Salı, 24 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/26
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Avrupa’nın Prestijini Kırmak!

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber-Yorum

Avrupa’nın Prestijini Kırmak!

Haber:

Finlandiya Cumhurbaşkanı Sauli Niinisto şunları söyledi: “Rusya kendisini nasıl koruyacağı konusunda komşu ülkelerin seçeneklerini azalttı, bu yüzden NATO üyeliğine başvurmaya karar verdik. Ancak Türkiye, ülkemiz İsveç’in NATO üyeliğine karşı sert bir tavır alıyor.” Sorunun yapıcı müzakereler yoluyla çözüleceğine dair umudunu da dile getirdi. (AA)

Yorum:

Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ankara’nın İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya katılım süreciyle ilgili çekincelerini dile getirdi. Zira İsveç ve Finlandiya’nın terör örgütlerine karşı açık bir tavır göstermediğini ve Ankara’nın bu aşamada NATO’ya katılmalarını kabul edemeyeceğini söyledi.

Tabii Erdoğan bu önlemi, Türkiye hükümetinin daha önce Yunanistan’ın NATO’ya üyeliği konusunda yaptığı hataya ve Atina’nın NATO’ya sığındıktan sonra Türkiye’ye karşı tutumuna bağlıyor.

Ve İskandinav ülkelerinin terör örgütlerinin misafirhanesi haline gelmesi bir talihsizliktir dedi.

Anadolu Ajansı’nın haberine göre Türkiye’nin bu pozisyonunun, terör örgütü Kürdistan İşçi Partisi’nin (PKK) ve onun Suriye kolu Halk Savunma Birlikleri’nin (YPG) yanı sıra Ankara’nın terör listesinde yer alan IŞİD’in hedef alınmasından kaynaklandığını belirtmekte fayda var.

Beyaz Saray Sözcüsü Jen Psaki, Washington’un iki ülkenin ittifaka katılım sürecindeki tutumunu netleştirmek için Türkiye tarafıyla birlikte çalıştığını söyledi.

Aynı bağlamda İsveç makamları, ifade özgürlüğü adına PKK unsurlarının gösteri yapmalarına ve bayrak kaldırmalarına izin veriyor.29 Mart 2021’de İsveç Dışişleri Bakanı, sözde Suriye Demokratik Konseyi başkanı İlham Ahmed ile bir araya geldi.

Bu, Erdoğan’ın da belirttiği gibi üyeliği kabul etmemek için iyi bir neden ancak açıklanan bu nedenin altında başka nedenler de var. Zira Ankara bu krizi kazanımlar elde etmek ve çetrefilli dosyalarını çözmek için kullanıyor. Bu dosyalardan bazıları, Rus S-400 füze sisteminin yanı sıra Amerikan F-16 ve F-35 savaş uçaklarının krizinin çözülmesini ve Ortadoğu’da Ankara’ya karşı olanların yanında yer almamasını içeriyor. Tıpkı ittifakın içindeyken Türkiye’nin çıkarlarına karşı harekete geçen Yunanistan’ın yaptığı gibi.

En önemli neden ise Türk-Rus ittifakıdır. Çünkü bu ittifak, seçeneklerini çok sınırlı hale getirmek için Ankara’ya baskı yapıyor. Zira Rusya, Moskova yakınlarındaki sınırlarda NATO’nun genişlemesini istemiyor. Bildiğimiz gibi Türkiye ile Rusya arasında çok dosya var. Bu yüzden herhangi bir kusur Türk-Rus ilişkilerinin bozulmasına neden olabilir. Dolayısıyla bunun Türkiye’ye olumsuz ve sert yansımaları olur ki Türk siyasi kanadının istemediği şey de işte budur.

Bugün dünyayı tek bir taraf idare ediyor ve herkes bu tarafta olmayı istiyor. Bu taraf ise Amerika’dır. Dolayısıyla eğer onun gücü varsa, bununla Amerika’nın istediği dengeyi gerçekleştirmesine ve aynı zamanda Amerika’nın istediği şeyleri onaylayıp korumakla birlikte bölgesel ve diğer husumetleri ortadan kaldırmasına izin veriliyor. Ayrıca Amerika, tüm Avrupa ülkelerinin, geçmişte Sovyetlerin Avrupa’da genişlemesine karşı kurulan bu ittifaka katılmasını istiyor.

1949 yılında 12 ülke ile başlayan üyeleri, bugün 30 üyeye ulaşmış olup bu ittifak her zaman açık kapı politikası izlemiştir. Amerika tüm Avrupa ülkelerini imzalamaya dahil etmek istese de onu ilgilendiren, üyeleri arasında toplu savunma ilkesi olan bu antlaşmanın hammaddesidir. Allah daha iyisini bilir ya yakın gelecekte onun ihtiyaç duyacağı şey de bu olacaktır.

Siyasetin ve siyasi vakıanın eklemlerini yöneten ve kontrol eden uluslararası sistem işte budur. Şayet karşısında duracak bir dengi yoksa, herkesin göğsüne çöreklenmeye devam edecek, onları kendi çıkarlarını gerçekleştirmeye zorlayacak ve ne yazık ki onlar da bunu biliyorlar. Bu nedenle herkes bu kölelikten kurtulmak ve herkes için adalet ve mutluluğu sağlayacak şeye doğru ilerlemek için gerçek bir tutum sergilemelidir.

Ey tüm dünyadaki akil insanlar; bugünkü görevimiz, adalet ve istikrarın olmadığı bu köleliğin hegemonyası var olduğu sürece bu hegemonyaya karşı durmaktır. Zira kapitalizmin kölesi olmamak için küresel güçleri yeniden dengelememiz gerekiyor.

Ey Müslümanlar; bizleri kendisini hakem kılmaya ve insanları karanlıklardan aydınlığa kavuşturmak için indirdiği Allah’ın şeriatını terk etmeye zorlayan uluslararası sistemin çöküşünü göreceğimiz günleri yaşıyoruz.

Bugün projemizi daha güçlü bir şekilde sunabiliriz. Çünkü bu, sadece Müslümanlar için değil, dünya için bir kurtuluştur. Nitekim halkların kendilerini hareket edemeyecek şekilde baskı altında hissetmeleri, hareketimiz için daha büyük bir fırsat oluşturacaktır. O halde İslami hayatı yeniden başlatmak için çalışanlarla birlikte hareket edin ve bu ümmetin Ensarları olun ki dünya ve ahiretin izzetine nail olasınız.

Allahu Teala şöyle buyurmuştur: وَعَدَ اللَّهُ الَّذِينَ آمَنُوا مِنكُمْ وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ لَيَسْتَخْلِفَنَّهُم فِي الْأَرْضِ كَمَا اسْتَخْلَفَ الَّذِينَ مِن قَبْلِهِمْ وَلَيُمَكِّنَنَّ لَهُمْ دِينَهُمُ الَّذِي ارْتَضَى لَهُمْ وَلَيُبَدِّلَنَّهُم مِّن بَعْدِ خَوْفِهِمْ أَمْنًا يَعْبُدُونَنِي لَا يُشْرِكُونَ بِي شَيْئًا وَمَن كَفَرَ بَعْدَ ذَلِكَ فَأُوْلَئِكَ هُمُ الْفَاسِقُونَAllah, içinizden, iman edip de salih ameller işleyenlere, kendilerinden önce geçenleri egemen kıldığı gibi onları da yeryüzünde mutlaka egemen kılacağına, onlar için hoşnut ve razı olduğu dinlerini iyice yerleştireceğine, yaşadıkları korkularının ardından kendilerini mutlaka emniyete kavuşturacağına dair vaatte bulunmuştur. Onlar bana kulluk eder ve bana hiçbir şeyi ortak koşmazlar. Artık bundan sonra kimler inkâr ederse, işte onlar fasıkların ta kendileridir.” [Nur 55]

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Nebil Abdulkerim

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER