Perşembe, 26 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/28
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Davetçi ve Aktivist Stephen Koh’un Vefatının Ardından Endonezya’da Hüzün!

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber-Yorum

Davetçi ve Aktivist Stephen Koh’un Vefatının Ardından Endonezya’da Hüzün!

Haber:

Cakarta-Endonezya’daki iletişim siteleri, gençlik yıllarında İslam’a giren ve ülkesinde toplumsal değişimin liderlerinden biri olarak nitelendirilinceye kadar hayır işlerinde tanınmış bir İslami davetçi ve aktivist haline gelen davetçi ve aktivist Stephen Koh Indra Wibowo'nun ölüm haberleriyle dolup taştı.

41 yaşındaki Stephen Koh’un ölümü, Cuma akşamı Java adasının Surabaya kentinde dini bir festivale hazırlanırken akşam namazından hemen önce gerçekleşti.

Endonezya’nın Orta Java adasının Yogyakarta bölgesinde Çin kökenli bir aileden gelen Stephen Koh, Katolik olduktan ve Müslümanları Hıristiyanlığa çağırdıktan sonra 2000 yılında 19 yaşındayken Müslüman oldu.

Babası Endonezya Kiliseler Birliği üyesi olup oğlunun İslam’a geçtiğini öğrendiğinde, onu evden kovdu ve miras hakkından yasal olarak vazgeçmeye zorladı.

Ağustos 2020’de kaydedilen bir röportajda Stephen Koh, “Endonezya Yazar” Merkezi’nin 2005 yılından beri şehadet getirerek İslam’a girdiklerini açıklayanları kaydetmeye başladığını söylemiş ve o tarihte kayıtlı olanların sayısının 15 yıl içinde merkez aracılığıyla İslam’a girenlerin 63.000’den fazla kişiye ulaştığını vurgulamıştır. (El-Cezire, 15 Ekim 2022)

Yorum:

Hayattaki varlığının İslam için olduğunu ve hayattaki amelinin de İslam davetini taşımak olduğunu anlayan Stephen Koh Indra Wibowo kardeşimize Allah rahmet eylesin.

Belki de bu okuyucuyla birlikte, İslam Devleti çalışmasının sadece Müslüman fertler için değil de İslam’ın tatbik edildiği, içeride hükümlerinin uygulandığı ve dışarıda davetin taşındığı bir hayatın oluşmasını yakalamak için bir fırsat olur.

Nübüvvet Minhacı üzere Hilafetin anayasasında, şöyle bir maddenin altı çizilmiştir; “ümmetin siyasi meselesi; devletinin şahsiyetinin kuvvetinde, hükümlerinin güzel tatbikinde ve davetini dünyaya taşımayı sürdürmekte ifadesini bulan İslam’dır.” Ve “İslam davetinin taşınması, dış siyasetin etrafında döndüğü bir eksendir ve devletin tüm diğer devletlerle ilişkileri İslam davetini taşıma esasına göre kurulur.” (Hizb-ut Tahrir’in hazırladığı anayasa tasarısına bakınız.)

Buna binaen İslam Devleti’nin elçiliklerinin temel görevinin; İslami daveti taşımak, elçilik üyelerinin nitelikleri arasında iyi bir İslam anlayışına sahip olmak ve İslam davetini küfür ülkesinin halkına ulaştırmak için iletişim, ikna ve güzel bir şekilde tartışma gibi gerekli becerilerle donanmak olacağını tasavvur ediyorum.Dolayısıyla Hilafet Devleti’nin elçilikleri, İslam’ın davet faaliyetinin hücrelerinden ibaret olacaktır.

Aynı şekilde Hilafet Devleti’ndeki medya kanallarının, -sadece yöneticileri ve onların ziyaretlerini aktaran haberleri değil- yeni hidayet bulmuş kimselerin haberlerini de aktaracağını tasavvur ediyorum. ÖrneğinJaponya’daki büyükelçiliğimiz 150 yeni hidayet bulmuş kişiyi kabul etti, Brezilya’daki büyükelçiliğimiz 240 yeni hidayet bulmuş kişiyi kabul etti, Avustralya’daki büyükelçiliğimiz soruları ve şüpheleri cevaplamak için büyük bir festival düzenledi ve benzerleri gibi…

Yine davetçilerin en üst düzeyde rehabilitasyonu, modern küfür fikirleri ve doktrinlerini ve bunların çürütülmesi keyfiyetini öğrenmeleri ve İslam’a davet maddesinin eğitim yolcuğunun farklı seviyelerinde Müslüman öğrenciye eşlik eden bir madde olması için kültürlerinin güçlendirilmesi amacıyla merkezlerin inşa edilmesi için büyük kaynaklar ayrılacağını da tasavvur ediyorum.

Haydi kurtuluşa, haydi kurtuluşa…

İslam’a davet atmosferi ile cihat atmosferi arasındaki sıkı bağı vurgulamadan da geçemeyeceğim.

Birçoğumuz Aleyhissalatu ve’s Selam’ın şu kavlini biliyordur: فَوَاللَّهِ لَأَنْ يَهْدِيَ اللَّهُ بِكَ رَجُلاً وَاحِداً خَيْرٌ لَكَ مِنْ أَنْ يَكُونَ لَكَ حُمْرُ النَّعَمِAllah'a yemin ederim ki, Cenâb-ı Hakk'ın senin aracılığınla bir tek kişiyi hidayete kavuşturması, senin, en kıymetli dünya nimeti olan kırmızı develere sahip olmandan daha hayırlıdır.” Ancak hadis-i şerifin, Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in, Hayber’in fethi günü Yahudilerin kalelerini fethetmeye yöneldiğinde Ali İbn Ebi Talib Radıyallahu Anh’a bir tavsiye kapsamında geldiğini biliyor muyuz? Vasiyetin tamamı şöyledir: انْفُذْ عَلَى رِسْلِكَ حَتَّى تَنْزِلَ بِسَاحَتِهِمْ، ثُمَّ ادْعُهُمْ إِلَى الْإِسْلَامِ، وَأَخْبِرْهُمْ بِمَا يَجِبُ عَلَيْهِمْ مِنْ حَقِّ اللَّهِ فِيهِ، فَوَاللَّهِ لَأَنْ يَهْدِيَ اللَّهُ بِكَ رَجُلاً وَاحِداً خَيْرٌ لَكَ مِنْ أَنْ يَكُونَ لَكَ حُمْرُ النَّعَمِAcele etmeden, gayet sakin bir şekilde onların yanına var, kendilerini İslam’a davet et, uymaları gereken Allah’ın yükümlülüklerini kendilerine haber ver. Allah'a yemin ederim ki, Cenâb-ı Hakk'ın senin aracılığınla bir tek kişiyi hidayete kavuşturması, senin, en kıymetli dünya nimeti olan kırmızı develere sahip olmandan daha hayırlıdır.

Evet, ümmet ve devlete İslam davetini taşıma atmosferi galip gelecek, enerji ve icat edicilikler patlak verecek ve çaba ve kaynaklar bu hedefe odaklanacaktır. Şayet Stephen Koh Indra Wibowo kardeş 60.000’den fazla gayrimüslimi İslam'a döndürmeyi başarabildiyse ümmetin ve devletin çabaları olursa nasıl olur acaba?

Allah’ım bizlere, (İslam davetinin tebliğ edilmesini engelleyen maddi engelleri kırmak için) fikir ve cihat ile İslam davetini taşıyacak olan Nübüvvet Minhacı üzere Hilafeti ikram et. Böylece insanlar, akın akın Allah’ın dinine girecekledir.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

M. Usame Es-Suveynî – Kuveyt

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER