Haber-Yorum

Tacikistan… Siyasi Bir Öneme Sahip Olan Sakal!

Haber:

26 Nisan’da Tacikistan Gençlik ve Spor İşleri Komitesi Başkanı Abdullah Rahmanzade, kendileriyle yaptığı yerel bir toplantıda sakallı blog yazarlarını eleştirdi. Zira şöyle dedi: “Sosyal ağlarda sakalı teşvik etmek ulusal güvenliği tehdit ediyor.” Ve şöyle dedi: “Afganistan’da halk hükümetini deviren yasadışı Taliban Hareketi, şimdilerde aktif olarak sakalı teşvik ediyor. Şayet genç bir Tacik, Taliban gibi sakal bırakırsa, bu kesinlikle onlarla bir tür dayanışma hareketidir. Dolayısıyla sakal bırakanlar, şöyle bir mesaj vermiş oluyorlar: Gelin, biz sizin fikirlerinizi kabul ediyoruz, burada sizin destekçileriniz var. Böylece bizler, ülkemiz için bir tehdit oluşturuyoruz. Ayrıca sakalın siyasi bir önemi de vardır. Ulusal güvenliği sağlamak için bu tür şeylere dikkat etmemiz gerekiyor.”

Yorum:

Gördüğümüz üzere Tacikistan yetkilileri, uzun bir süredir İslam’ın şiarlarına yönelik tehditlerini açıkça ifade etmekten hiç çekinmiyorlar. Zira hepimiz yerel yetkililerden ve bizzat Rahman’dan İslam’a, başörtüsüne ve camilere yönelik hakaretler işitiyoruz. Dolayısıyla Rahman rejiminin İslam’a karşı savaşı hiç azalmıyor, aksine gittikçe artıyor. Örneğin rejimin vaizlerinin ve imamlarının destekleri, daha önce onlar için göreceli bir güven sağlamış olsa da şimdi rejim, yetkililerle hiç tereddüt etmeden iş birliğine giren ancak bunu yeterince yapamayanları bile hapse atıyor.

Kayda değerdir ki ABD Uluslararası Dini Özgürlükler Komisyonu tarafından yayınlanan Dünyada Dini Hakların Gözetilmesi konulu yıllık raporuna göre Tacikistan, din özgürlüğü konusunda özellikle endişe duyulan 17 ülke arasında yer alıyor. Raporun yazarlarına göre Tacikistan’da din özgürlüğüne ilişkin durum acınacak bir halde olmaya devam ediyor; zira ülkenin hükümeti Müslümanlara baskı uygulamaya devam ediyor, 18 yaşından küçük çocukların camilere gitmesini engelliyor, dini eğitim imkânsız bir halde, Hac farzını yerine getirmek için belirli bir yaşın olması gerekiyor, kadınların şeri kıyafet giymelerini ve erkeklerin sakal bırakmalarını yasaklıyor ve 2014 yılından itibaren camilerde yetkililerin onayladığı hutbeler veriliyor. Tabi bu rapordan bahsedilirken hiç kimsenin, Batılı insan hakları aktivistleri tarafından sarf edilen tüm boş “endişe ifadelerinin”, Batılı ülke hükümetlerinin başta bizzat Rahman’ın kendisi olmak üzere Müslüman ülkelerdeki diktatörlerle iş birliği yapmasını ve onları desteklemesini hiçbir şekilde engellemediğini unutmaması gerekiyor.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Muhammed Mansur