Salı, 24 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/26
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
İran liderliği Artık İslam'ın ve Ümmetin Yanında Yer Almayacak mı?

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber-Yorum

İran liderliği Artık İslam'ın ve Ümmetin Yanında Yer Almayacak mı?

Haber:

20 Nisan 2024’te Washington Post, "ABD, Gazze savaşı için olası bir son oyunun parçalarını bir araya getiriyor" başlıklı bir makalede, “Görünen o ki Gazze savaşı kontrol altına alınmış olup bu da bundan sonra birçok kişinin korktuğu bölge çapındaki yangından kaçınılmasına yol açıyor” dedi. Hamas 7 Ekim’de Yahudi varlığına saldırdı ve bu da kısmen, geçen hafta Amman’da McGurk ile selefi Pazar günü Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi’nin hayatına mal olan kazanın ardından helikopterde hayatını kaybeden İran'ın yeni Dışişleri Bakanı Yardımcısı Ali Bagheri Kani arasında yapılan toplantı da dahil olmak üzere İran ve ABD arasındaki sessiz görüşmelerden kaynaklanıyor.

Yorum:

Amerikan karşıtı söylemlerine rağmen İran liderliği sürekli olarak “Büyük Şeytan” ABD’ye yardım ediyor.Böylece İran, Yahudi varlığının Gazze’ye yönelik savaşının kontrol altına alınmasını kolaylaştırmak için Amerika ile gizli görüşmelerde bulundu ki bu da pratikte Gazzeli Müslümanları soykırıma ve açlığa terk etmek anlamına geliyordu.

Ayrıca Financial Times’ın 14 Mart 2024 tarihli “ABD, Kızıldeniz saldırılarına ilişkin İran'la gizli görüşmelerde bulundu” başlıklı haberinde, “ABD’nin bu yıl İran’ı ikna etmek amacıyla onunla gizli görüşmelerde bulunduğu" belirtildi.Amerikalı ve İranlı yetkililere göre Tahran, Kızıldeniz'deki gemilere yönelik saldırıları sona erdirmek için Yemen Husi hareketi üzerindeki nüfuzunu kullanacak.Amerikan heyetine Beyaz Saray Ortadoğu Danışmanı Brett McGurk ve onun İran elçisi Abram Paley başkanlık etti.Aynı zamanda Tahran’daki baş nükleer müzakereci olan İran Dışişleri Bakan Yardımcısı Ali Bagheri Kani, İslam Cumhuriyeti'ni temsil etti.(Finansal Times) Böylece İran liderliği, nüfuzu altındaki silahlı hareketleri desteklemek için silahlı kuvvetlerini seferber etmek yerine, Yahudi varlığına yönelik tehdidi kontrol altına almıştır.

İran rejiminin Amerikan çıkarlarını bu şekilde kolaylaştırması, siyasete İslam ve onun şerî hükümleri açısından bakan bir Müslüman için hiç şaşırtıcı değildir. Hatta Böyle bir Müslümanın, İran rejiminin ihanetine dair deliller bulmak için siyasi metinleri derinlemesine araştırmasına bile gerek yoktur. Zira bu, İran liderliğinin davranışlarının şerî hükümlerle çelişmesinde ortaya çıkmaktadır.

Birincisi: İran rejimi Allah'ın indirdikleriyle hükmetmiyor. Oysa Allahu Teala şöyle buyurmuştur: وَمَنْ لَمْ يَحْكُمْ بِمَٓا اَنْزَلَ اللّٰهُ فَاُو۬لٰٓئِكَ هُمُ الظَّالِمُونَ Allah’ın indirdikleriyle hükmetmeyenler zalimlerdir.” [Maide 45] Bunun yerine İran ekonomisi, tarım arazileri, madenler, enerji, kurumsal yapılar, finans ve vergilerle ilgili şerî hükümlere aykırı olan kapitalist bir ekonomidir. Ayrıca İran, ırklarını ve fikri mezheplerini gözetmeksizin tüm Müslümanlar için tek bir İmameti veya Hilafeti öngören İslami yönetim sistemiyle çelişen milliyetçilik üzerine kurulu ulus bir devlettir.

