- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
Batı’nın Silahları ve Parası Ukrayna’ya Akarken Filistin Batı’nın Mersiyesi Altında Boğuluyor!
Haber:
Gazeteci Şirin Ebu Akile’nin Cenin’de Yahudi varlığının ateş açması sonucu öldürülmesinin ardından 13 Mayıs 2022’de BM Güvenlik Konseyi Başkanı tarafından şu şekilde bir basın açıklaması yapıldı:
Güvenlik Konseyi üyeleri, 11 Mayıs 2022’de Filistin’in Cenin kentinde Filistinli-Amerikalı gazeteci Şirin Ebu Akile’nin öldürülmesini ve bir başka gazetecinin de yaralanmasını şiddetle kınar.
Konsey üyeleri kurbanın ailesine taziyelerini ve derin üzüntülerini ilettiler.
Konsey üyeleri, kadının öldürülmesiyle ilgili acil, kapsamlı, şeffaf, adil ve tarafsız bir soruşturma başlatılması çağrısında bulundular ve hesap verebilirliğin sağlanmasının gereğini vurguladılar.
Konsey üyeleri, gazetecilerin sivil olmaları sıfatıyla korunması gerektiğini yinelediler.
Konsey üyeleri, durumu yakından izlemeye devam edeceklerini vurguladılar.
Yorum:
Güvenlik Konseyi üyeleri, çok şeyi atlayan bu önemsiz açıklama üzerinde oybirliğiyle anlaştılar. Zira başka bir tarafın suçlu olması kesinlikle makul olmamasına rağmen açıklamada, Yahudi varlığının adından bile söz edilmedi. New York Times’ın Ebu Akile’nin öldürülmesiyle ilgili manşeti ise daha da cılızdı. Zira ilk baskısında sadece “...51 yaşında biri öldü” şeklinde yazdı. Oysa bu, yüzünden vurulan ve açıkça tanımlanabilir bir basın kimlik kartı takan bir muhabirin ölümünü nitelendirmeye yönelik garip bir yöntemdir. Bu arada başka bir gazeteci de vurulmuş ve Ebu Akile’yi kurtarmaya çalışanlar da birkaç dakika boyunca açılan ateş sonucu yaralanmışlardır. New York Times daha sonra manşetini değiştirerek kadının “vurularak öldürüldüğünü” kabul etti. Buna rağmen el-Cezire’nin Yahudi varlığını suçlamasından dolayı özür diledi.
Belki de Batı medyası, kesin kanıtlar olmadan Yahudi varlığının güçlerini ateş etmekle suçlamamaya özen gösteriyor ama Ukrayna’daki Rus güçlerine yönelik suçlamalar söz konusu olduğunda kesinlikle özenli olmuyor. Zira sivillerin her bombalanması ve öldürülmesinden dolayı Rusları suçlayan haberleri hızla manşetlere taşıdılar.Rusya Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde henüz kanıtlanmamış bir gerçeğin yayınlandığı için eleştiride bulunduğunda, ortak bir tepki oluşuyor. Zira medya organları ve politikacılar, bunun Putin’in savaşı olduğu şeklinde tepki verdiler ve meydana gelen her kötü şeyi Putin’in suçu olarak tanımladılar. Çünkü Rusya Ukrayna’yı işgal etmemiş olsaydı, askerlerinin işlemekle itham edildiği suçlar, asla olmayacaktı. Bu aynı mantık Filistin için de geçerli olabilir ama orada uygulanmaz.
Yahudi varlığı, Şirin’in öldürüldüğü tüm Cenin’lileri cezalandırıyor. Çünkü Cenin, tıpkı Rusların bu bölgedeki askeri kayıplarından dolayı Bucha’daki sivilleri soğukkanlılıkla öldürmesi gibi kendi varlıkları içindeki Yahudilere yönelik bir saldırı kaynağıdır. Ayrıca Cenin de işgal altındaki bir şehir olup Ukrayna’daki Bucha’dan daha az değildir! Dolayısıyla adil ve tarafsız olmak gerekirse, o zaman Batı basını Ebu Akile’nin Yahudi varlığı tarafından, özellikle de işgal altındaki Batı Şeria’da düzenlenen bir askeri operasyon sırasında vurularak öldürüldüğünü söylemelidir. Böyle bir açıklama, onu kimin vurduğunu söyleyecek kadar ileri gitmese de ancak bu, Putin’in basının Ukrayna’nın işgalini tasvir etmek için kullandığı savaş diliyle daha uyumlu olacaktır.
