Pazartesi, 23 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/25
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Azerbaycan Petrolü, Türkiye Üzerinden Yahudi Varlığına Taşınmaya Devam Ediyor!

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber-Yorum

Azerbaycan Petrolü, Türkiye Üzerinden Yahudi Varlığına Taşınmaya Devam Ediyor!

Haber:

“İsrail'e” Türkiye üzerinden petrol sağlayan Azerbaycan Devlet Petrol Şirketi SOCAR, İstanbul'daki binası önünde protesto edildi. Protestoyu düzenleyen “Filistin için Bin Genç” grubu, “İsrail'e” petrol sağlayan şirkete kırmızı boyalar fırlatarak tepkilerini gösterdi. Grup, "Bu topraklardan işgali, soykırımı besleyenlerin yakasındayız, bu kanlı ticarete geçit vermeyeceğiz!" şeklinde sloganlar attı. (Karar Gazetesi / 31.05.2024)

Yorum:

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, iktidarın kaybettiği 31 Mart yerel seçimlerinden hemen sonra Yahudi varlığı ile ticari ilişkiyi durdurduklarını, Türkiye’den giden 54 ürünle ilgili ihracat kısıtlaması kararı aldıklarını duyurmuştu. Erdoğan daha sonra yaptığı birçok açıklamada, Türkiye-“İsrail” arasındaki 9,5 milyar dolarlık ticaret hacmine rağmen Gazze halkına destek olmak için ticareti tamamen kestiklerini söyledi. Cumhurbaşkanı ayrıca toplantı konusu ve içeriği ne olursa olsun konuştuğu her platformda, “İsrail’in” bir terör devleti olduğunu, Netanyahu’nun soykırımcı bebek katili olarak yargılanması gerektiğini dile getirmektedir.

Erdoğan’ın Yahudi varlığına yönelik gittikçe dozunu artıran öfkeli sözlerini dinleyen bir kişi onun “İsrail’e” büyük bir düşmanlık beslediğini, Gazze halkının zafer kazanması için tüm cehdini harcadığını zannedebilir. Daha doğrusu kendisi Müslüman halkların böyle düşünmesini ister ve ortaya koyduğu tüm çabalar bunun içindir. Zira gerçeğin Erdoğan’ın anlatısından çok farklı olduğunu görmek için laf yerine icraata bakmak yeterli olacaktır.

Türkiye gerçekten Siyonist çeteye ticareti durdurdu mu? Yoksa farklı kanallar üzerinden devam ettiriyor mu? Bu şimdilik net değil. En azından bugüne kadar kamuoyuna yansımadı. Lakin kısıtlama kararı alınan jet yakıtı, çimento, demir, çelik gibi ürün gruplarının arasında gıda maddeleri bulunmuyor. Kudüs Haber Ağı (Quds News Network) şubat ayında yayınladığı haberde, Türkiye’nin “İsrail'e” en fazla sebze ve meyve ihracatı yapan ülkelerin başında geldiğini ortaya koymuştu.

Yani Yahudi varlığı 7 ay boyunca Gazze halkını açlığa ve susuzluğa mahkum ederken Türkiye işgalci teröristleri besleme konusunda birinci oldu. Türk Ticaret Bakanlığı 9 Nisan itibarıyla tüm ticaretin durduğunu açıklasa da, iktidarın bu konuda hiçbir inandırıcılığı bulunmuyor. Zira iktidar cenahı Gazze’de soykırım yapılırken işgalci varlıkla yapılan ticareti önce inkar etti, sonra uluslararası anlaşmalar gereği engelleme imkanı olmadığı açıklanarak, ticaretin sürmesini eleştirenler üçüncü ülkelerin ajanı olmakla itham edildi. En sonunda kamuoyu baskısı galip gelince itiraf etmek zorunda kalındı ve ticaretin durdurulduğu açıklandı.

Bugün aynı durum SOCAR şirketinin Türkiye üzerinden Yahudi varlığına petrol satması meselesinde yaşanıyor. Türkiye'nin “İsrail’le” ticareti kısıtlama açıklamasına rağmen Bakü-Ceyhan-Tiflis Boru Hattı üzerinden Yahudilere petrol taşınıyor. Azerbaycan devleti “İsrail'in” petrol ihtiyacının yüzde 40'a yakınını karşılarken, bu kanlı ticarete özellikle SOCAR şirketi aracılık yapıyor. Birçok Sivil Toplum Kuruluşu, gençlik yapılanmaları ve bir bütün de Türkiye halkı Türkiye’nin sadece kendi ürünlerine kısıtlama getirilmesinin yeterli olmayacağını, Yahudi soykırım çetesine Türkiye üzerinden giden ürünlere de engel olunması için protestolar düzenliyor.

Sözde “İsrail’e” yaptırım uyguladığını söyleyen iktidar ise bu engellemeye hiçbir şekilde yanaşmıyor. Çünkü Erdoğan ve diğer yetkililer samimi değiller. Bu samimiyetsizlik sebebiyle Yahudi varlığının elçilik ve konsoloslukları hala kapatılmadı. Hala Netanyahu başta olmak üzere “İsrail’li” katiller sürüsüne Türkiye’de hukuki süreç başlatılmadı. Türk vatandaşlığına sahip olup Gazze’de savaşmaya giden “İsrail’li” teröristler hala cezalandırılmadı ve sınır dışı edilmedi.

Dahası Yahudi dostu, laik diktatör Aliyev rejiminin petrol şirketi SOCAR’ı protesto eden gençler şafak operasyonuyla göz altına alınarak Siyonist soykırımcılar desteklenmeye ve korunmaya devam etmektedir. O halde soru şudur: “İsrail” terör devleti ise Netanyahu hükümeti ve ahlaksız soykırımcı askerleri suçlu ise neden SOCAR gibi onun katliamlarına destek verenler değil de suçluların Türkiye’den kovulmasını isteyen gençler cezalandırılıyor? Bunun adı tek kelimeyle iki yüzlülüktür! Kurtla iş tutup kuzuyla ağlamaktır.

Diğer taraftan SOCAR şirketi yaptığı açıklamada "İsrail'e" doğrudan ham petrol satmadıklarını söyledi. Fakat SOCAR'ın iş yaptığı şirketlerin hangi ülkeye petrol satacaklarına karışmayacaklarını söyledi! Yani aslında bebek katillerine yapılan satışı dolaylı yoldan kabul etti. SOCAR'ın bu açıklaması iktidarın işgalci varlıkla ticaret konusunu ilk başta kurnazca inkara yeltenip sonra kamuoyu baskısı nedeniyle itiraf etmek zorunda kaldığı açıklama ile birebir örtüşmektedir.

Şimdi SOCAR’A karşı yapılan bu protesto provokasyon olarak etiketlenip Gazze’ye Azerbaycan ve Türkiye işbirliğinde yapılan ihanet 'iki devlet tek millet' argümanıyla örtülmeye çalışılıyor. Fakat ne yapılırsa yapılsın, Gazze'nin tufanı Haçlı-Yahudi ittifakına destek veren hainleri ifşa edip safları netleştirmeye devam edecektir. Ve Allah'ın izniyle çok yakında Raşidi Hilafet Devleti kurulup İslam'ın güneşi parladığında işgalci Yahudilerle birlikte tüm ihanet edenler ümmetin bünyesinden sökülüp atılacaktır.

Tıpkı Rasulullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in Medine hakkında yaptığı benzetme gibi...

Şöyle buyurmuştur: «الْمَدِينَةُ كَالْكِيرِ تَنْفِي خَبَثَهَا وَيَنْصَعُ طَيِّبُهَا»"Medine bir körük gibidir. Pisliklerini fırlatıp atar, temiz olanlarını daha da parıldatır.” (Buhari ve Müslim)

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Muhammed Emin Yıldırım

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER