Mustafa Kemal’in Suriye bölgesinde geri çekildiği nokta adeta İngilizlerle anlaşma yapılmış gibi Türkiye Cumhuriyeti’nin sınırları sayıldı. Kısa bir süre sonra Osmanlı Hilafet Devleti saf dışı bırakılarak Lozan imzalandı, hilafet kaldırıldı ve İngilizlerin vaat ettiği üzere Filistin toprakları üzerinde Yahudilere devlet verildi.

Fakat bu gerçeğe rağmen Erdoğan, sırf Kemalistlere yaranmak için Filistin davasına Kemalizm’i bulaştırmaktan imtina etmiyor. Oysa bugüne kadar Erdoğan’a destek veren Müslümanların Filistin davasına bakışı, Siyonistlerin kirli parasını ret ederek, Filistin’den Yahudilere bir karış toprak vermektense ölmeyi yeğleyen Sultan Abdülhamid’in duruşu gibidir. Ancak Erdoğan, o izzetli duruşa sahip olmadığı için hak ettiği şekilde tarihte yerini alacaktır. Tarih, Erdoğan’ı soykırımcı katillere lojistik destek sağlayan, “İsrail’i” korumak için bölgeye gelen ABD uçak gemisiyle önce ortak tatbikat yapıp sonra İzmir limanına demirleten, Mustafa Kemal’in askeri olmayı İslam’ın askeri olmaya tercih eden, ümmete liderlik noktasında Aksa Tufanı ile ayağına gelen fırsatı elinin tersiyle iten ve böylece kaybedenler dünyasında yerini alan bir lider olarak yazacaktır.

فَاَذَاقَهُمُ اللّٰهُ الْخِزْيَ فِي الْحَيٰوةِ الدُّنْيَاۚ وَلَعَذَابُ الْاٰخِرَةِ اَكْبَرُۢ لَوْ كَانُوا يَعْلَمُونَ
“Böylece Allah dünya hayatında onlara zilleti tattırdı. Ahiret azabı ise elbette daha büyüktür. Keşke bilselerdi!”
[Zümer 26]

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Muhammed Emin Yıldırım

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER