Perşembe, 26 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/28
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Kays Said Anayasasının Beşinci Maddesi Hakkında!

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber-Yorum

Kays Said Anayasasının Beşinci Maddesi Hakkında!

Haber:

Said’in 25 Temmuz referandumu için hazırladığı anayasada şöyle geçmektedir: “Tunus İslam ümmetinin bir parçasıdır ve devlet, Hanif İslam’ın canın, ırzın, malın, dinin ve özgürlüğün korunması noktasındaki maksatlarını (gayelerini) gerçekleştirmek için demokratik bir sistemin gölgesinde tek başına çalışmalıdır.”

Yorum:

Ülkedeki seçkinler anayasa hakkında tartışmaya girdi. Ayrıca bazıları da beşinci maddeden dolayı öfkelendi.

Her ne kadar taraflar arasındaki tartışmalar şekil ve içerik olarak anayasasının tamamına dayalı olsa ve diğer bazıları da birtakım anlaşmazlıklar ve uyumlar temelinde destekleyen ve reddeden konumda olsalar da ancak içlerinden bir grup, şeriatın maksatlarından (gayelerinden) bahsederek sivil devletin tehdit edildiği noktasında ısrar etmiştir.

1959 ve 2014 anayasası hakkında yapılan bu tartışma bize, İslam’dan bahsederek tatmin olmaktan başka bir şey olmadığını hatırlatıyor. Dahası İslam, teşri kaynağı olmayacak şekilde sınırlandırılmış ve bugünkü tartışma, Hanif İslam’ın maksatlarından bahsedilerek farklı bir şekilde tekrarlanmıştır; yani İslam’ın hükümlerinin ve nâsslarının benimsenmesine hiç gerek duyulmamış ve herhangi bir beşeri hükümle ulaşabilecekleri maksatlarla yetinilmiştir!

İslam hukukçuları, İslamî nâssların ulaştığı maksatları ve bunların İslamî hükümlerin ve nâssların bir neticesi olduklarını açıklamışlardır. Zira maksat, hükmün uygulanmasının bir neticesi olup gerçekleşmeyebilir de. Dolayısıyla maksat, sadece İslam şeriatının hükümlerinin uygulanmasıyla gerçekleşir. Nitekim maksat, hükmün kendisinden dolayı var olduğu hükmün sebebinden başkadır ve teşriye sevk eden ve varlığı ve yokluğu ile birlikte dönen hükmün illeti değildir.

Dolayısıyla anayasayı İslami yani şerî kılan tek temel, devletin temeli olması vasfıyla İslam akidesidir. Şöyle ki; anayasanın temeli olarak İslam akidesini almadıkça devletin varlığında, cihazlarında, muhasebe edilmesinde ve onunla ilgili her şeyde hiçbir şeyin varlığı gerçekleşmez. Aynı zamanda İslam akidesi, anayasanın ve şerî kanunların da temeli olup İslam akidesinden kaynaklanmadıkça bu ikisinin varlığıyla ilgili hiçbir şeye izin verilmez.

Bundan dolayı 13 asır boyunca Nebileri Muhammed Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in bayrağı altında soylu, aziz ve zapt edilemez ümmetinin bir parçası olarak yaşayan bu güzel ülkedeki halkımızı, tüm Rüveydaları ve ajanları, yerleşim projelerini ve Zeytûne ülkesini yanlışlığı ortaya çıkan yasalar için deney faresine dönüştürmeye çalışanları kaldırıp atmaya davet ediyoruz.

Allahu Teala şöyle buyurmuştur: الْيَوْمَ أَكْمَلْتُ لَكُمْ دِينَكُمْ وَأَتْمَمْتُ عَلَيْكُمْ نِعْمَتِي وَرَضِيتُ لَكُمُ الْإِسْلَامَ دِيناًBugün size dininizi kemale erdirdim, üzerinize nimetimi tamamladım ve sizin için din olarak İslam’dan razı oldum.” [Maide 3]

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Hadice Büşâa – Tunus

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER