Haber ve Yorum

Erdoğan’ın Anlamsız Retorikleri
Gök Kubbede Hoş Bir Sedadan Başka Bir Şey Değil

Haber:

Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Büyük Çamlıca Camii'nin resmi açılış töreninde konuştu. “Kimse Kur’an’ın çizdiği sınırları keyfine göre değiştiremez, helali haram kılamaz. Hiç kimse kendi anlayışına göre kural koyamaz.” [03.05.2019 A haber]

Yorum:

Erdoğan’ın bu konuşmasına kargalar bile güler. Doğru, kimse Kur’an’ın koyduğu sınırları, çizdiği hadleri keyfince değiştiremez. Helalı haram ya da haramı helal kılamaz. Ama gel gör ki Erdoğan’ın bu retoriklerinin pratik hayatta hiçbir gerçekliği yoktur. Çünkü Erdoğan’ın yönetimi döneminde ne aşılmadık Kur’an’ın hadleri ve sınırları kaldı ne de ihlal edilmedik haramlar ve helaller bırakıldı.

Sınırlama değil örnekleme amacıyla diyebiliriz ki Allah Subhânehu ve Teâlâ kâfirleri dost edinmeyi yasaklıyor. Dahası dost edinenlerin onlardan olacağını söylüyor.

يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا لَا تَتَّخِذُوا الْيَهُودَ وَالنَّصَارٰٓى اَوْلِيَٓاءَۢ بَعْضُهُمْ اَوْلِيَٓاءُ بَعْضٍۜ وَمَنْ يَتَوَلَّهُمْ مِنْكُمْ فَاِنَّهُ مِنْهُمْۜ“Yahudileri ve Hristiyanları veli edinmeyin. Onlar birbirlerinin velileridir. Sizden kim onları dost edinirse şüphesiz o da onlardandır.” [Maide 51]   

Peki, Kur’an’ın bu keskin çizgisi varken Erdoğan, Trump ve Putin’e yakın dostum demiyor mu?  Kâfir Putin ile yılda 6-7 görüşme yapmıyor mu? Neredeyse aylık yapılan telefon görüşmelerini saymıyoruz bile. Dışişlerinden tutun danışmanlarına kadar devlet bürokrasisi Trump’tan randevu alabilmek için seferber edilmiş değil midir? Pekâlâ, hangisi gerçek? Eylemi mi yoksa söylemi mi? İnsanlar genelde söyleme değil eyleme bakarlar, çünkü eylem, zihinlerdeki, kalplerdeki soyut düşüncelerin dışavurumudur.

Allah Subhânehu ve Teâlâ faizi haram kılmışken, günümüzde Erdoğan liderliğindeki rejimde faizler helal, her türlü müskirat serbest. Ahlaksızlık, haksızlık, adaletsizlik, yolsuzluk, yoksulluk, yoksunluk, yozlaşma, rüşvetçilik, nepotizm, despotizm kısaca ne isterseniz her şeyi bulmak mümkün bu rejimde. Yok yok… Başta da dedim ya bu saydıklarımız sınırlama değil örnekleme amacıyladır. Değilse inanın bu sistemde işlenen kötülükleri saymaya bir ömür yetmez. Çünkü sistemin temelinden en ince ayrıntısına kadar her şey kötülükler üzerine inşa edilmiştir. Bu sistem, Allah’tan gelen vahiyden ziyade insanın kaprisleri bazlı bir sistemdir. Onun için bu sistemde ve rejimde iyilik aramak, samanlıkta iğne aramaya benzer. Kötülükler ise her yerde kol gezmektedir, devletin en tepesinden en aşağısına kadar.

Hal böyleyken Erdoğan daha neden bahsediyor? Kendi rejiminde hem de kendisi tarafından Kur’an’ın hadleri, sınırları ihlal edilmiyor mu? Suriye’de Müslümanlar katledilirken, camiler, hastaneler dostum dediği Putin ve katil Esed tarafından bombalanırken, bu katliamlara sessiz kalmak ya da harbi bir devlet ile iş tutmak Kur’an’ın sınırlarını ayaklar altına almak değil midir?

Konuşmasının devamında Erdoğan “Hiç kimse kendi anlayışına göre kural koyamaz” diyor. Peki, buna göre biz de soruyoruz. Bugün anayasa, kanun ve yasalar kişilerin anlayışına göre ya da yurtdışından ithal derme çatma kanunlar değil midir? Allah’tan gelmeyen ya da Kur’an ve Sünnetten sahih bir içtihatla türetilmemiş her yasa ya da anayasa arzu ve kapris temellidir. Yani bireysel arzular ya da kişisel çıkarlar bazlıdır. Yürürlükteki başkanlık sistemi sırf Erdoğan’ın kişisel hırslarının bir sonucu değil mi? Bugün bu sistem gereği dün hasım gördüğü veya olmadık hakaretler ettiği bir parti ile ittifak halindedir. Ne için? Kişisel bekası için? 

Bu sistemde ekonomi, yönetim, sosyal, eğitim, dış politika gibi hayata ilişkin sistemler konurken kişilerin anlayışına ya da arzularına göre belirlenmiyor mu?  Yasalar meclisten çıkmıyor mu? Onun için Erdoğan’ın yukarıdaki sözünün pratikte realitesi yoktur. Bunun kendisi de çok iyi biliyor.

Hayatta İslam dışında her kanun veya yasa insanın anlayış ve arzusuna dayalıdır. Yani insan kafasına göre kanun koyar. İslam’da ise Halife Kur’an ve Sünnetten kanunları türetir, günümüzde olduğu gibi bir helalı haram ya da bir haramı helal kılamaz.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi Adına

Ercan Tekinbaş