Haber-Yorum

Sara, Moza’ya Çağrıda Bulundu!

Haber:

Başbakanlık Ofisi'nden Pazartesi günü yapılan açıklamaya göre Yahudi varlığının Başbakanı'nın eşi Sara Netanyahu, Katar Emiri'nin annesi Şeyha Moza bint Nasır el-Misned’e, birçok İslam ülkesinde mübarek Ramazan ayının başlangıcına denk gelen bir mektup göndererek kendisinden Gazze Şeridi’nde tutulan Yahudi varlığına ait rehinelerin serbest bırakılması çabalarına yardım etme çağrısında bulundu. (Eleph, uyarlanmıştır)

Yorum:

Netanyahu’nun eşi mektubunda Şeyha Moza’ya şunları söyledi: “Sizlere umut dolu kalple bir mektup gönderiyor ve paha biçilmez desteğiniz için size çağrıda bulunuyorum. Bu, siyasi sınırları aşan ve ortak insanlığımıza ve değerlerimize hitap eden bir eylem çağrısıdır. Sizi, Ramazan ruhuna uygun olarak, “İsrailli” rehinelerin serbest bırakılması için harekete geçmek üzere nüfuzunuzu kullanmaya çağırıyorum. Dönüşlerini bekleyen ailelerinin acısı kalplerimizde derinden yankılanıyor, bize hayatın önemini ve onu korumak için birlikte çalışmanın önemini hatırlatıyor.”

Sara, esirler arasındaki 19 kadından bahsederek, “Cinsel saldırı ve tecavüz raporları korkunç olup kadınlara yönelik bu tür eylemlerin göz ardı edilemeyeceğine veya hoş görülemeyeceğine” dikkat çekti.

İnsanın aklına ilk gelen şey şudur: إِذَا لَمْ تَسْتَحْيِ فَافْعَلْ مَا شِئْتَ “Haya etmiyorsan dilediğini yap!” Ama gece gündüz kendilerinin insanlardan üstün bir sınıf olduklarını, aksine tüm insanların onların kölesi olduğunu teyit eden Yahudilerin alışkanlığı işte budur! Filistin halkını “insan görünümlü hayvanlar” olarak gören ve ölüm makinelerinin savaşçı, çocuk ve kadın arasında bir ayrım yapmaması gerektiğini söyleyenlerden birinin bu küstahlığına şaşırmamak gerekir.

Ancak buradaki soru şudur: Suçlu Netanyahu’nun kendisi kadar suçlu olan eşi, daha önceki dostane ve sadık ilişki ve iletişimler olmasaydı, Şeyha Moza’ya hitap etmeye cüret edebilir miydi?

Bu haber, Mısır yöneticilerinin yaptığı gibi Hamas ile Yahudi varlığı arasındaki ateşkes müzakerelerinde “tarafsız arabulucu” olma tutumlarıyla övünüp duran Katar yöneticilerinin hakikatinden kopuk değildir; Müslümanların öldürülmesi, aç bırakılması ve yerinden edilmesi konusunda “tarafsız” durmak nasıl bir gurur acaba?!!

Aşağılık ve utanç verici bu yöneticiler, her gün ölüleri takip ediyorlar, onları herkese ifşa ediyorlar ve onları tüm çıplaklığıyla ümmetin önüne seriyorlar. Dolayısıyla onların, Allah’ın düşmanlarına gizli ve açık olan bağlılıkları sadece onlara bir felaket olarak geri dönecek ve zalimler, nasıl bir inkılapla devrileceklerini bileceklerdir. İşte o zaman Moza ve benzerleri ile Sara ve benzerlerinin nasıl çağrıda bulunacaklarını ve sonra onlara nasıl cevap verileceğini göreceğiz.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Hüsameddin Mustafa