İkincisi: İran, Suriye tiranı Beşar Esad’ın yüzbinlerce Müslümanı korkunç ve uzun süreli bir katliamla öldürmesine ve şehit etmesine yardım etti. Suriyeli Müslümanlar onun zulmüne karşı “Halk rejimi devirmek istiyor” sloganıyla ayaklanmıştı. Zira Müslümanlar, İslam'daki vacipleri olan İslam esası üzerine tirana karşı çıktılar. Çünkü Allah'a ve Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem’e isyanda, emir sahibine itaat yoktur. Nitekim Allahu Teala şöyle buyurmuştur: يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا أَطِيعُوا اللهَ وَأَطِيعُوا الرَّسُولَ وَأُولِي الْأَمْرِ مِنكُمْ فَإِن تَنَازَعْتُمْ فِي شَيْءٍ فَرُدُّوهُ إِلَى اللهِ وَالرَّسُولِEy iman edenler! Allah’a itaat edin. Rasul’e ve sizden olan ululemre (idarecilere) de itaat edin. Eğer bir hususta anlaşmazlığa düşerseniz onu Allah’a ve Rasul’e götürün” [Nisa 59] İran liderliği, Suriye'deki Müslümanların şerî vaciplerini yerine getirmelerini desteklemek yerine, Amerika'nın ajanı Beşar’ı iktidarda tutmak için Rusya ile birlikte yoğun, maliyetli ve tam bir çaba içinde çalışmıştır.

Üçüncüsü:İran liderliği Gazze'ye destek vermek için ordu gönderme görevini ihmal etmiştir. Hem de Allah Subhanehu ve Teala’nın şöyle buyurmasına rağmen: يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا مَا لَكُمْ إِذَا قِيلَ لَكُمُ انفِرُوا فِي سَبِيلِ اللهِ اثَّاقَلْتُمْ إِلَى الْأَرْضِ أَرَضِيتُم بِالْحَيَاةِ الدُّنْيَا مِنَ الْآخِرَةِ فَمَا مَتَاعُ الْحَيَاةِ الدُّنْيَا فِي الْآخِرَةِ إِلَّا قَلِيلٌEy iman edenler! Size ne oldu ki, «Allah yolunda savaşa çıkın!» denildiği zaman yere çakılıp kalıyorsunuz? Dünya hayatını ahirete tercih mi ediyorsunuz? Fakat dünya hayatının faydası ahiretin yanında pek azdır.” [Tevbe 38]İran, İran'ın güçlü silahlı kuvvetleri liderliğinde Yahudi varlığına karşı ümmet düzeyinde cihat ilan etmek yerine, kendisini insansız hava araçları ve füzelerle kolayca püskürtülebilecek sınırlı saldırılarla sınırlandırdı.

Dördüncüsü:İran liderliği, Filistin için Amerika'nın, mübarek toprakların çoğunu işgalci Yahudi varlığına teslim edilmesini içeren iki devletli çözümünü kabul etmenin yolunu açmak için çalışıyor. Hem de Allah Subhanehu ve Teala’nın şöyle buyurmasına rağmen bunu yapıyor: وَأَخْرِجُوهُم مِّنْ حَيْثُ أَخْرَجُوكُمْ وَالْفِتْنَةُ أَشَدُّ مِنَ الْقَتْلِSizi çıkardıkları yerden siz de onları çıkarın.Fitne, savaştan (adam öldürmekten) daha kötüdür.” [Bakara 191]Nitekim 24 Nisan 2024’te İran Cumhurbaşkanı'nın ziyaretinin sonrasında Pakistan İslam Cumhuriyeti ile İran İslam Cumhuriyeti arasında yapılan ortak açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Adil, kapsamlı ve kalıcı bir çözüme desteklerini bir kez daha teyit ettiler…”

Bunlar, İran liderliğinin İslam’a ve ümmetine karşı işlediği suçlardan sadece birkaçıdır.İran liderliğinin, Allah'ın izniyle geri dönüşü yaklaşan Raşidi Hilafet ile nasıl muamele edeceğini zaman gösterecek.Derin İran milliyetçiliğine ve mezhep düşmanlığına teslim olmak gibi büyük bir hata mı yapacak, yoksa tövbe edip Amerika’nın başını çektiği sömürgeci Batı düşmanlarına karşı İslam’ın ve ümmetinin yanında yer almak gibi cesur bir adım mı atacak?

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Musab Umeyr – Pakistan

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER