Haber-Yorum

Türkiye Rejiminin Temsil Ettiği Siyasi Liderlik Bir Garantörlük Değil Aksine Devrimi Sona Erdirmenin Garantisidir!

Haber:

Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülkesinin Suriye rejimi ile görüşme politikasının Türk istihbaratının yürüttüğü müzakerelerin sonuçlarına göre belirleneceğini söyledi. (Ajanslar)

Yorum:

Görünün o ki Türkiye rejimi bu günlerde, davranışlarında çok açık ve net bir hale gelmiş olup artık uysal bir kuzu veya devrim ve devrimciler için hırslı da görünmüyor. Zira onun açıklamaları Dışişleri Bakanı’nın açıklamalarıyla sınırlı kalmadı, aksine Cumhurbaşkanı da buna eklemelerde bulundu ve birden fazla duruma vurgu yaptı. Aynı şekilde son görüşmelerde Rusya ile onayladığı şeyleri aktif hale getirme yönünde iğrenç bir hamle yapan sahadaki araçların eylemleri de bunu kanıtlamaktadır. 

Erdoğan'ın açıklamasına dönecek olursak, Ali Memluk’un temsil ettiği Esad rejiminin istihbarat servisi ile başkanı Hakan Fidan’ın temsil ettiği Türk istihbarat servisi arasındaki görüşmelerin durmadığını ve ilk eylemlerinin Hüseyin Harmuş’un iade edilmesi olduğunu hatırlatırız. Binaenaleyh Erdoğan’ın açıklamaları yeni de değildir. Dahası Şam devriminin tersine döndüğü her olayda, bölgelerin teslim edilmesinden silahların kısıtlanmasına, cephelerin dondurulmasına ve mücahitlerin Ribat yolundan rejimin noktalarının muhafızları haline getirilmesine kadar Türkiye rejiminin günahkâr elleri vardır.  

Türkiye rejiminin devrim yılları sırasında nasıl bir kötülük ve Şeytani kurnazlık yaptığı ve kirlik ve çarpık yollarla devrimlere nasıl sızdığı artık bizim için açığa çıkmıştır.

Bundan dolayı ortaya çıkan her şeye dayalı olarak; devrimin, mevcut siyasi liderliği devirmesi ve devrimin liderliğini teslim etmeyi hak eden, onu güvenli bir yere ulaştırmaya muktedir olan ve devrim halkının akidesinden kaynaklanan bir vizyona sahip olan dürüst, hırslı ve güvenilir biri hakkında araştırma yapması için harekete geçme saati gelmiştir. Bunun dışındaki her şey, ateşle oynamak, çabaları zayi etmek ve yapılan fedakarlıkların boşa gitmesi demektir.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Abdu ed-Della - Suriye