- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
Yahudi Varlığı İle Bazı Arap Rejimleri Arasındaki Ortak Hava Savunma İttifakı
İslam Devleti’nin Kurulmasına Engel Olamayacaktır!
Haber:
Yahudi varlığının Savunma Bakanı Benny Gantz Pazartesi günü, varlığının ABD liderliğinde "Orta Doğu’da Hava Savunma İttifakı” inşa ettiğini söyledi ve ittifakın İran saldırılarını başlatma girişimlerini bizzat engellediğini de sözlerine ekledi.
Gantz’ın, Knesset Dış İlişkiler ve Savunma Komitesi’ne verdiği bir brifingin resmi metninde yer alan yorumlarında, başka koalisyon ortaklarının adını vermedi.
Gantz geçen hafta yaptığı açıklamada, ABD Başkanı Joe Biden’ın önümüzdeki ay bölgeye yapması planlanan ziyaretinden önce, kendi varlığının ve İran konusundaki endişelerini paylaşan Arap ülkelerinin Washington’un himayesinde askeri yeteneklerini geliştirmeleri gerektiğini söyledi.
Resmi metne göre Gantz şunları söyledi: “İran düşmanlığı karşısında sadece iş birliği değil… aynı zamanda ABD liderliğinde, ilgili tüm tarafların gücünü güçlendirecek bölgesel bir gücün seferber edilmesi de gereklidir.”
Ve şöyle ekledi: “Bu bağlamda “İsrail” vatandaşlarının güvenliği için sürekli çalışıyoruz.” (Şarkul Avsat, uyarlanmıştır)
Yorum:
- Yahudi varlığının Savaş Bakanı’nın açıklamaları, bunu açıkça göstermeseler de Arap ülkelerinin bu varlığa yönelik tutumlarıyla tamamen uyumludur. Nasıl olmasın ki, zira Yahudi varlığının Filistin’de sabit kalmasını sağlayan işte bu tutumdur. Nitekim birbiri ardına yapay savaşlar ve Yahudilerle savaşmaya veya onları çevrelemeye çalışan her hareketin engellenmesi gibi şüpheye yer bırakmayan olay ve vakıalar gerçekleşti. Zira Filistin halkını Yahudilere karşı arenada yalnız bırakanlar, dahası bunun da ötesine giderek Yahudi varlığına tüm yaşam nedenlerini uzatanlar ve tüm düzeylerde destek sağlayanlar kimlerdi? İşte şimdi de bu ülkeler, ya hiç utanmadan açık bir şekilde normalleşiyorlar ya da yerin ve göğün Rabbinden korkmadan normalleşme yolunda ilerliyorlar. Şöyle diyen ne kadar da doğru söylemiş; “Yahudi varlığı, Arap rejimlerinin gölgesidir, o rejimleri kaldırdığın an gölge de gider.”
- Meşum ortak savunma ittifakı, daha az önemli olduğu ilan edilip başka gizli bir hedef için İslam ümmetine şer kapılarından bir kapı açacaktır. Zannederim ki gerçek hedef de budur. Nasıl olmasın ki, zira bu ittifak ile Yahudi varlığı, bölgede doğal bir vücut olacağı gibi arkasında savaşılan ve savunulan bir dost olacak ve düşmanımız olmasının ardından bizden biri olacaktır?!
- Bu ülkelerin, Amerika’nın ve onun bölgedeki üvey evladının kollarına düşmesi için Amerika ve Yahudilerin Arap ülkelerinden bir düşman türetmesi gerekiyordu. Bunun için Sünni ve Şii gibi mezhepçilik akordunu çalmaktan daha iyi bir şey yoktu. Böylece Arap ülkelerini iki kısma böldü: Birisi İran ve onun taraftarları Suriye, Irak, Lübnan ve Yemen’in olduğu kısım. Diğeri ise Amerika’nın Yahudi varlığı tarafından yönetilmesini istediği ve Körfez ülkeleri, Ürdün ve Mısır’ın dahil olduğu kısım… İran’dan ve bölgedeki etkisinden korunmak isteyenlere de kapı açıktır! Nitekim Amerika iki tarafın da iplerini elinde tutuyor, böylece bölgeyi kontrol altına alıyor ve istedikleri ile de maddi ve manevi hiçbir bedel ödemeden vekalet yoluyla savaşıyor. Aksine bundan daha fazlasını istiyor; zira sadece liderlerini değil Arap ordularına tamamen tahakküm etmek istiyor. Böylece büyüklerden önce küçük subayları da ele geçirecek, eğitimini, silahlanmasını ve her şeyini denetleyecek ve bu göreve de Yahudi varlığı vekalet edecektir.
Bazı Arap rejimleri ile bir Yahudi varlığı arasında böyle bir savunma ittifakı kurmanın temel amacının şunlar olduğunu düşünüyorum:
* Yahudi varlığını entegre etme sürecini tamamlamak, onunla normalleşme durumunun devamını sağlamak, sadece yöneticileri ve çevrelerini normalleştirmekle kalmayıp, halkları ve onların kaynaşmasını normalleşme sürecine entegre etmeye çalışmak.
* Ortadoğu'da bir güç dengesi oluşturmak. İran’ın konvansiyonel olmayan silahlar edindiğini veya edinmenin eşiğinde olduğunu, dahası bunlara sahip olmanın bölgeyi caydırmak için Amerikan çıkarına olduğunu düşünüyorum. Buna mukabil dengenin sağlanması için Arap ülkelerinden birinin de konvansiyonel olmayan silahlara sahip olması gerekiyor ve Amerika konvansiyonel olmayan silahların Müslüman Sünni orduların elinde olmasını istemiyor. Bu yüzden suni savaşlarda Arap ordularının öncüsü ve lideri olsun diye Yahudi varlığının bu dengeyi sağlamasını amaçlamaktadır.
* En önemli ve en tehlikeli sebep ise, bu ittifakı, İslam ümmetinin otoritesini yeniden elde etmeye ve Nübüvvet Minhacı üzerine İkinci Raşidi Hilafeti kurmaya yönelik herhangi bir kalkınma sürecinin ilk savunma hattı haline getirmektir. Hiçbir politikacının açıklamaya cesaret edemediği, dahası hepsinin üzerinde ittifak ettikleri ve önlemek için hemfikir oldukları gizli hedef işte budur.
- Ama görünen o ki kindar Haçlı Amerika ve şaşkın kavim Yahudiler, tarihi iyi okuyamamışlar. Zira Allah’ın Rasulü Aleyhi Efdalu’s Salatu ve’t Teslim’in onların gözleri önünde beldelerinin merkezinde ilk İslam Devleti’ni kurduğunu unuttular mı yoksa? Böylece zihinleri felç olmuş, entrikaları suya düşmüş ve Arap Yarımadası’ndan kovuluncaya kadar tuzakları kendi aleyhlerine dönmüştü. Bunun da ötesinde şüphesiz Allah bir şeyi dilerse ona sadece ol der ve o da hemen oluverir. Dolayısıyla zafer ve iktidar İslam ümmetinindir, bu Allah’ın vaadidir ve Allah vaadinden asla caymaz. Dahası Allah, isteseler de istemeseler de gerekli olan emri yerine getirmek için işleri yürütür ve olayları gerçekleştirir. Zira bu, Allah’ın bir vaadidir. Nitekim Allahu Teala şöyle buyurmuştur: إِنَّمَا أَمْرُهُ إِذَا أَرَادَ شَيْئاً أَن يَقُولَ لَهُ كُن فَيَكُونُ “Bir şeyi dilediği zaman, O’nun emri o şeye ancak “Ol!” demektir. O da hemen oluverir.” [Yasin 82]
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Dr. Muhammed Et-Tamîzî