Bununla birlikte Yahudi varlığı, en azından Ebu Akile’nin cenazesindeki polis vahşetinden dolayı bazı kınamalarla karşılaştı. Zira Dışişleri Bakanı Anthony Blinken şunları söyledi: “İsrail’ polisinin Filistin asıllı Amerikalı Şirin Ebu Akile’nin cenaze törenine müdahale ettiği görüntülerinden derinden rahatsızlık hissettik.” Avrupa Birliği’nin dış politika şefi Josep Borrell de şunları söyledi: “Avrupa Birliği, bugün Cuma günü Filistin asıllı Amerikalı gazeteci Şirin Ebu Akile’nin işgal altındaki Doğu Kudüs'teki cenaze töreninde ortaya çıkan görüntüler karşısında dehşete düştü. Avrupa Birliği, Yahudi varlığının polisinin yas törenine katılanlara karşı gereksiz güç kullanımını ve saygısız davranışlarını kınar… Avrupa Birliği, Şirin Ebu Akile’nin ölümünün tüm koşullarını açıklığa kavuşturmak ve sorumluları adalete teslim etmek için kapsamlı ve bağımsız bir soruşturma çağrısını yineler.”
Batılı hükümetlerin on yıllar boyunca Yahudi varlığının güçlerinin Batı Şeria'da gerçekleştirdiği eylemlere tepki olarak gösterdiği soruşturmalar ve kınamalar, Rusya’nın Ukrayna’nın bazı kesimlerini işgal etmesine yönelik verilen tepkiyle çelişmektedir. Zira Ukrayna’ya milyarlarca dolar değerinde askeri yardım akıyor:Javelin, Stinger, NLAW, obüsler, tanklar, Neptün gemisavar füzeleri ve çok daha fazlası gibi. Ayrıca Rusya'ya benzeri görülmemiş yaptırımlar uygulandı. Öyle ki Avrupalılar ve Amerikalılar, yüksek fiyatlardan muzdarip oldukları gibi kışın yaklaşmasıyla birlikte akaryakıt fiyatları açısından çok daha kötü olması beklenmektedir. Dahası Rusya’nın Ukrayna’ya verdiği zararı karşılamak için Rus varlıklarına el konuldu ve satıldı.
Peki Batı Şeria veya Gazze’ye verilen zararı karşılamak için Yahudi varlığının varlıklarına da el konulacak mı?Yahudi varlığı Filistin’i işgal ettiği için yaptırımlara maruz kalıyor mu?Batı, Filistinlilerin kendilerini savunmasına yardımcı olmak için askeri teçhizat gönderecek mi? Cevap, elbette her seferinde değil. Bundan daha da kötüsü direnişçiler terörist olarak damgalanıyorlar ve işgalciye bol bol silah ve mali destek veriliyor. Hatta Yahudi varlığı tarafından yerlerinden edilen Filistinli mültecilere yardım etmek için Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım Kuruluşu (UNRWA) tarafından sağlanan yetersiz yardım bile kurudu.Belki de Putin Ukrayna’yı işgal etmeyi düşünürken Batı'nın haksız savaşlarına, işgaline ve işgalcilere verdiği desteğe bakıp Rusya’nın da işgali nedeniyle sadece hafif ve sembolik yaptırımların uygulanacağını düşünmüştür. Eğer bu şekildeyse diğer şeyleri küçümsediği ve yanlış değerlendirdiği kadar Batı’nın ikiyüzlülüğünü de hafife almış demektir.
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Dr. Abdullah Rubin