Pazartesi, 23 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/25
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Ayaklanmalar, Haklar İçindir!

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber - Yorum

Ayaklanmalar, Haklar İçindir!

Haber:

Bangladeş, yaklaşık 200 kişinin hayatını kaybettiği bir haftadan uzun süren şiddetli çatışmaların ardından normal hayatına geri döndü. Ülkenin büyük bir kısmı internet hizmetinden yoksun kalırken yetkililerin yedi saatlik sokağa çıkma yasağını hafifletmesinin ardından binlerce araç başkent Dakka sokaklarındaydı.

Yorum:

Bangladeş'teki son çatışmalar sona ermiş gibi görünse de ancak derinlere kök salmış hastalık hâlâ mevcut olup bu da er ya da geç mutlaka hastalığın nüksetmesine neden olacaktır. Kontenjan sistemi, İngilizler tarafından getirilmiş olup yoksulları ve muhtaçları şikâyet ettikleri şeyleri yapmaya cezbetmek, hatta toplumu belli bir yöne çekmek için bir araç olmuştur; örneğin kadınlara yönelik iş kontenjanları, kadınların evlerinden çıkıp kazançlarıyla ülkeye yardım etmeye çekme konusunda çok işe yaramıştır. Hindistan, Pakistan ve Bangladeş daha sonra hükümetin iradesine göre kendi kontenjan sistemlerini tasarlayıp uygulamaya koymuşlardır.

Bangladeş, kontenjandaki koltukların %56’lık oranının %30’nu özgürlük savaşçılarının çocukları ve torunları için tahsis etmiştir. Bu özgürlük savaşçıları ise Batı Pakistan güçlerine karşı savaşan kişilerdir. Dolayısıyla bunun Bangladeş’in mevcut durumuna olan sadakatin bir ödülü olduğu söylenebilir. İronilerden biri de bu özgürlük için savaşanların, o zaman doğu ve batı Pakistan’ın birleşik olduğu devlete karşı savaşan kişiler olmasıdır.

Başbakan Hasina Wajid, özgürlük için savaşanlara ayrılan kontenjanın iptal edilmesini talep eden öğrencilere kötü bir şekilde muamele etmiştir; zira onların taleplerinden bahsederken alaycı bir şekilde şöyle bir yorumda bulundu: “Bizim kontenjanı kimin için korumamız gerekiyor?” Nitekim onlar, 1971’de Doğu Pakistan halkına karşı gönüllü olarak savaşan kişilerdi ve bu da başlı başına utanç duyduğumuz bir trajediydi.

Meymun İbn-i Siyah Enes İbn-i Malik’e şöyle sordu: Ey Ebu Hamza! Müslümanın canını ve malını haram kılan şey nedir? O da şöyle cevap verdi: “Kim Allah'tan başka ilah olmadığına şehadet eder, kıblemize yönelir, bizim gibi namaz kılar ve bizim gibi hayvan boğazlarsa, o Müslümandır. Müslümanların kazandığı hakları elde eder ve onlarla aynı sorumlulukları paylaşır.” [Sünen-i Nesai.]

Yukarıdaki hadis, bir Müslümana haram olan şeyi ve hiç kimsenin bir Müslümanı diğerine tercih edemeyeceğini açıkça belirtmektedir. Peki Allah ve Rasulü bize bir şeyi haram kıldığında, hükümetlerimiz nasıl olur da bunu birbirimize karşı kullanabilir. Dolayısıyla Müslümanların başındaki hiçbir yöneticinin, gençlerine öldürmeyi emretmeye, onları eğitmeye ve bunun karşılığında onlara para ödemeye hakkı yoktur. Bu yüzden gençlerin, mücadelelerinin, sömürgecilerin geride bıraktığı ve şu an iktidardaki ajanlarının takip ettiği iğrenç rejime karşı olması gerektiğini anlamaları gerekir. Zira Pakistan’ın kuruluşunun üzerinden 75 yıl geçti ve Hindistan yarımadasındaki Müslümanlar içlerindeki görünmez bir düşmanla savaşıyorlar.

Hindistan yarımadasındaki halkların aralarındaki uyumu ortadan kaldırmak yoluyla halkların birliğini yıkan ve onun yerine açgözlülük ve kişisel çıkarı yerleştiren Doğu Hindistan Şirketi’nin ortaya çıkışı olmuştur. Böylece önemli bir üretim merkezi olan Bengal, Doğu Hindistan Şirketi’nin tuzağına düşmüştür. Zira Siraj ud-Daulah gibi yöneticiler İngilizlere karşı korkusuzca savaşıp şehadete nail olmuşlar, daha sonra Mir Cafer gibi hainlerin yardımıyla onların yerine Hasina Wajid gibi yöneticiler geçmiştir.

Bangladeş halkı yeterince acı çekmiştir. Zira Bengal kıtlığı, Rohingya krizi, Batı Pakistan’dan kanlı ayrılık ve şu anda devam eden baskı altındadır. Nitekim ümmet, kendisini yöneten hainlerden kurtulup İslam ümmetinin işlerini gözetecek ve doğudaki verimli topraklardan ve aynı şekilde dünyanın geri kalanından Hasina gibi yabani otları ortadan kaldıracak Hilafet kurulduğunda, bu bozulma tamamen tersine dönecektir. Kontenjan sistemi onların suçlarının küçük bir kısmı olup bu da Bengal halkının yollara inmesine yol açmıştır.

Bir zamanlar şanlı olan bu ülke, İslam’ın nuruyla yeniden şanına kavuşacak ve gençler de sokaklarda savaşmak yerine cihat yoluyla dünyanın kapılarını İslam’a açacaktır. Bu şeref mertebesine ulaşabilmek için Müslüman gençlerin, zulmün karşısında birlik olmaları ve her iki cihanda da kurtarıcıları olacak Hilafeti kurmak için çalışmaları gerekmektedir.

يَسْتَبْشِرُونَ بِنِعْمَةٍ مِّنَ اللهِ وَفَضْلٍ وَأَنَّ اللهَ لاَ يُضِيعُ أَجْرَ الْمُؤْمِنِينَ

Onlar, Allah'tan gelen nimet ve keremin; Allah'ın, müminlerin ecrini zayi etmeyeceği müjdesinin sevinci içindedirler.” [Al-i İmran 171]

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Ahlak Cihan

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER