Haber-Yorum

Ümmet Pusulasını Ne Zaman Ayarlayacak?

Haber:

Binlerce Ürdünlü, “Direnişi Destekleme ve Ürdün’ü Koruma Ulusal Forumu’nun” çağrısı üzerine Ramazan’ın ilk Cuma namazından sonra başkent Amman’ın eski merkezindeki el-Hüseyni Camisi’nin önünde “Açlık Savaşını Kırmak, Gazze'nin Kuzeyine Kara Köprüsü" başlığı altında düzenlenen gösteriye katıldı.

Kuds Basın Ajansı’nın haberine göre, etkinliğe katılanlar Gazze halkının, direnişçilerin ve Mescid-i Aksa’daki murabıtların kararlılığına olan desteklerini yinelediler ve kendilerine uygulanan ablukanın kaldırılmasını talep ettiler.

Yorum:

İşgal, Amerika ve Avrupa’nın desteği ve İslam beldelerindeki rejimlerin suç ortaklığıyla üst üste altı ay boyunca Gazze Şeridi’ne yönelik saldırılarını sürdürüyor; böylece işgalin uçakları hastanelerin çevresini, binaları, kuleleri ve sivillerin evleri bombalıyor, evleri sakinlerinin başlarına yıkıyor ve su, yiyecek, ilaç ve yakıtın girişini engelliyor.

Gazze Şeridi'nde masum savunmasız sivillere yönelik soykırım süreci devam ederken 700.000 insanın yaşadığı Kuzey Gazze ve Gazze şehirlerinde derinleşen ve devam eden kıtlık nedeniyle dünyanın birçok ülkesinde Yahudi varlığının saldırganlığını kınayan ve insani yardım sağlanmasının gerekliliğini talep eden gösteriler de devam ediyor; zira işgal, 164 gündür bu iki şehre herhangi bir yardımın girişini engelliyor.

Açlara yiyecek ve su götürmenin insani yardım sağlama açısından önemli ve gerekli bir konu olduğu doğrudur; ancak Gazze halkının ihtiyacı olan şey, üzerlerindeki zulmün kaldırılması ve düşmanlarına karşı onlara yardım edilmesidir.

Yahudi varlığının Gazze’ye yönelik saldırısına köklü çözümün pusulasını un çuvallarının ulaştırılması olasılığı etrafında döndürmek, hem saptırıcı hem de vahşi işgalcinin savunmasız sivillere yönelik bariz saldırganlığının ortadan kaldırılması ve yok edilmesi şeklindeki ana meseleyi baltalamaktır; halkların zihinlerinden kaybolan köklü çözüm işte budur; zira düşmana tepki vermek yardım sepetleri atmakla ve suçlu katilden ateşkes dilenmekle olmaz. Aksine köklü çözüm, askeri orduları harekete geçirmek, silahları düşmanlara doğrultmak ve suçlu katillerden intikam almakla olur.

Halkların çağrısı, başta madalya ve nişan sahipleri olmak üzere İslam ümmeti içindeki tüm güç kaynaklarına yönelik olmalıdır; zira musibet çok büyük olup yiyecek sepeti atmakla veya ateşkesle son bulmayacaktır, aksine İslam’ı tatbik edecek, ordulara liderlik edecek, bu mutant varlığı ezmek ve yok etmek için cihad ilan edecek ve bu ümmetin halklarını İkinci Raşidi Hilafet Devleti’nin altında toplayacak bir Halife’ye biat etmekle son bulacaktır. Bu yüzden insanların hızla benimsemesi gereken büyük tutum işte budur; zira mazlumlara karşı iyimser olmanın kaynağı budur. Nitekim Allahu Teala şöyle buyurmuştur: وَيَقُولُونَ مَتَى هُوَ قُلْ عَسَى أَنْ يَكُونَ قَرِيباً“Ne zamanmış o?” diyecekler. De ki: “Yakın olsa gerek!” [İsra 51]

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Rana Mustafa