Haber-Yorum

Onları Evlatlarıyla Üzen Kim? Onları Evlatlarına Geri Verin!

Haber:

İsveç’te ebeveynlerinin kollarından kaçırılan çocukların davası.

Yorum:

Bu İsveç devleti, avını cezbeden, sonra onu yakalayan ve ardından de içine zehrini akıtan pürüzsüz yalancı bir yılandır. Zira İsveç, dünyanın üçüncü demokratik ülkesi, toplumsal refah açısından dünyanın en adil ve gelişmiş ülkelerinden biri olması, herkes için eğitim ve sağlık harcamalarının en yüksek düzeyde olmasıyla meşhur olması; ülkelerinin yaşadığı felaketler ve savaşlar nedeniyle ülkelerinin yaşam koşullarından ve siyasi ve ekonomik istikrarın kaybolmasından dolayı oradan göç etmek zorunda kalan mültecileri onun hedefi haline getiren şeydir.

İsveç, gençlik enerjilerini istismar etmek umuduyla kendisine başvurmaya ikna etmek için onlara kapılarını ardına kadar açmıştır. Zira onların ülkesi, kendisine emanet edilene sadık olan ve içinde habis ve haramın olmadığı helal ve temiz olarak kazandıkları şeyleri yemek için çalışan ve yorulan güçlü ve enerjik bir gruptan yoksundur.   

Ancak İsveç ve benzeri kâfir Batılı ülkeler, tuzaklarına düşen Müslüman göçmen ve mültecilere yönelik gerçeklerini ve insanlık dışı bakış açılarını kısa sürede ortaya çıkardılar. Zira sosyal hizmetlerden sorumlu bir devlet kurumu olan “Sosial”, yüzbinleri aşan çok sayıdaki çocukları zorla mültecilerin ellerinden almaya ve onları, çocuğun kendisine yabancı bir çevre ve ailede yaşaması ve doğru eğitim kavramlarını kaybetmesi için İsveçli ailelere teslim etmeye başladı. Dolayısıyla büyük bir finansal menfaat elde etmek için onu korkunç bir şekilde istismar etmektedir. Zira bu çocukların ailelerinin çocuklarına bakmaya ehil olmadıkları şeklindeki uydurma ve kasıtlı bahanelerle onları kaçırmaktadırlar. Ancak gerçek şu ki; İsveç de diğer Batılı ülkeler gibi bu çocukların İslami bir şekilde yetiştirilmesinden korkmaktadırlar. Çünkü onlar, Batı medeniyetine zorla entegre etmeye yönelik girişimlerinde sefil bir şekilde başarısız olmuşlardır.      

Olması gereken insanlarla, hatta kuşlar ve hayvanlarla olan ilişkilerde Nebisi Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in yolunu izlemesi amacıyla Nübüvvet Minhacı üzere İkinci Raşidi Hilafet Devleti’ni kurmak için ciddi bir şekilde çalışmak amacıyla güçlü bir motivasyonun olmasıdır. Nitekim Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in merhametinden biri de herhangi birinin bir hayvan veya kuş ile yavrusunun arasına girmesini yasaklamasıdır. Nitekim Abdullah İbn Mesud Radıyallahu Anhu’nun şöyle dediği rivayet edilmiştir: Allah’ın Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem ile bir seferde idik, bir ihtiyacından dolayı (yanımızdan) uzaklaşmıştı. O sırada iki tane yavrusuyla birlikte bir kaya kuşu (küçük bir kuş) gördük ve yavrularını yakaladık. Bunun üzerine (anne) kaya kuş gelip örtmeye (yani kanatlarını onların üzerine germeye) başladı. Derken Nebi Sallallahu Aleyhi ve Selle geldi ve şöyle dedi: مَنْ فَجَعَ هَذِهِ بِوَلَدِهَا؟ رُدُّوا وَلَدَهَا إِلَيْهَا “Bunu yavrularıyla üzen kimdir? Onları kendisine geri veriniz!”

Halifelerin, küçüğü, büyüğü ve yaşlısıyla Müslümanları gözettiklerine, onların durumlarını takip edip ihtiyaçlarını karşıladıklarına dair rivayet edilen harika kıssalar vardır. Bunların hepsi meşhur ve bilinen kıssalardır. Aşağılanmayı reddeden sizler, bu kaybolmuş gözetimin altında yaşamayı özlemiyor musunuz? O halde üzerinizdeki zayıflıktan ve yozlaşmış vakıayla yaşamaktan kurtulun ve siz de aynı şekilde Allah’tan bir çıkış yolu bekleyin!

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Raziye Abdullah