Haber ve Yorum

Ortak Düşman Koronavirüs mü?

Haber:

Cumhurbaşkanı Erdoğan dünyayı ve Türkiye’yi saran Koronavirüs ile “mücadele” konusunda Belediye Başkanlarına yönelik telekonferans yöntemi ile yaptığı konuşmada koronavirüsü ortak düşman ilan ederek mücadele stratejisini açıkladı ve şöyle dedi: “Şu an hepimiz vatanımızın geleceğini ve milletimizin hayatını tehdit eden sinsi bir düşman ile mücadele ediyoruz. Karşımızdaki düşmanın adı koronavirüstür. Bu düşmanı ancak birbirimizle kenetlenerek yenebiliriz. Bu tehdidin üstesinden ancak dayanışma ile gelebiliriz. Gün siyasi, etnik, mezhebi tüm farklılıklarımızı bir tarafa bırakarak ezeli ve ebedi kardeşliğimizi hatırlama günüdür. Gün tıpkı İstiklal Harbi’nde olduğu gibi ortak düşmana karşı birleşme günüdür.”

Yorum:

Sanki küçücük bir virüse, mikroskopla bile zor görülebilen Covid-19’a değil de vatanımızın geleceğini ve milletimizin hayatını tehdit eden işgalci bir güce, bir sömürgeciye, imha edici devasa silahlara sahip katiller sürüsüne karşı konuşuyor Cumhurbaşkanı Erdoğan, değil mi?

Bu konuşmasını, bu çağrısını işgalci ABD’ye karşı yapıp, tüm milleti ABD ile mücadelede ortak hareket etmeye çağırsaydı ve bu savaşın öncüsü olsaydı gerçekten biz Cumhurbaşkanını takdir eder ve ortak düşman ABD’ye karşı onun arkasında yürürdük. 60 küsur yıldır Filistin ve Ortadoğu’da içi irin dolu bir çıban gibi duran pisliğe, Yahudi Varlığı “İsrail”e karşı bu çağrısını yapsaydı, Türkiye’de yaşayan her Müslüman ve tüm İslam beldelerinin halkları evlerinde oturmaz mübarek toprakları bu pislikten temizlemek için Aksa’ya yürürlerdi. Ama Erdoğan yeryüzünü fesada uğratan bu cani ve katiller sürüsünü ortak düşman olarak görmüyor, insanlığın bir imtihanı olarak kıtaları dolaşan virüsü-hastalığı ortak düşman olarak görüyor.

﴿ظَهَرَ الْفَسَادُ فِي الْبَرِّ وَالْبَحْرِ بِمَا كَسَبَتْ أَيْدِي النَّاسِ لِيُذِيقَهُم بَعْضَ الَّذِي عَمِلُوا لَعَلَّهُمْ يَرْجِعُونَ﴾

“İnsanların kendi elleriyle yapıp ettikleri yüzünden karada ve denizde düzen bozuldu; böylece Allah -dönüş yapsınlar diye- işlediklerinin bir kısmını onlara tattırıyor.” (Rum 41)

Cumhurbaşkanı Erdoğan Batı’dan gelen ve İslam âlemini parçalara ayıran işgalcilere karşı İslam ümmetinin evlatlarının yürüttüğü (İstiklal) harbindeki düşman ile Korona arasında nasıl bir benzerlik kurmuş olabilir bunu da aklım almıyor.

Korona insan yapımı bir robot, yok edici bir silah ya da bunlara benzer böyle bir düşman değil. Eğer Cumhurbaşkanı gerçekten koronavirüsün laboratuvar ortamında üretilen biyolojik bir silah olduğuna inanıyorsa -ki biz böyle düşünmüyoruz- o zaman koronavirüsü değil, onu üreten asıl düşmanı hedef alması lazım. Bu virüs ile mücadele bilinç ve basiretle salgın karşısında tedbir alıp, tedavi için deva olacak ilaçları bulup Allah’a tevekkül etmeyi gerektirir. Tüm halka da bunu telkin etmeyi gerektirir. Virüsün yayılmasını önlemek için gerekli karantina uygulamasını hayata geçirmeyi ve bu yüzden çalışamayacak olan insanlarımızın asli ihtiyaçlarını karşılamayı gerektirir.

Ayrıca bu virüsün tüm dünyada egemen olan kapitalist sistemin çöküşünü ifşa etmesinden de ders alıp İslam’ın yönetim sistemi olan Raşidi Hilafete dönmek için bunu bir fırsat olarak görmeyi gerektirir. Virüsün hayrını ve şerrini bilenin yalnız Allah olduğunu da unutmayalım.

#Korona

#كورونا

#Covid19

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Mahmut Kar