Perşembe, 26 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/28
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Yabancıların Türk Borsasını Manipüle Etmesi Türkiye Ekonomisini Geriyor

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber-Yorum
Yabancıların Türk Borsasını Manipüle Etmesi Türkiye Ekonomisini Geriyor

Haber:

El-Arabiya kanalı şunu aktardı: “Rus milyarder Mikhail Fridman, Türk lirasında ender bir artış yakaladı ve hisse senedi hızlandırma mekanizmasıyla 10/11/2020 Pazartesi günü 205 milyon dolar değerinde Türkiye'nin en büyük cep telefonu şirketi olan Turkcell’in % 5’ini sattı.” Bir Türk finans yetkilisi şöyle dedi: “Bu anlaşma, yerel para birimine olan talebi desteklerken, hisse senetlerine yabancı fon getirerek Türk sermaye piyasalarını destekleyecektir.” Türk lirasının değerindeki artış, Erdoğan’ın Türkiye Merkez Bankası Başkanı Murat Uysal’ı görevden almasının, döviz karşısında Türk lirasının değerinin düşmeye devam etmesi nedeniyle Hazine ve Maliye Bakanı olan damadı Berat Albayrak’ın istifasını kabul etmesinin ve bu ikisinin yerine Merkez Bankasına Naci Ağbal’ı ve Maliye Bakanı olarak da Lütfi Elvan’ı atamasının ardından geldi. Döviz kurunu istikrara kavuşturmak amacıyla faiz oranını yükseltmesi için tekrar çalışmaya atanması beklenen işte bu iki kişidir.

Yorum:

Bazı Türk yetkililerin düşündüğü gibi, Türk borsasında yapılan bu tür finansal anlaşmalar Türkiye ekonomisine kesin olarak fayda sağlamayacağı gibi Türk parasının konumunu da iyileştirmeyecektir. Zira bu, kumar oynamaya benzemektedir. Dolayısıyla Türkiye’de borsada dalgalanan anlarda faaliyet gösteren şirketlerin devasa hisse satışları, yabancı yatırımcılara fayda sağladığı ölçüde Türkiye ekonomisine fayda sağlamıyor. Dahası Türk ekonomisini büyük risklere maruz bırakıyor ve bu yatırımcıların isteklerini karşılamak için Türk hisse senetlerinin finansal piyasalardaki değerini manipüle ediyor. Böylelikle Türkiye ekonomisi onlara daha bağımlı hale geliyor ve şirketlerin varlıklarının gerçek değerleri ile finansal piyasalardaki rakamsal değerleri arasındaki uçurumu genişletiyor. Dolayısıyla hayali piyasa, gerçek piyasa pahasına yükseliyor.

Erdoğan’ın faiz oranını yükseltecek ve para biriminde istikrarı sağlayacak yeni yetkililer atadığına inanmak, hayali bir inançtır. Çünkü faiz artışları, özellikle Türkiye ekonomisi gibi gelişmekte olan bir ekonomiye sahip ülkelerde, genellikle ekonomiyi canlandırmak yerine öldürür.

Ne finans piyasalarında (borsalarda) kumar oynamak ne yabancı yatırımlar ne de faizcilik Türkiye ekonomisine bir fayda sağlamayacaktır. Çünkü finansal piyasalar, yalnızca spekülatörlerin yararlandığı bir ülkede gerçek dışı büyümeyi yansıtan asalak piyasalardır. Zira yabancı yatırımlar, genellikle yerel karları ve tedavüldeki paraları yurt dışına gönderen yabancılara fayda sağlamasının yanı sıra yerel ekonomiyi tamamen uluslararası ekonominin çarkına bağlıyor. Çünkü faiz, bereketi yok ediyor, ekonomiyi yıkıyor ve onu sürekli olarak açgözlülerin hizmetkârı yapıyor. 

Türkiye ve İslam beldelerindeki ekonomik ikilemin, faizi, parazitik finansal piyasaları ve İslam ülkelerindeki yabancı yatırımları haram kılan İslami ekonomiye dönmekten başka bir çözümü yoktur.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Ahmed El-Hutvânî

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER