Haber - Yorum

Tencere Dibin Kara Seninki Benden Kara!

Haber:

Taliban, ülke genelindeki tüm üniversitelerde kadınların eğitimini bir sonraki duyuruya kadar askıya aldı.

Taliban yönetiminin aldığı karara dünyadan tepkiler yükselirken, Yüksek Öğrenim Bakanı Neda Mohammad Nadeem, Türkiye'yi hedef alan bir açıklama yaptı. “İslam'da kadının statüsünün belli olduğunu, bundan fazlasının verilemeyeceğini" iddia eden Nadeem, "Cenâb-ı Hak bize güç vermiş, şeriatı güzel uygulayabiliriz, kimseden korkmuyoruz, kimsenin himayesinde değiliz” ifadelerini kullandı.

Nadeem, Türkiye ve Suudi Arabistan'dan gelen tepkilere de yanıt vererek, "Kur’an’da ve hadislerde bile hiç kimse kadınların “çağdaş ilimler” öğrenmesinin gerekliliğini ispat edemez, bilimsel hipotezi ispat edemez. Türkiye ve Suudi Arabistan gibi değil, saf İslam istiyoruz" dedi.

Taliban'ın kadınlara üniversite eğitimini yasaklamasıyla ilgili Türkiye'den ilk açıklamayı Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın yapmıştı. Kalın, "Taliban yönetimi Afganistan'da kız öğrencilerin üniversiteye girişini yasaklayan bir karar almış. İslam'ın ruhuna aykırı bir karar. Bu yasağın dinde yeri yok" diye konuşmuştu. (www.haberler.com, 23.12.2022)

Yorum:

Öncelikle ne Taliban hükümetinin yapmış olduğu açıklamanın ne de Türkiye’nin verdiği cevabın İslam’ın ruhunu uygun olmadığını ifade etmekte fayda vardır. Zira İslam dini, genel olarak ilime önem vermiş ve bu hususta Müslümanlara yönelik özel bir eğitim metodu belirlemiştir. Zira Hilafet Devleti’nde, öğretim müfredatının üzerine kurulduğu esas; İslam akidesi olmalıdır. Dolayısıyla ders konuları ve öğrenim yöntemlerinin tamamı, öğretimde bu esasın dışına çıkılmasına engel olacak şekilde hazırlanır. Ama aynı zamanda öğrenciyi Allah Subhanehu ve Teala’nın insanın hizmetine sunduğu kainat ile irtibata geçmeye hazırlamak amacıyla öğrencilere, fizik, kimya, matematik ve diğerleri gibi özel bir bakış açısıyla doğrudan alâkası olmayan fikirler de öğretilir. Zira Allahu Teala şöyle buyurmuştur: وَسَخَّرَ لَكُمْ مَا فِي السَّمَاوَاتِ وَمَا فِي الْأَرْضِ جَمِيعًا مِنْهُ ۚ“O, göklerde ve yerde ne varsa hepsini, kendi katından (bir lütfu olmak üzere) size boyun eğdirmiştir.” [Casiye 13] Ve yine Allahu Teala şöyle buyurmuştur: وَسَخَّرَ لَكُمُ اللَّيْلَ وَالنَّهَارَ وَالشَّمْسَ وَالْقَمَرَ ۖ وَالنُّجُومُ مُسَخَّرَاتٌ بِأَمْرِهِ ۗ “O geceyi, gündüzü, güneşi ve ayı size boyun eğdirmiştir. Yıldızlar da O’nun emri ile hareket ederler.” [Nahl 12] Bu ayetlerden de anlaşılacağı üzere İslami bir şahsiyet olarak Müslüman, İslam ümmetinin maslahatları ile gelişmesi açısından, hizmetine sunmak üzere faydalanması için bu tecrübî ilimleri öğrenir. Ayrıca ilim, sırf bizzat ilim için değil, bilakis ancak öğrendiği bilgiler ve fikirlerle bu dünya hayatında İslam’ın hükümlerine göre insanın faydalanması uğruna yani amel için talep edilir. Bu açıklamaya göre Yüksek Öğrenim Bakanı Neda Mohammad Nadeem’in “Kur’an’da ve hadislerde bile hiç kimse kadınların “çağdaş ilimler” öğrenmesinin gerekliliğini ispat edemez, bilimsel hipotezi ispat edemez” şeklindeki açıklamasının İslami öğretim temelinde olmayan gelişigüzel bir açıklama olduğunu görüyoruz.

Türkiye’nin “Taliban yönetimi Afganistan'da kız öğrencilerin üniversiteye girişini yasaklayan bir karar almış. İslam'ın ruhuna aykırı bir karar. Bu yasağın dinde yeri yok” şeklindeki açıklamasına gelince; Şimdi Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın’a soruyoruz: İstanbul sözleşmesiyle kadınları yuvasından koparmak İslam’ın ruhuna uygun mu? Avrupa Birliği uyum yasalarıyla kadınları cinsel metaya dönüştürmek İslam’ın ruhuna uygun mu? Kadınları genel evlerinde resmi olarak satmak İslam’ın ruhuna uygun mu? Karma eğitimle kız çocuklarını zinaya bulaştırmak veya flört adı altında kız öğrencilerin zinaya bulaşmasına zemin hazırlamak İslam’ın ruhuna uygun mu? Aslında Taliban’a kadınlar hakkında cevap verecek en son kişi sizlerseniz. Zira sizin maksadınız İslam değil, aksine Doğu Türkistan, Myanmar, Suriye, Afrika, Hindistan ve dünyanın dört bir yanında kadınları sömüren, işkence eden, taciz eden, satan, köleleştiren ve pazarlayan modern Batı’nın kokuşmuş bakış açısını pazarlamaktır. Dolayısıyla Taliban hükümetinin açıklaması ve Türkiye’nin verdiği cevap şu meşhur atasözüne benzemektedir: “Tencere dibin kara seninki benden kara.”

Sonuç olarak Taliban hükümetinin, “Cenâb-ı Hak bize güç vermiş, şeriatı güzel uygulayabiliriz, kimseden korkmuyoruz, kimsenin himayesinde değiliz” şeklindeki açıklamasını tam anlamıyla uygulamak için, öğretim siyasetini İslam’ın esaslarına göre uygulayacak olan Hilafeti ilan etmekten başka bir çıkış yolu yoktur.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Ramazan Ebu Furkan