Pazartesi, 23 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/25
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Uluslararası Seyrüseferi Koruma Bahanesiyle Kızıldeniz'de Silahlanma Yarışı!

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber-Yorum

Uluslararası Seyrüseferi Koruma Bahanesiyle Kızıldeniz'de Silahlanma Yarışı!

Haber:

Belçikalı bir firkateyn, Avrupa’nın Kızıldeniz’deki "Aspides" misyonuna katıldı. (Ajanslar, 4 Mayıs 2024)

Yorum:

Husiler, Aksa Tufanına destek amacıyla Kızıldeniz’den geçen gemilere yönelik tehditlerini açıkladığından bu yana büyük güçler, Kızıldeniz’in stratejik ve askeri kontrolü için yarışıyor. zira Amerika, Kızıldeniz’de uluslararası seyrüseferin korunması başlığı altında sözde (Refah Muhafızları’nı) kurarak Husilere karşı askeri operasyonlara öncülük etti. Her ne kadar bazı ülkeler Sınır Muhafızı Operasyonu’na (Prosperity Guardian Operasyonu) katılacaklarını açıklasa da operasyondaki aktif ülkeler Amerika ve İngiltere’dir. Bu arada Avrupa Birliği, Kızıldeniz’de seyrüseferi korumak için kendi “Aspides” operasyonunu açıkladı, bu operasyonunu Amerika ile paylaşmadı ve bugün oradaki gemilerin güvenliğini sağlamak için bir Belçika firkateynini ekledi.

Amerika, Kızıldeniz'deki askeri operasyonlara ilişkin İran ve Husilerle doğrudan veya aracılar yoluyla yaptığı görüşmeleri gizlemedi;geçtiğimiz hafta da İran askeri gemisinin “Refah Muhafızı’nın” gözetimi altında Kızıldeniz’den ayrıldığı ve gemiye bir zarar gelmediği açıklanmıştı!Amerika’nın Husilere yönelik operasyonlarının, devrik Ali Salih’in ordusuna ve ülkenin altyapısıyla ilgili sivil hedeflere yönelik sözde “Kararlılık Fırtınası’nın” başlangıcındaki Suudi hava saldırıları gibi hiçbir faydası olmadı!

Görünen o ki Husilerin Kızıldeniz'deki gemilere saldıracağına ilişkin duyurusu,Amerika’ya Kızıldeniz üzerinde stratejik kontrol sağlamak için bir bahane oluşturmak ve uluslararası seyrüseferi koruma bahanesi altında bazı ülkeleri oradaki Amerikan varlığının yararına kullanmak için İran ile Amerika arasında tertip edilmiştir. Zira Husilerin askeri ve sivil açıdan güvendiği Hudeyde Limanı’na halen herhangi bir zarar verilmeden dört bir yanından gemiler kabul ediliyor veya limana giden gemiler herhangi bir denetime tabi tutulmuyor. Tıpkı daha önce Arap Koalisyonunun, Kararlılık Fırtınası’nın başlangıcında Cibuti limanında Hudeyde’ye giden gemilere denetimler uygulaması ve ardından da onların Hudeyde limanına gitmelerine izin vermesi gibi; yani bunların hepsi bugün (Amerikan Refah Muhafızı’nın) koruması altında yapılıyor!

Amerika, stratejik ve ekonomik açıdan aşırı önemi nedeniyle, başta Kızıldeniz olmak üzere uluslararası koridorları ve boğazları kontrol etme yönündeki kadim stratejik arzusunu gerçekleştirmek için İran’ın hizmetlerinden yararlanmakta ve savaş gemilerini seferber etmektedir.

Ancak öte yandan Amerika’nın azılı rakibi olan İngiltere, Amerikalıları Kızıldeniz’de yalnız bırakmamış, varlığını onlarla paylaşmış ve oradaki askeri operasyonlara katılmıştır.Her ne kadar bu Amerika’nın öncülüğünde olsa da Amerika’nın Kızıldeniz’de yalnız olmaması için Avrupa “Aspides” operasyonu kapsamında İngiltere ile ittifak halinde olan Avrupa ülkelerinin varlığıyla birlikte İngiliz varlığı da Avrupa yoluyla mevcuttur. Nitekim İngiliz Independent, İngiltere'nin uluslararası seyrüseferi korumak için BAE himayesi altında kurduğu geçiş konseyini silahlandırmayı düşündüğünü duyurdu. Ayrıca Körfez İşbirliği Konseyi Genel Sekreteri geçen hafta, uluslararası toplumun, uluslararası seyrüseferi korumak için Raşid el-Alimi’nin meşruiyetine bağlı Yemen Sahil Güvenliğine yardım etmesi gerektiğini belirtti. İşte bütün bunlar Husileri tehdit ediyor ve Amerika’nın Kızıldeniz’deki projesini sekteye uğratıyor.

Sonuç olarak ister Amerikan projesini uygulayan İran’a tabi olanlar olsun, isterse yeni eski sömürgesi Aden’e tutunan İngiltere’ye hizmet eden Birleşik Arap Emirlikleri’ne tabi olanlar olsun, Yemen’in yöneticileri hem ülkeyi hem de halkını umursamıyorlar. Zira kendileri için hiçbir çıkarı olmayan aralarındaki savaşların geride bıraktığı şeylerden dolayı ülke ve halkını aşırı yoksulluk perişan ediyor; aksine bunlar, denizler, koridorlar ve küresel ekonomi üzerindeki uluslararası rekabet adına yapılan ve sömürgeci kâfirlerin ve onun ajanlarının gözünde ucuz yerel askerlerin kullanıldığı savaşlardır.

Ey Yemen halkı: Aksa tufanı, kâfir Batı’nın sizin ve İslam ümmetinin üzerine üşüşmelerinin boyutunu ortaya çıkarmıştır; işte Gazze zili çalışmıştır; sizin yapmanız gereken tek şey, kendinizi işgalcinin araçlarından kurtarmak için bir sonraki adımı atmanızdır; bir sonraki adım ise, İslam ümmetinin Nübüvvet Minhacı üzere İkinci Raşidi Hilafeti kurma yolundaki adımı olsun. Hilafet için çalışanlara ne mutlu; zira sadece Hilafet sayesinde kâfir Batı'nın nüfuzu ortadan kaldırılacak, projelerinden ve araçlarından kurtulunacak, ülkemizdeki servetler muhafaza edilecek, Müslümanların kanı dökülmeyecek, şeref ve haysiyetleri muhafaza edilecektir. Bu yüzden her iki cihanda da kurtuluş için bireyler, gruplar ve ordular olarak sizleri, dinine ve ehline yardım etmek için harekete geçmeye davet ediyoruz; Allah’ın rızası ise daha büyüktür.

Allahu Teala şöyle buyurmuştur: يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا اسْتَجِيبُوا للهِ وَلِلرَّسُولِ إِذَا دَعَاكُمْ لِمَا يُحْيِيكُمْEy iman edenler! Size hayat verecek şeylere sizi çağırdığı zaman, Allah’ın ve Rasulü’nün çağrısına icabet edin.” [Enfal 24]

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Dr. Abdullah Bazib - Yemen

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER