Pazartesi, 23 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/25
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Gazze’deki Müslümanların Acılarının Ortasında Bayram Tekbirleri!

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber - Yorum

Gazze’deki Müslümanların Acılarının Ortasında Bayram Tekbirleri!

Haber:

Şüphesiz tekbir, tehlil ve tahmid sözleri bu yıl, sevinçli kutlamaların yanı sıra derin düşünceleri ve hüzünleri de artırıyor. Zira bugün hâlâ Gazze toprakları Müslümanların gözyaşları ve kanlarıyla ıslanmaya devam ediyor. Çünkü 34.000'den fazla insan kayboldu ve mülkiyetler ve evler yıkıldı. On binlerce çocuk yetim kaldı ve lanetli Yahudi varlığı Gazze’nin savunmasız sakinlerinin üzerine füze fırlatmaya devam ediyor. Şimdi ortaya çıkan soru şudur; özellikle bu şiddetli zamanda bayram tekbirlerini okumanın arkasında yatan anlamı gerçekten ne ölçüde anlıyoruz?

Yorum:

Bayram tekbirlerini anlayabilmemiz için, Hendek Savaşı olarak bilinen Ahzab olayını tefekkür etmemiz gerekiyor; nitekim Allah’ın Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem ve Ashabı, Kureyş kâfirlerinin (gruplarının) ortak güçlerine karşı savunma yapmak için Medine’nin büyük bir kısmının çevresine hendek kazdılar. Bu olay bize, o dönemde Allah’ın Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in ve Müslümanların içinde bulunduğu vahim durumu hatırlatmaktadır. Zira kuşatma boyunca Müslümanlar, çeşitli zorluk ve sıkıntılarla karşı karşıya kaldılar. Bu arada Müslümanlar, Medine-i Münevvere dışındaki Allah’ın düşmanlarının dış saldırılarına odaklanırlarken Medine’de ikamet eden Yahudiler ve münafıklar ise Müslümanlarla olan anlaşmalarını bozdular. Bu durum Müslümanların imanını öylesine sınadı ki, neredeyse onlar karşı karşıya kaldıkları iç ve dış tehditler nedeniyle umutsuzluğa kapıldılar.Ancak karşılaştıkları tehditlerin şiddetine rağmen Allah Subhanehu’nun vaadine ve Allah’ın Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in vaadine güvendiler, hiçbir şekilde geri adım atmadan ve ümitsizliğe kapılmadan sebat ettiler. Sonunda şiddetli sıkıntıların ardından Allah Subhanehu ve Teala, grupların (Ahzab) güçlerini yok eden ve Müslümanlara yardım eden şiddetli bir fırtına gönderdi; işte bunun ardından Allah’ın Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem bayram tekbirlerini tekrarlamaya başladı.

Gazze'deki Müslümanlar şu anda daha tehlikeli ve yıkıcı bir anla karşı karşıyadırlar; çünkü onlar her yönden kuşatma altındadırlar. Ayrıca onlar, saldırılara, öldürmelere, yerinden edilmelere, zulümlere ve Mısır sınırları üzerinden baskılara maruz kalıyorlar. Ayrıca Gazze’deki Müslümanlar, sadece Yahudi varlığının gece gündüz başlattığı vahşi saldırılara tahammül etmekle kalmadılar, aksine kendilerini savunma fırsatı bile bulamadılar. Dahası Mısır rejiminin Yahudi varlığının işlediği soykırımı önlemek için Müslüman kardeşlerinin sınırı geçmesine engel olması, İslam açısından esef verici bir durumdur. Mısır’ın başındaki yöneticilerin, hiçbir savunma çabası göstermeksizin Müslüman kardeşlerinin gözlerinin önünde öldürülmelerini, zulme uğramalarını ve işkence görmelerini izlemleri bir utanç ve açık bir ihanettir!

Bütün halkı Müslüman ülkelerinin, dünyanın gözünde alay konusu haline gelmesi gerçekten üzücüdür. Zira onların hepsi, lanetli Yahudi varlığının Gazze’deki Müslümanları öldürmeye ve mübarek Filistin topraklarını yok etmeye devam etmesine izin vermek için iş birliği yapıp komplo kuruyorlar. Bu yüzden Müslümanlarla hükümetleri arasında giderek büyüyen uçurum, eşi benzeri görülmemiş bir boyuta ulaştı; hatta öyle bir noktaya geldi ki, “hain”, “korkak” gibi terimler artık bu acımasız ve elem verici gerçeği ifade etmek için yeterli olmuyor.

Peki bugün İslam ümmetinin durumu nedir? Gerçekten Allah’ın dinine yardım edip onu hayatımızda korumak için çaba gösterdik mi? Dünyadaki, özellikle de büyük sıkıntı çeken Gazze’deki İslam ümmetinin durumunu gerçekten önemsiyor muyuz? Yoksa İslam ve onun tabiileri çeşitli yönlerden saldırılara maruz kaldıklarında dünya zevklerimize öncelik vererek çeşitli bahaneler üretip sessiz mi kalıyoruz?!

İslam ümmetinin 50’den fazla ulus-devlete bölünmesi ve kapitalist yaşam döngüsüyle sınırlandırılmasının yanı sıra İslami siyasi düşüncenin kaybolması çoğumuzu, bu meselenin geçiştirilmesine izin vererek ilgisizliğe ve bir anlık öfke ve pişmanlığa mı sevk etti? Hayır, aksine aramızda Gazze meselesinin bizim sorunumuz olmadığını söylemek isteyenler bile bulunmaktadır. Zira bu grup için önemli olan, geçim yollarını korumaktır. Şayet onların anlayışları buysa, o zaman kesinlikle her yıl tekrar edip durdukları bayram tebriklerinin özüne muhalefet etmişler demektir!!

Bayram tebrikleri sadece Allah Subhanehu ve Teala’ya yönelik ruhani bir davet değildir; aksine onun İslam ümmetine, Allah Azze ve Celle’ye karşı İslam’ı kamil bir şekilde yeniden tesis etme vacibini hatırlatan siyasi bir boyutu da vardır. Bu ağır vacip ise tek bir kişi veya iki kişi ya da bir grup birey tarafından karşılanamaz, aksine bu tüm İslam ümmetinin sorumluluğundadır. Bu yüzden bu vacip, bu dine yardım etmek için İslam hakkında yüksek düzeyde bir bilinci ve fedakârlığı gerektirir ki böylece Allah Subhanehu ve Teala İslam ümmetine yardım bahşetsin ve Hilafet nizamının gölgesi altındaki birlik ve liderlik yoluyla mutlak zaferi nasip etsin.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Dr. Muhammed - Malezya

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER