Haber-Yorum

Erdoğan’ın Asrın Mücrimi M. Kemal’in Kabrini (Anıtkabir’i) Ziyareti

Haber:

Erdoğan, 23/07/2020 günü, YAŞ üyeleriyle birlikte M. Kemal’in kabrini ziyaret etti ve Anıtkabir özel defterine şunları yazdı: “Aziz Atatürk; Yüksek Askeri Şura üyeleri olarak 2020 yılı toplantısı vesilesiyle huzurunda bulunuyoruz. Kurduğun ve bizlere emanet ettiğin Türkiye Cumhuriyeti'ni 2023 hedeflerine ulaştırmak için çalışmaya devam ediyoruz.” Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, ay yıldız motifli çelengi Atatürk’ün mozolesine bırakmasının ardından, bir dakikalık saygı duruşunda bulunuldu. (CNN Arapça)  

Yorum:

Erdoğan kendine ve cehaletine inansınlar diye bıkıp usanmadan bu yalanları tekrarlayıp durduğu halde hala onun takipçileri başarılarını dillendirmeyi sürdürürken medya da borazanlığını yapmaya ve onu alkışlamaya devam ediyor.

Erdoğan şöyle diyor: “Suriye'den Libya'ya, Doğu Akdeniz'den terörle mücadeleye kadar farklı cephelerde elde ettiğimiz tarihi başarılar, ülkemizin gücünü ve ordumuzun yeteneklerini ortaya koymaktadır.” Hangi güçten bahsediyor acaba! Ajanlıkta mücrim Beşşar Esed’e ortaklığı sabit olan rejimin gücünden mi yoksa Amerika’nın çıkarları için Libya’ya müdahale etmesinden mi?! 

Bazıları belki gaflet uykusundan uyanır ve bu adamın hakikatini anlarlar diye burada şu soruların sorulması gerekiyor:

-       Hilafet’i yıkan, Halifelerine hakaret eden, onları kovan ve aşağılayan mücrim Mustafa Kemal değil midir? 

-       Ezanla başlayıp başörtüsü ve Arapça eğitime kadar Türkiye’deki tüm dini şekilleri ortadan kaldıran bizzat bu mücrim değil midir?

-       Osmanlı Devleti’ne komplo kurup onu yıktıktan sonra devletin organını tahrip etmek için o zamanki sömürgeci güçleri temsil ederek Batı ülkelerine kapıları ardına kadar açan bizzat o değil midir?

-       Laikliğin temellerini atan ve dini hayattan ayırma, dahası dini hayatın tüm alanlarından izole etme ilkesine dayalı modern Türkiye devletini kuran bizzat o değil midir?

-       Dine, kerim Rasul’ün şahsına ve onu azim Halifelerine yönelik hakaretlerini bilmelerinden dolayı tüm Müslümanların gece gündüz lanet ettiği bizzat o değil midir?

Bu senin, asrın mücrimini övmen ve onun izinden gittiğini onaylamanla ilgilidir. Bazıları bunun bir taktik ve siyasi zeka olduğunu söyleyecektir. Ancak Allah’ın kitabında, Allah’ın indirdiklerinden başkasıyla hükmedenleri şu üçünden biriyle nitelendirdiğini görmekteyiz; Ya kafir ya fâsık ya da zalim. Dolayısıyla Allah’ın indirdikleriyle hükmetmeyenler yetenekli ve becerikli olanların ta kendileridir şeklinde bir şey görmedik!!  

Ya senin ordun ne olacak ey Erdoğan?

-      Myanmar'daki Rohingyalı Müslümanları kurtarmak ve onların üzerindeki zulmü kaldırmak için ne yaptın?

-      Doğu Türkistan’daki Müslüman Uygurlardan sıkıntı ve zilletini kaldırmak için ne yaptın?

-      Senin orduların, El-Aksa’yı kurtarmak ve Yahudileri mübarek topraklardan kovmak için ne yaptılar?

-     Kasap Esed’in belalarını tadan komşun Suriye halkı için ne yaptın?   

-      Irak ve Yemen’de ne yaptın?

-      Ne yaptın… Ne yaptın… Ve bin kez soruyoruz ne yaptın???

Saflar diyecek ki; ondan dünya savaşı mı istiyorsunuz? Bu, yanlış bir soru. Çünkü dünyayla tek başına savaşmayacak. Şayet Allah’a ve ümmete sadık kalır, Laikliği ve vatancılığı ondan uzaklaştırır, Allah’a ve mustazaf Müslümanlara yardım ederse tüm ümmet onunla birlikte savaşacak ve doğu ve batıdaki hiç kimse ümmetin gücünün karşısında duramayacaktır.

Ancak bu şerefe, ölümünden dolayı Rahman’ın arşının titrediği Sa’d Bin Muaz Radıyallahu Anhu gibi Allah’ın nusret vermesi için seçtiği kişi nail olacaktır.

Kağıt kaplandan öte bir şey değilsin ey Erdoğan! Bize Arap milliyetçilerinin putu Cemal Abdünnasır’ı hatırlatıyorsun. Nitekim o, ölüp gitti ve kesinlikle sen de ölüp gideceksin. Allah için ne götüreceğine bir bak! Sen büyük bir güç ve kuvvete sahipsin. O halde gerçek yatırımını, seninle birlikte taşıyacak ve sana yardım edecek olan bu ümmete yap.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Müh. Yusuf Seleme - Almanya