Pazartesi, 23 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/25
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Önceliği Petrol ve Müslümanların Kanlarının Akıtılması Olan Berlin Konferansı

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber-Yorum

Önceliği Petrol ve Müslümanların Kanlarının Akıtılması Olan Berlin Konferansı

Haber:

Reuters, bugün Libya hakkında yapılacak olan Berlin Konferansı taslağının, krizin tüm taraflarını petrol tesislerine karşı düşmanlıklardan kaçınmaya çağırdığını bildirdi. Bu arada Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ateşkesi istikrara kavuşturmak için konferansı "önemli bir adım" olarak değerlendirdi. Reuters’e göre, zirvede görüşülecek olan taslak, Trablus'taki Libya Ulusal Petrol Şirketi’ni (NOC) Libya petrolünü satmasına izin verilen tek tüzel kişi olarak kabul ediyor. Çağrı, Emekli Tuğgeneral Halife Hafter’in güçleriyle ittifak yapan kabilelerin, bu adımın yansımalarına ilişkin uluslararası uyarılara rağmen, doğu Libya'daki tüm petrol tesislerini kapatmasından sonra geldi.

Yorum:

Müslümanların hassas konularının kafirlerin başkentlerinde tartışılması gerçekten üzücüdür. Bu da tek bir şeye delalet ediyor ki o da, Müslümanların başındaki tüm yöneticilerin Batı’ya tabi oldukları, onların ne yeryüzü ve içerisinde ne de gökyüzü ve genişliğinde hiçbir egemenliklerinin olmadığı ve bu yöneticilerin felaketlerin başı ve Müslümanların tarihinde görülmemiş büyük bir utanç kaynağı olduklarıdır.  

Konferansın öncelikli amacı, Libyalılar arasındaki savaşın önlenmesi değildir. Bilakis petrol tesislerine karşı düşmanlıkların önlenmesidir. Zira onlar için öncelikli olan Libya ve diğer bölgelerde oluk oluk akan Müslümanların kanı değil petroldür.

Libya petrolünü satabilecek tek tüzel kişi olarak Trablus’taki Libya Ulusal Petrol Şirketi'ne zarar vermemeye dikkat ettikleri ve konferansa katılanların doğuda Hafter ile ittifak kuran adamların yaptıkları gibi Libya’daki petrol tesislerinin tekrar kapanmasını önlemek için gerekli önlemleri aldıkları sürece iktidarda Hafter veya El-Serrac’ın kalması onların umurlarında değildir.

Libya petrolünün, albümin suyu gibi Batı’nın endüstriyel makinesine akışına müdahale etmenin sonuçlarına ilişkin uluslararası uyarıların tekrarlanması yalnızca onların çıkarlarına yöneliktir. Dolayısıyla Batılı ülkelerin Müslümanların şanlı İslam Şeriatına alternatif olarak bir yaşam sistemi olarak dayatmaya çalıştıkları vahşi kapitalist ideolojinin temeli işte budur.

Erdoğan’ın Libya’daki ateşkesi pekiştirmek için çalışması, Batı’nın genel olarak İslam ülkelerinde özel olarak da Libya’da oynadığı siyasi oyunlar çerçevesine giriyor. Bu ise Türkiye'nin kendisini askeri olarak desteklediğini söyleyen el-Serrac’ı yanıltmak içindir. Zaten güçlerini oraya göndermeye başladı, ancak gerçekte onu zayıflatmak için çalışıyor. Dolayısıyla Türkiye’nin El-Serrac hükümetine verdiği destek sembolik olacak ve ona sadık kalan Suriye gruplarına verdiği destek kadar önemli olmayacaktır. Aslında Türkiye Libya’dan uzaktır. Libya güçlerini Türk desteğinin tuzağına düşürmek amacıyla sadece küçük oranda sunduğu ve Suriye’de olduğu gibi bir serap olarak bulacağı destek hakkında yaptığı cafcaflı konuşmasıyla sınırlı hedeflerinden bahsetmiyoruz bile. Nitekim mesele, Türkiye’nin Suriye’deki olaylar hakkında Amerikan hesabına Rusya ile kurduğu komplolara çok benziyor.  

Sonuç olarak İslam ümmeti, Allah kendisine Nübüvvet Minhacı üzere ikinci Raşidi İslam Devletini ikram edinceye kadar kafirlerin egemenliğinin, servetlerin yağmalanmasının, canların ve malların heba olmasının acısını çekmeye devam edecektir. Eğer dizginleri eline geçirirse, insanlar için çıkarılmış en hayırlı ümmet olduğu daha önceki dönemine geri dönecek ve İslam, azizi aziz zelili de zelil kılarak tüm yeryüzüne yayılacaktır. Bu ise aziz olan Allah’a hiçte zor değildir.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Rula İbrahim- Biladüşşam

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER