Haber-Yorum

İnsanlığın İslam’a Olan İhtiyacı, Su ve Havaya Olan İhtiyacından Daha Fazladır!

Haber:

Anglikan kiliseleri, İngiltere'deki Kiliseyi tarihsel Hıristiyan inancından uzaklaşmakla suçlayarak, piskoposların eşcinsel evliliği kutsamak lehinde oy kullandığı İngiltere'deki Sinod’un (kilise meclisi) kararını reddetti.25 Anglikan kilisesinden oluşan bir cemaat, bu kararın ardından Canterbury Başpiskoposu’nu artık cemaatin başkanı olarak tanımayacağını duyurdu. (Arabi 21, uyarlanmıştır).

Yorum:

Adiy Bin Hatem, Hıristiyan iken Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in yanına gelmiş ve O’nun şu ayeti okuduğunu işitmişti: اتَّخَذُوا أَحْبَارَهُمْ وَرُهْبَانَهُمْ أَرْبَاباً مِنْ دُونِ اللَّهِ وَالْمَسِيحَ ابْنَ مَرْيَمَ وَمَا أُمِرُوا إِلَّا لِيَعْبُدُوا إِلَهاً وَاحِداً لَا إِلَهَ إِلَّا هُوَ سُبْحَانَهُ عَمَّا يُشْرِكُونَ “(Yahudiler) Allah’ı bırakıp bilginlerini (hahamlarını); (Hıristiyanlar) da rahiplerini ve Meryem oğlu Mesih’i (İsa’yı) rabler edindiler. Halbuki onlara ancak tek ilaha kulluk etmeleri emrolundu. O’ndan başka ilah yoktur. O, bunların ortak koştukları şeylerden uzaktır.” [Tevbe 31] (Adiy) dedi ki: O’na (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) dedim ki: Biz onlara ibadet etmiyoruz ki: Bunun üzerine (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle dedi: أليسَ يحرمونَ ما أحلَّ اللهُ فتحرِّمونَه، ويحلُّونَ ما حرَّمَ اللهُ فتحلُّونَه “Onlar, Allah'ın helal kıldıklarını haram sayınca siz de haram saymıyor musunuz? Yine onlar, Allah'ın haram kıldıklarını helal sayınca siz de helal saymıyor musunuz?” Evet, dedim. (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) de şöyle dedi: فتلك عبادتُهم “İşte bu da onların ibadetidir.”

Evet, Allah’ın şeriatı olan İslam’ın yokluğunun gölgesinde, din adamları, fakihler, yasa koyucular, hukukçular, CEDAW’cılar, özgürler ve liberaller şeklinde insanların çeşitli isim ve lakaplar altında ilahlaştırıldığı dünyanın hali işte budur. Böylece insanları ifsat eden, ekini ve nesli helak eden, insanları ve insanlığı anlamayan ve akletmeyen hayvandan daha aşağı seviyede olacak bir şekilde alçaltan tağutların şeriatını kendi nefisleri ve onları takip edenler için kanunlaştırdılar.

Zihinlerini, Allah’ın hakkında bir delil indirmediği, kendisiyle hiçbir durum veya barış pozisyonunun düzelmediği Şeytani fikirlerle doldurdular, sonra onları fikir, din ve medeniyet kılıfına büründürdüler ve bunları da isteyerek veya istemeyerek insanlık için pazarlamaya başladılar. Nitekim bir süre sonra bunlara ve koydukları bu yasalara aykırı davrananlar anormal biri haline gelerek ve cezalar aldılar. Daha sonra onların ardından bir grup ajan gelerek, Batı’daki toplumların durumunu ve insanın onlar nezdindeki konumunu umursamaksızın bu utanç verici tecrübeleri Müslümanların ülkelerine transfer ettiler. Zira onlar, almış oldukları değersiz dirhemlerle veya Müslümanların ülkesindeki tahtlarını ve konumlarını koruyan destekle ilgileniyorlar.

İnsanlık şimdi, işleri normale ve fıtratı saflığına geri döndürecek ve dünyayı, taş ve ağaçları neredeyse sıkıntıdan çatlatacak kadar fesadın ve yozlaşmanın zirvesine ulaşan kapitalizmin ve laikliğin şerlerinden kurtaracak azim olan Allah’ın şeriatına şiddetle ihtiyaç duymaktadır.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi Radyosu İçin Yazdı
Müh. Bahir Salih - Mübarek Toprak (Filistin)