Haber - Yorum

Suudi Arabistan Rejimi Bir Rezilliği İşlemeden Bırakmıyor

Peki Müslümanlar Ne Zaman Onu Aleni Bir Şekilde Suçlayacaklar?!

Haber:

İngiliz The Independent Gazetesine göre Suudi Arabistanlı model Rumi el-Kahtani,önümüzdeki Eylül ayında Meksika’da yapılması planlanan Miss Universe yarışmasına katılacağını duyurdu ve bu, yarışmaya ilk kez bir Suudi kadının katılımı olacaktır. El-Kahtani (27 yaşında), yaklaşık bir milyon kişinin takip ettiği Instagram hesabında şunları yazdı: “Miss Universe International 2024 yarışmasına katılmaktan onur duyuyorum. Bu, Suudi Arabistan Krallığı'nın ilk katılımıdır.”El-Kahtani’nin katılımı, El Salvador'da düzenlenen Miss Universe 2023 yarışmasında ülkesini temsil eden ilk kadın olan ve Nikaragualı Shinice Palacios tarafından taçlandırılan Miss Bahreyn 2023 Lujane Yacoub’un katılımının ardından geldi. El-Kahtani daha önce Malezya’daki Miss Asia, Miss Arab Peace, Miss Europe, Miss Arab Unity ve Miss Middle East gibi birçok uluslararası yarışmada Krallığı temsil etmişti. (El Hurra, 27/03/2024)

Yorum:

Suud rejimi onlarca yıldır, Suudi Arabistan devletinin “İslam şeriatıyla yöneten bir İslam Devleti” olduğu fikrini kullandı. Medya makinesi veinsanları hapse atarak sistematik karalama sayesinde kitleleri sonsuza kadar aldatabileceğini zannetti. Ama 2011’de başlayan Arap Baharı devrimlerinden sonra onun için, kitlelere tebessüm etmeye yönelik bu tür umutsuz girişimlerin artık küçük çocukları bile kandıramadığı açığa çıktı. Nitekim Suud rejimi, tüm bu saptırma girişimlerinin ardından akidesi ve sistemiyle İslam’ın, çok küçük Suud rejimine büyük boy “İslam” gömleğini giydirmek için hazırlanan heykellerinden daha büyük olduğuna ikna oldu. Bu yüzden Bin Selman’ın 2017’de iktidarı ele geçirmek için harekete geçmesinden bu yana Suud rejiminin stratejisi tam tersi yönde değişti ve İslam’dan tamamen nasıl uzaklaşacağını ve kör Deccal Sudeysi ve her kötülüğe kulak tıkayan veya onu görmezden gelen bazıları gibi Şebbihalarına güvence veren bir Şebbiha adına bu devleti, İslam’a bağlama çabasından vazgeçmeyi düşündü!

Harameyn beldesinde kadınlara yönelik futbol ve güreş kulüpleri açmaktan, kadınları kadın güzellik yarışmalarına katılmaya teşvik etmekten, yani kadınların mahrem yerlerini açıp onlara “dünya kadınları” adını vermekten ve İnsanları kadınların dindarlığına göre değil de güzelliğine göre ayırt edildiğine inandırmaktan, onları yarı çıplak vücutlarına tevhit bayrağını asmaya teşvik etmeye kadar tamamı, Suudi Arabistan devletinin tevhid bayrağını reddederek onu bir başkasıyla değiştirip zayıf delillerle başka cahiliye ve küfür bayraklarına yönelmesi için bir giriş kapısıdır… Yani büyük küçük her şeyde laik Batılı yaşam tarzına ve benzerlerine göre yasmak için bir giriş kapısıdır…Ancak Bin Selman rejiminin bir süre sonra bile olsa bir değişimin olacağı kaidesini unutmuş veya hafife almış olabileceğine işaret etmek gerekir; zira Allah Subhanehu şöyle buyurmuştur: يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا مَن يَرْتَدَّ مِنكُمْ عَن دِينِهِ فَسَوْفَ يَأْتِي اللهُ بِقَوْمٍ يُحِبُّهُمْ وَيُحِبُّونَهُ أَذِلَّةٍ عَلَى الْمُؤْمِنِينَ أَعِزَّةٍ عَلَى الْكَافِرِينَ يُجَاهِدُونَ فِي سَبِيلِ اللهِ وَلَا يَخَافُونَ لَوْمَةَ لَائِمٍ ذَٰلِكَ فَضْلُ اللهِ يُؤْتِيهِ مَن يَشَاءُ وَاللهُ وَاسِعٌ عَلِيمٌ “Ey iman edenler! Sizden kim dininden dönerse (bilsin ki) Allah, sevdiği ve kendisini seven müminlere karşı alçak gönüllü (şefkatli), kâfirlere karşı onurlu ve zorlu bir toplum getirecektir. (Bunlar) Allah yolunda cihad ederler ve hiçbir kınayanın kınamasından korkmazlar (hiçbir kimsenin kınamasına aldırmazlar). Bu, Allah'ın, dilediğine verdiği lütfudur. Allah'ın lütfu ve ilmi geniştir.” [Maide 54]

İslam nizamını reddedip onu tüm detaylarıyla hayatın, devletin ve toplumun gerçekliğinden dışlamaya çalışan bir kimse, işlediği suçtan dolayı aleni olarak muhasebe edilmesi ve bir an önce durdurulması gereken bir suçludur. Zira Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle dediği rivayet edilmiştir: والَّذِي نَفْسِي بِيَدِهِ، لَتَأْمُرُنَّ بالْمَعْرُوفِ، ولَتَنْهَوُنَّ عَنِ المُنْكَرِ، أَوْ لَيُوشِكَنَّ اللَّه أَنْ يَبْعَثَ عَلَيْكُمْ عِقَاباً مِنْهُ، ثُمَّ تَدْعُونَهُ فَلا يُسْتَجابُ لَكُمْ “Nefsim elinde olana yemin ederim ki, ya marufu (iyiliği) emreder ve münkerden nehyedersiniz. Yahut Allah sizin üzerinize katından bir ceza gönderiverir de sonra O'na dua edersiniz, ama size icabet edilmez.” [Tirmizi rivayet etti.]

Peki kim, iyiliği emredip kötülükten men etme şiarını yeniden canlandırıp İbni Selman gibilerin kötülüklerini ve kâfirleri körü körüne taklit etmelerini durduracak?

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Nizar Cemal