Çarşamba, 25 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/27
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Hizb-ut Tahrir'e Karşı Hakaret ve Suçlamalar Daveti Durduramaz

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber-Yorum
(Tercüme)

Hizb-ut Tahrir'e Karşı Hakaret ve Suçlamalar Daveti Durduramaz
Aksine, Allah’u Teâlâ Hizbe Nusret Verene Kadar Gücünü Artıracaktır

Haber:

Jahor Eyaleti İslam Diyanet İşleri Komisyonu Başkanı, 30 Eylül 2020'de Hizb-ut Tahrir aleyhine fetva ile ilgili bir basın toplantısı düzenledi. Ertesi gün, Jahor polis şefi buna benzer bir basın toplantısı düzenledi ve aynı fetvayı tekrarladı ve partiye acımasızca saldırdı. Hizb-ut Tahrir o zamandan bugüne kadar her türlü alçakça iftiralara sürekli saldırılara maruz kalmıştı. Ancak bu iftira, Selangor ve Sabah eyaletlerinin verdiği fetvadan daha kötü iftiralarla doludur. 15/7/2019 tarihinde Resmî Gazete'de yayımlanan Fetvanın hükümleri arasında Hizb-ut Tahrir'in haram olan yabancı kadınları öpmesine izin vermesi, pornografik film izlemeye cevaz vermesi ve Hizb-ut Tahrir'in toplumu bölerek zorla iktidarı ele geçirmek istemesi yer almaktadır.

Yorum:

Bazı medya kuruluşları, bahsi geçen acımasız iftiralara ek olarak başka iftiraları da ekleyerek Hizbe yönelik saldırılarını artırmaktadır. Hizb-ut Tahrir'i Hilafet kurulana kadar namaz ve zekâtın vacib olmadığını söylemekle suçlamasıyla birlikte, Hizb-ut Tahrir destekçisi olmayan Müslümanların da fasit olduklarını ve onları kaza ve kadere inanmamakla suçlaması gibi iftiralar.

Malezya polis şefi de dahil olmak üzere diğer polis şeflerinin, Hizbin anayasa taslağında on beş yaşına gelmiş Müslüman çocukların silah eğitimine mecbur kılan bir maddenin olduğunu ileri sürmek suretiyle bununla ilgili soruların medya tarafından polis şeflerine kasıtlı olarak sorulması durumun daha da kötüleşmesi bağlamında bu, partiyi terörizmi teşvik etmekle suçlamaya yönelik iğrenç bir girişimdir.

Hizb ut-Tahrir / Malezya, fetva ve medya haberlerinde yer alan hakarete cevap vermek için iki basın toplantısı düzenledi ve fetvanın geri çekilmesi çağrısında bulundu. Dini kurumların fetvayı meşrulaştırmak için gösterdikleri tüm çabalara rağmen, bu fetvanın Hizb-ut Tahrir'in imajını bozmak ve bu ümmetteki davetini durdurmak için "siyasi bir fetva" olduğu açıktır. Davetini durdurmak için Hizb-ut Tahrir'i kötü bir şekilde çerçeveleme gündemi, kâfir Batı'nın siyasi gündemine bir model oluşturmaktadır. Çünkü kafirler, Hizb-ut Tahrir'in dava edindiği Hilafetin yakında kurulacağını ve onların sapkın planlarına, egemenliklerine ve ümmet üzerindeki etkisine son vereceğini Allah'ın izniyle çok iyi biliyorlar. Hizb-ut Tahrir ile entelektüel olarak mücadele edemediklerin dolayı, Hizb-ut Tahrir hakkında kötü komplolara, karalamalara ve uydurma hikayelere başvuruyorlar. Müslümanların başlarındaki kukla yöneticileri de kafirlerin peşinden giderek, ümmetin Hizb-ut Tahrir'i ve Hilafet fikrini reddedeceğini zannediyorlar.

Hizb-ut Tahrir'e karşı icat edilen tüm iftira ve alçakça karalayıcı saldırılar, yozlaşmış saldırganların partinin fikirlerine ve davetine karşı yüzleşmedeki çaresizliğini göstermektedir. Hizb-ut Tahrir'e karşı tüm kötü entrikaları, iftiraları ve suçlamalarıyla davetine son vereceğini umuyorlar, aynı Kureyş kâfirlerinin umduğu ve Rasûlullah Sallallahu aleyhi ve sellem’e yaptıkları gibi. Ama onlar önemli bir şeyi unutuyorlar! “Davet doğru yolda ve asla durmayacak. Hatta, Allah Subhânehû Ve Teâlâ’nın kullarına nusretini verene kadar hayal edemeyecekleri kadar büyümeye devam edecektir.”

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Dr. Muhammed – Malezya

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER