Salı, 24 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/26
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Siyasi Varlık, Devlet Adamı Anlayışını Kaybettiğinde!..

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber-Yorum

Siyasi Varlık, Devlet Adamı Anlayışını Kaybettiğinde!..

Haber:

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Rus kuvvetlerinin sınırlarında geniş bir şekilde konuşlandırılmasının körüklediği haftalarca süren gerilimin ardından Ukrayna’nın neden olduğu bir savaş istemediğini, ancak Kiev’in şimdi veya gelecekte Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü “NATO’ya” katılımını sürdürmeye yönelik korkularını da gizlemediğini vurguladı.

Putin, Alman Şansölyesi ile Moskova’da yaptıkları uzun görüşmelerin ardından düzenlediği basın toplantısında şunları söyledi: “Savaş istiyor muyuz? Elbette hayır. Bu nedenle müzakere süreci konusunda tekliflerde bulunduk.” Rusya Devlet Başkanı, Alman Şansölyesi ile güvenlik garantilerini görüştüğünü ve Moskova’nın Ukrayna üzerinden Avrupa’ya gaz ihracına devam etmeye hazır olduğunu vurguladığını da sözlerine ekledi.

Yorum:

Siyasi karar, önce devletin, sonra da devlet adamlarının prestijiyle ilgili bir karardır. Dolayısıyla herhangi bir siyasi karar alırken yöneticide asıl olan, geri döneceği tepkisel ve aceleci bir karar veya uygulama gücü olmayan bir karar olmamalıdır; zira siyasi karar tehlikeli olmasının yanı sıra belirli bir siyasi konudaki zihinsel sürecin ürünü olduğu için, karşı taraf ülkelerin tüm siyasi tepkileri ve bu kararın uygulanmasının etkisi üzerinde çok ama çok dikkatli bir şekilde çalışılmalıdır. Aynı şekilde uygulamadaki başarısızlığın etkisi ve bu başarısızlığın etkisinin yöneticinin şahsına değil, bilakis siyasi varlığa olacağı üzerinde de çalışılmalıdır.     

Örneğin savaşa girme veya savaşa girmekle tehdit etme kararı, bir öfke patlaması veya tepki sonrasında alınan kolay bir karar değildir. Aksine tüm askeri ve siyasi yönlerden iyi düşünülmesi gereken bir karardır. Aynı şekilde kararın amacının ve hedefinin incelenmesi gerektiği gibi karşı tarafın gücünün, konumunun amacının, amacını gerçekleştirme gücünün ve bu husustaki ciddiyetinin de incelenmesi gerekir.

Örneğin Putin, NATO'ya katılma teklifini sürdürmesi halinde Ukrayna’yı üstü kapalı bir şekilde tehdit ettiğinde bu karar, çok aceleci bir karar olup devlet adamlarının zihniyetini yansıtmamaktadır. Örneğin mesele, sadece Ukrayna’nın işgali değil, bilakis mesele bundan çok daha tehlikelidir. Sonuç ise Putin’in, Ukrayna sınırındaki kararından geri dönme kararı olmuştur. Bunun nedeni ise Rusya’nın uluslararası ve bölgesel düzeyde bu kararın sonuçlarına katlanamaması ve Rusya’nın kendisini Ukrayna'ya bulaştırmaya çalışan düşmanın, yani ABD'nin planını gerçekleştirmek için bu acele kararla hareket ettiğini fark etmesidir. Tehlike, Rusya’daki devlet adamlarını, zayıf siyasi performansları ve onları düşmanın amacına ulaşmaya sürükleme olasılığı üzerine yaptığı çalışma sayesinde amacını gerçekleştirme imkanından dolayı ABD’nin Rusya’yı Ukrayna’da çıkmaza sokmayı gerçekleştirebileceğinin farkına varmasında yatmaktadır. Dolayısıyla bu, ABD’nin, savaşa girsin ya da girmesin siyasi zayıflıklarına ikna olduğu için Rusya’daki yönetim zümresi aracılığıyla amacına ulaşma olasılığının farkına vardığını göstermektedir. Bu şekilde Birleşik Devletler kesin bir zafer kazanmış olacaktı; savaşa karışmak ise onları tüketecek ve Ukrayna da ABD’nin hizmetinde cehenneme gidecektir. Nitekim geri çekilme, şayet varsa devletin prestijinin kalıntılarının kaybolmasına ve Rusya’nın komşu ülkelerinin NATO’nun kullanılması yoluyla önemli ölçüde meydan okumaya teşvik edilmesine neden olmuştur. Böylece Rusya, farklı etki ve sonuçlarını göz önüne aldığında, ister savaş ister geri çekilme yoluyla olsun her iki durumda da tükürdüğünü yalayacaktır. Ama bunların hepsi Rusya’nın zayıflığından dolayıdır.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Hasan Hamdan (Ebu el-Bera)

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER