Haber-Yorum
(Tercüme)

Sudan Rejimi de Hainler ve Normalleşenler Kervanına Katıldı

Haber:

İçeride ve dışarıda, “İsrail” ve Sudan arasındaki ilişkileri normalleştirme kararı farklı tepkilere yol açtı. Bazıları bunu ülkeye istikrar ve refah getirecek tarihi bir olay olarak görürken, diğerleri bunu zayıflık ve aşağılanma ve Sudan'ın sabitelerinden ve Filistin halkını desteklemede geçmişinden kopmak olarak gördü.

Haftalarca süren, söylentilerin ve ziyaretlerin ardından ABD Başkanı Donald Trump, “İsrail” ve Sudan liderlerinin aralarındaki ilişkileri normalleştirmeyi kabul ettiklerini açıkladı.

ABD Başkanı, Hartum'u adım atmaya teşvik etmek için Sudanlıların Afrika'daki ABD tesislerini hedef aldığı saldırılara maruz mağdurların kalan ailelerine 335 milyon dolar ödemesinin ardından, Sudan'ı terörizme destek veren ülkeler listesinden çıkardığını duyurdu.

“İsrail”, Amerika ve Sudan liderlerinin yaptığı açıklama, Sudan ve “İsrail” arasında ekonomik ve ticari ilişkileri tarıma odaklanarak başlatmayı ve Amerika'nın Sudan'ın egemenliğini yeniden tesis etmek için adımlar atacağını borç yükünü hafifletmek için de uluslararası ortaklarla birlikte çalışacağını kabul etti. (El-Cezire Net)

Yorum:

İhanet kelimesinin dışına çıkan hiçbir açıklama veya ifade yoktur ki, bu ihanet sadece Filistin'e değil, Sudan'a ve halkına ihanettir. Ayrıca Allah'a, Rasulüne ve tüm Müslümanlara karşı apaçık bir ihanettir.

Devrimden sonra Sudan’da insanların durumunu iyileştirmek ve statülerini yükseltmek için geldiği düşünülen Sudan hükümeti, El-Beşir rejimi gibi fesat ve yolsuzluğu devam ettirmekle birlikteEl-Beşir rejiminin yapamadığı şeye cesaret etti.

Geçiş hükümetinin yaptığı ilk şey, Sudan'ı yeni borçlar yoluyla Banka ve Uluslararası Para Fonuna diz çöktürmek ve uluslararası denetim ve izleme talep etti. Son olarak, alenen Yahudi varlığıyla ilişkileri normalleştirerek ihanet etti. Halbuki Hizb-ut Tahrir, Sudan'daki devrim sırasında bu devrimin çalınacağı ve Sudan'ın değil, Batı'nın lehine yönlendirileceği konusunda daha önceden uyarıda bulunmuştu.

Bu hükümet, bir Yahudi varlığıyla yapılacak bir anlaşmanın Sudan halkına refah ve memnuniyet getireceği ve bu anlaşmanın Amerika ve Avrupa'yı memnun edeceği, böylece Sudan'ın yeni, bembeyaz bir uluslararası sayfa açabileceği konusunda insanları kandırıyor! Allah Subhânehû Ve Teâlâ şöyle buyurdu: ﴿يَعِدُهُمْ وَيُمَنِّيهِمْ وَمَا يَعِدُهُمُ الشَّيْطَانُ إِلَّا غُرُوراً﴾  “Şeytan onlara (birçok) vaadde bulunur ve onları kuruntulara sürükler. Oysa şeytan, ancak aldatmak için onlara vaadde bulunuyor.” (Nisâ 120)

Bu hain hükümet, Sudan halkının İslam halkı olduğunu, hainleri kabul etmediklerini ve bir avuç ücretliye boyun eğmeyeceklerini bilmiyor mu? Ayrıca bu devrimler Batı'nın avenelerini ve işgalci varlığın dostlarından kurtarılıncaya kadar devam edecektir!

Ancak Sudanlı Müslümanlar, konunun küfür hükümlerine ve anayasalarına dayanan bir sistem olduğunu ve sadece yüzlerin değişmesi sahih bir değişim için yeterli olmadığını bilmeleridir. Vacib olan, Sudan'da hayatın dayandığı anayasa ve nizamları değiştirmek, Sudan'ı Allah Subhânehû Ve Teâlâ’nın güçlü ipine bağlamak suretiyle Amerika, Avrupa ve Yahudi varlığıyla ipleri kesmektir. Allah Subhânehû Ve Teâlâ şöyle buyurdu:

﴿مَثَلُ الَّذِينَ اتَّخَذُوا مِن دُونِ اللَّهِ أَوْلِيَاءَ كَمَثَلِ الْعَنكَبُوتِ اتَّخَذَتْ بَيْتاً وَإِنَّ أَوْهَنَ الْبُيُوتِ لَبَيْتُ الْعَنكَبُوتِ لَوْ كَانُوا يَعْلَمُونَ﴾

“Allah’tan başka varlıkların korumasına sığınanların durumu, örümceğin durumuna benzer: Örümcek, (ağını) kendine bir yuva yapar, ama yuvaların en çürüğü de örümceğin yuvasıdır. Keşke bilselerdi!” (Ankebût 41)

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Dr. Memduh Ferec

﴾