Haber-Yorum

Büyük Olanları Hafife Almak ve Saçmalıkları Büyütmek!

Haber:

Arap iletişim siteleri ve medya platformları hala Fas milli futbol takımının Katar’da düzenlenen Dünya Kupası’nda birbiri ardına İspanya ve Portekiz’i mağlup ettiği haberlerine yer veriyorlar. Bu sitelerin, tarihi olarak nitelendirilen bu olayla ilgili genel halktan ve özelden gelen sevinç ve neşe tezahürlerini aktarmaları, bazı blog yazarlarının olayların gidişatından iyilik parıltıları çıkarmak için büyük çaba harcamaları ve bu göstergeleri, ümmetin duygu birliği, düşmanlarına karşı zafer özlemi ve sömürgeci Avrupa için manevi bir yenilgi olarak ifade etmeleri, gelecekteki askeri ve medeniyet yenilgisinin yolunu açmaktadır.

Yorum:

Bilinçli bir Müslümanın, aşağıdaki gerçeklerin farkında olması gerekir:

1- Stratejik düşünürleri tarafından geliştirilip yönetilen ve onların uzmanlaşmış araştırma merkezleri tarafından tavsiye edilen halklara karşı en tehlikeli Batılı komplolardan biri de, halkların üretken düşünme yeteneğini yok etmek, onların dikkatlerini hayati konulardan ve yüksek hedeflerden başka bir yöne çekmek, halkları değişim noktasında aciz bırakmak ve üretken pratik yöntemler noktasında da umutsuzluğa düşürmekten hareketle onları kötü gerçeklikle başa çıkma kavramlarıyla evcilleştirmek, onların önüne mevcut alternatifleri koymak, psikolojik baskı, öfke ve tıkanıklık için bir çıkış noktası oluşturmak, öfkenin dile getirilmesi ve bunların çeşitli araçlar ve farklı şekillerde ifade edilmesiyle yetinilmesidir. Böylece halkların kolay bir şekilde yönetilip uyuşturulması için yapılan şeyler, şu an var olanların yapılmasına ve eldeki az olan şeyle yetinilmesine yol açmaktadır.

Duygu ve enerjileri patlatmak, coşku ve duyguları absürt ve saçma sapan meseleler için boşaltmak için bu evcilleştirmeye yönelik saha testlerinin yapıldığı sezonlardan biri de, kendisini milletlerin prestijinin bir ölçüsü olarak dayatan, başların dik tutulduğu ve insanların bunun için göz yaşı döktükleri FIFA Dünya Kupası’dır. Hem de her taraftan ve hemen hemen her konuda insanların başına musibetlerin geldiği bir zamanda.

2- Her ne kadar bir milletin bu komplonun tuzağına düşmesi caiz olsa da İslam ümmetinin, kendisini ciddi ve çetin bir oyun oynamaya zorlayan düşmanlarına aldanması, dinlerini ve namuslarını çiğneyenlerin, topraklarını gasp edenlerin ve düşmanlarına vekaleten kendilerini aşağılayan yöneticilerinin kalplerinden, oyun ve eğlencedeki menfaatin narkotik sevincini çıkarması caiz değildir.

3- Asıl olarak mubah olan ve Müslümanın hayattaki önceliklerini belirlediği bir sınır içinde oynayan bir kimse için fiziksel olarak fayda sağlayan futbol ile Dünya Kupası ve benzeri müsabakalarda şeytani zihinler tarafından benzersiz bir kötülükle yönetilen saçmalıkların üretildiği ve gayelerin cüceleştirildiği futbol arasında fark vardır.

4- Her ne kadar çocukların ve sıradan insanların Fas takımının, hala servetlerimizin yağmalanmasına ve doğrudan kanlarımızın akıtılmasına iştirak eden sömürgeci ülkelerin takımlarına galip gelmesini, bir oyunda kaybetmek şeklinde bile olsa düşmanlarına karşı bir şifa bahanesiyle İslam ümmeti için bir zafer olduğuna karar vermeleri caiz olsa da faziletli kişilerin, alim ve vaizlerden oluşan kurumların, kolay bir şekilde düşmanlarıyla normalleşme tuzağına düşmeleri, düşmanlarımız ve katillerimizin temsilcileriyle oynanan bir oyunda menfaat sağlandığı için İslam ümmetini tebrik etmeleri caiz değildir. Çünkü bu kimselerde asıl olan, kitlelerin duygularının savurduğu bir tüy değil liderler ve yol göstericiler olmalarıdır.

5- Bazı faziletli kimselerin, İslam birliği duygularından bahsetmek, Filistin bayrağını dalgalandırarak ve düşman medyasını boykot ederek Yahudi varlığıyla normalleşmeyi reddetmek, oyuncuların secde ederek Allah’a şükretmeleri, bu vakalara odaklanmak ve bunlara vurgu yapmak gibi Katar’da gerçekleşen suçtan bir hayır görüntüleri çıkarmaya çalışmaları, bunu kastetmiş olmasalar bile bir tür aldatmak, gerçekleri tahrif etmek ve daha çok düşmanların kurduğu saçmalık tuzağına düşmektir. Zira aklı başında olan bir kişi, Yahudilerle normalleşmenin reddedilmesiyle Filistin sevgisinin ve Yahudileri ve onların müttefikleri olan Amerikalıları ve Avrupalıları güçlendirmek için üslerini, paralarını ve medyasını adayan Katar yöneticilerine teşekkür etmenin arasını nasıl birleştirebilir Allah aşkına? Peki konu İslam düşmanlarını temsil eden takımlarla oynamak olduğu halde kitleler nasıl İslam üzerinde duygu birliği oluşturacaklar ki? Allah’ı öfkelendiren bir konuda Allah’a secde etmenin ne anlamı var ki? Peki tüm bu olup bitenler için İslam ve hükümleri hani nerede?

6- Dünya Kupası ve benzeri müsabakalarda iki mücadele söz konusudur; birincisi, stadyumlardaki takımlar arasında gerçekleşen ve bu ihmal ve gaflet sezonun sona ermesinin ardından zafer sarhoşluğu coşkusuyla sona eren saçma sapan bir mücadeledir. Diğeri ise ciddi ve hayati bir mücadeledir; bu mücadelenin mahalli bacaklar ve stadyumlar değildir, aksine akıllar ve duygular olup bunların sonuçları, rakamlarla hesap edilemez. Bilakis daha çok bilincin ve ayrımcılığın, gerçeklerin anlaşılmasının ve bunlara sımsıkı sarılmanın yokluğunda, ciddiyet ile mizah ve dost ile düşman arasında denge kurma yeteneği kaybolduğunda ortaya çıkmaktadır. Ne yazık ki bu, Batı siyasetinin Şeytanlarının yüz milyonlarca insanı hala yenmeye devam ettiği bir mücadeledir. O halde yenilgiye uğrayanları sevindiren şey nedir acaba?!

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Şeyh Adnan Mezyan