Pazartesi, 23 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/25
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Türkiye Rejimi ve Hamas Liderleri, İslam’ın Hükümlerini Önemsemiyorlar ve Milyonlarca Şehidin Kanlarını İhmal Ediyorlar!

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber-Yorum

Türkiye Rejimi ve Hamas Liderleri, İslam’ın Hükümlerini Önemsemiyorlar ve Milyonlarca Şehidin Kanlarını İhmal Ediyorlar!

Haber:

Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu Perşembe günü yaptığı açıklamada, iki ülke on yıldan fazla bir süredir devam eden gergin bir ilişkiyi sona erdirmeye çalışırken Türkiye ve Yahudi devletinin diplomatik temsilciliklerini büyükelçilik seviyesine çıkarmak için çalışma başlattıklarını söyledi. Yair Lapid, aylarca süren ilişkilerin sıcaklığının ardından Ankara’yı ziyaret etti ve Çavuşoğlu, Türkiye’deki Yahudilere yönelik tehditler konusunda kendisi ve Lapid’in yakın temas halinde olduğunu söyledi.Lapid, İran’ın İstanbul’daki Yahudileri hedef alan bir planını engellemeye yardım ettiği için Türkiye’ye teşekkür etti ve çabaların halen devam ettiğini söyledi. Lapid şöyle dedi: “Son haftalarda “İsrail” ile Türkiye arasındaki güvenlik ve diplomatik iş birliği sayesinde “İsrailli” vatandaşların hayatları kurtarıldı.” (Reuters, uyarlanmıştır).

Benzer bir haberde Hamas Hareketi, liderliğinin rejimin Başkanı Beşar Esad’ın yönetime karşı bir ayaklanma başlatma kampanyasına muhalefeti nedeniyle Şam’ı boykot etmesinden on yıl sonra Suriye rejimiyle ilişkilerini yeniden başlatmaya karar verdi.Reuters’ın hareketteki iki kaynaktan aktardığına göre hareketin içinde isminin açıklanmasını istemeyen bir yetkili şöyle dedi: “İki taraf, bunu başarmak için üst düzey liderlik seviyelerinde toplantılar düzenledi.” Hareketin içindeki iki Hamas yetkilisi, Hamas’ın “Suriye ile ilişkileri yeniden kurma kararı aldığını” söyledi.(Reuters).

Yorum:

-Suriye’deki rejimin efendisi ve mübarek Filistin topraklarındaki Yahudi varlığının üvey kızı- küfrün başı Amerika, mücrim Beşar Esad liderliğindeki Suriye rejimine bir alternatif bulma noktasında ümidini kesmesinin ardından Suriye halkının ondan memnun olduğunu söyledi. Zira Şam’ın hayırlı insanlarının göğüslerine çöreklenen laik Nusayri rejimini devirmek ve Emeviler ülkesinde İslam’ın yönetimini kurmak için başlattıkları devrim boşa çıkınca bölge yöneticileri gizli ve açık bir şekilde mücrim Beşar ile görüşmek için yarışa girdiler. Bu da Nusayri rejiminin Arap Birliği’ne geri dönüşü ve bir sonraki Arap Birliği toplantısında rejimin başkanının bulunmasının neredeyse kaçınılmaz olduğu anlamına geliyor. Medya organlarında geçtiği üzere bu bağlamda Hamas Hareketi’nin liderleri, Amerika’yı hoşnut etmek ve Yahudi devletinin Gazze'deki direniş gruplarıyla ilişkilerini normalleştirme dosyasını alan Müslüman Kardeşlerin katili Sisi ve istihbarat aygıtının emirlerine uymak için bu rejimle normalleşmeye karar verdiler. Bu adımlarla hareketin liderleri, kafirlerle ve onların mücrim yandaşlarıyla dostluk kurmayı ve onlarla barış yapmayı haram kılan İslam’ın emirlerine karşı çıkma noktasında Kurtuluş Örgütü liderlerinin ve Müslümanların başındaki yöneticilerin izinden gitmektedirler; böylece bu rejimin kurbanı olan bir milyondan fazla şehidin kanlarını ihmal ettiler. لَا يَتَّخِذِ الْمُؤْمِنُونَ الْكَافِرِينَ أَوْلِيَاءَ مِنْ دُونِ الْمُؤْمِنِينَ وَمَنْ يَفْعَلْ ذَلِكَ فَلَيْسَ مِنَ اللَّهِ فِي شَيْءٍMüminler, müminleri bırakıp da kâfirleri dost edinmesin. Kim bunu yaparsa, artık onun Allah nezdinde hiçbir değeri yoktur.” [Ali İmran 28]

Amerika ve Yahudiler, Müslüman halkların Yahudi varlığı ile ilişkilerin normalleşmesini kabul etmesinden ümitlerini kesince Amerika, Müslümanların başındaki yöneticilere, kamuoyunu görmezden gelmelerini ve İslam ümmetinin gâsıp Yahudi varlığına yönelik duygusunu çiğnemelerini emretti. Böylece Amerika onları, Yahudi varlığının mübarek Filistin topraklarını işgal etmesini, onun hayırlı halkına sabah akşam eziyet etmesini ve Haremeyn-i Şerîfeyn’in üçüncüsünü kirletmelerini görmezden gelerek yavaş yavaş Yahudi varlığı ile ilişkilerini normalleştirmeye doğru sürükledi. Nitekim onlar da bunu ülkelerinde bir kanun haline getirdiler ve hala da şaşkın bir şekilde azgınlıklarına devam etmektedirler. Hatta onlardan insanlar, taşlar ve ağaçlar bile emin olamadılar. Bununla birlikte başta Erdoğan olmak üzere bu yöneticiler, Yahudi devleti ile ilişkilerini pekiştirmekten utanmadılar, dahası yeryüzünü ifsat edenlerin canlarını korumak için iş birliği yaptılar. Allah’ın Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem, onlar hakkında şöyle derken ne kadar da doğru söylemiştir: إِنَّ مِمَّا أَدْرَكَ النَّاسُ مِنْ كَلَامِ النُّبُوَّةِ إِذَا لَمْ تَسْتَحْيِ فَاصْنَعْ مَا شِئْتَİnsanların Peygamberlerden öğrenegeldikleri sözlerden biri de: “Utanmıyorsan dilediğini yap!” [Buhari]

İslam’ın hükümlerine ve İslam beldelerindeki kamuoyuna kayıtsız kalarak Müslümanların başındaki yöneticileri Yahudi devletiyle normalleşmeye ve Hamas’ın liderlerini de Amerika’nın ajanı Beşar Esad ile normalleşmeye sevk eden şey, Allah’tan ve O’nun azabından korkmak yerine Amerika’dan ve aşağılık bencil çıkarlarından korkmalarıdır. Amerika’yı bu geniş adımları atmaya sevk eden şey ise, ümmetin nefislerinden, İslam akidesini ve bundan fışkıran Allah’a ve Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem’e olan bağlılık mefhumlarını söküp atamayacağını ve ümmetin tüm kafir ve ajanlardan beri olduğunu fark etmesidir. Zira artık ümmet, kusursuz olan hak ve adaletten başkasına razı olmaz hale gelmiştir. Bu nedenle Amerika ve onunla birlikte ajanları, Müslümanların görüşlerini sırtlarının arkasına atarak, Amerika kendisine tabi olan rejimler ve bu rejimlerden oluşacak bir ittifaka liderlik etmeye aday olan Yahudilerin devletiyle birlikte planlarını uygulama yoluna gitti. Bunu ise ümmeti kölelikten kurtaracak ve Allah’ın Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in kurulacağını müjdelediği Raşidi Hilafet Devleti’ni kuracak herhangi bir samimi harekete karşı yapmaktadır; ancak Amerika, tabiileri ve yandaşları perişan olacak ve çabaları da boşa gidecektir. Zira artık Müslümanların Yahudi varlığına ve onunla birlikte ajan lider ve yöneticilerden oluşan tabilerine ve yandaşlarına üstün gelmesini gerektiren vaadin son anı gelmiştir. Hiç şüphesiz yarın, bekleyeni için çok yakındır.

Allah’ın Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: لَا تَقُومُ السَّاعَةُ حَتَّى تُقَاتِلُوا الْيَهُودَ، حَتَّى يَقُولَ الْحَجَرُ وَرَاءَهُ الْيَهُودِيُّ: يَا مُسْلِمُ، هَذَا يَهُودِيٌّ وَرَائِي فَاقْتُلْهُ(Müslümanlar) Yahudilerle savaşmadıkça kıyamet kopmayacaktır. Öyle ki, Yahudinin arkasında olduğu taş: Ey Müslüman, şu arkamdaki Yahudidir, gel de onu öldür(!) diyecektir.” [Buhari ve Müslim rivayet ettiler.]

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Bilal Muhacir – Pakistan

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER