Salı, 24 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/26
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Bir Lider Halkına Asla Yalan Söylemez

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber-Yorum

Bir Lider Halkına Asla Yalan Söylemez

Haber:

İzmir’de Menemen-Aliağa-Çandarlı otoyolunun açılış töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin ekonomiden teröre kadar birçok alanda yeni bir İstiklal Harbi verdiğini söyledi. Türkiye'nin Suriye ve Libya politikalarının bir macera ya da keyfe keder bir tercih olmadığını söyleyen Erdoğan, bu mücadelede Türkiye ile diğer güçlerin çıkarlarının zaman zaman çatıştığını belirterek, “Hamdolsun Türkiye’nin gücü ve kapasitesi bağımsız siyaset izlemeye yeterlidir. Gerekirse tek başımıza adımlar atarak ülkemizi doğru hedeflerine götürmeye çalışıyoruz. Artık Türkiye'nin gücü ve kapasitesi, bağımsız siyaset izlemeye ve bunu sahada hayata geçirmeye yeterlidir. Hem siyasette hem diplomaside, gerektiğinde askeri gücümüzü en üst düzeyde kullanıyoruz. Sahada ve masada tüm imkanlarımızı seferber ediyoruz. Netice almayı başardık. Bugün sıkıntı yaşadığımız noktaların sebebinin geçmişte güçlü duruş sergilenmemesinden kaynaklandığını görüyoruz” ifadelerini kullandı. (amerikaninsesi.com‎ / 22.02.2020)

Yorum:

Bir liderde bulunması gereken en önemli iki özellik; halkına yalan söylememesi ve bir plan ve eylem ortaya koyduğunda bundan amaçlanan sonuçları net bir şekilde ortaya koymasıdır. Bunun en bariz örneğini yüce Rabbimizin kelamından dinleyelim: وَاَنْزَلْنَٓا اِلَيْكَ الذِّكْرَ لِتُبَيِّنَ لِلنَّاسِ مَا نُزِّلَ اِلَيْهِمْ “Sana da, insanlara gönderileni açıklayasın diye Kuran'ı indirdik. Belki düşünürler.” [Nahl-44] Nitekim Allahu Teala Kur’an’ın indiriliş amacının insanlara açıklanması olduğunu bildirmiş ve Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem de bunu layıkıyla yerine getirmiştir. Yine Allah’ın Rasulü Hz. Muhammed Sallallahu Aleyhi ve Sellem, Mekke halkını İslam’a davet ederken davetinin amacını net bir şekilde açıklamış ve bu hususta en ufak bir gizlilik ve kapalılığa gitmemiştir. Zira Allahu Teala şöyle buyurmuştur: اِنْ اَنَا۬ اِلَّا نَذ۪يرٌ مُب۪ينٌۜ “Ben sadece gerçekleri apaçık ortaya koyan bir uyarıcıyım.” [Şuara-115] Yani Mekke halkı Allah’ın Rasulü’nün neye davet ettiğini kesin bir şekilde anlıyorlar ve tepkileri de anladıkları doğrultuda oluyordu. Yani insanlar neyin, neden ve hangi amaçla yapıldığı noktasında bilinçlendirilmediği taktirde gelişmeleri doğru bir şekilde okuyamayacaklar ve verilmesi gereken doğru tepkiyi de veremeyeceklerdir. İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yaptığı tam da budur. Zira Erdoğan ekonomi ve terör noktasında istiklal harbi verdiğini söylüyor ama doğru bir ekonomik kalkınma ve terörün ne olduğu noktasında amaçladığı şeyin ne olduğunu apaçık ortaya koymuyor. Ayrıca ülkeyi doğru hedeflere götürdüğünü söylüyor ama bu doğru hedeflerin neler olduğunu apaçık ortaya koymuyor. Türkiye’nin siyasette ve diplomaside askeri gücünü kullandığını söylüyor ama kullanılan askeri güçten amaçlanan bu siyaset ve diplomasinin ne olduğunu ve kime hizmet ettiğini apaçık ortaya koymuyor.  Bugün yaşanan sıkıntıların geçmişte güçlü bir duruşun sergilenmemesinden kaynaklandığını söylüyor ama bu duruşun ne olduğunu apaçık ortaya koymuyor.

İşte tüm bu nedenlerden dolayı bu noktalarda aydınlatılmayan halk da neyin, neden olduğu ve olanlardan amaçlananın ne olduğunu bilmediğinden doğru bir tepki veremiyor ve bilinçsiz bir şekilde ve körü körüne Erdoğan’ın söylemlerini ve eylemlerini destekler yönde hareket ediyor. Eğer Erdoğan, Suriye’de takip etmiş olduğu siyasetin, diplomasinin ve askeri gücün, Müslüman Suriye halkının mübarek devrimini çalmak ve Suriye’yi yeniden kasap Beşşar Esed’e teslim etmek isteyen kafir Amerika’nın planına hizmet etmek için olduğunu apaçık bir şekilde söylemiş olsa, insanların kendisine destek vermeyeceklerini bildiğinden özelde Türkiye genel de ise tüm dünya Müslümanlarından gerçek siyasetini gizliyor ve onları aldatıyor. Yine Erdoğan, şayet Libya’ya göndermiş olduğu askeri gücün amacının, Amerika’nın Libya’da Kaddafi döneminden kalma İngiliz yanlısı siyasi gücün karşısına kendi yanlısı bir siyasi güç oluşturmak için Libya’ya gönderdiği uşağı General Hafter’i desteklemek, dolayısıyla Libya’da Amerikan politikasını desteklemek için olduğunu apaçık bir şekilde söylemiş olsa insanların kendisine destek vermeyeceklerini çok iyi bildiğinden amacını gizliyor ve insanları aldatıyor. Dolayısıyla bir Müslümana düşen, olayları İslami bir bakış açısıyla değerlendirmesi ve başındaki yönetici veya liderin takip etmiş olduğu siyasetin doğru veya yanlışlığına bu ölçüye göre karar vermesidir. Aksi takdirde halkına yalan söyleyen ve halkını aldatan liderin yaptıklarına ortak olup bu siyasi çıkmazdan kurtulamayacak ve bununla birlikte hem dünyada hem de ahirette kaybedenlerden olacağız maazallah.

O halde Müslümanlar olarak Allah’ın Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in şu kavlini kendimize rehber edinelim ki yöneticilerin ve liderlerin yalan ve aldatmalarına maruz kalmayalım: اتَّقُوا فِرَاسَةَ المُؤْمِنِ فَإِنَّهُ يَنْظُرُ بِنُورِ اللَّهِ “Müminin ferasetinden korkun. Çünkü O Allah’ın nuru ile bakar.”

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Ramazan Ebu Furkan

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER