- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
Uzak Yakın Herkesin Terk Ettiği, Düşmanların ve Sözde Kendisini Dost Sayanların Komplo Kurduğu Şam Devrimi!
Haber:
Türkiye Dışişleri Bakanı 14/08/2018 Salı günü Rus mevkidaşı Sergey Lavrov ile Ankara’da yapmış olduğu basın toplantısında şöyle dedi: ““Teröristlerin” varlığının gölgesinde İdlib’de güvenliği sağlamak zordur.”
Şöyle ekledi: “İdlib'in yaklaşık 3 milyon nüfusu var ve Doğu Halep ile Doğu Guta’da bulunan “teröristler” İdlib’deki sivil sakinler için bir tehdit oluşturuyorlar.” Ve şöyle ekledi: ““Teröristler” belirlenmeli ve onlarla savaşılmalıdır. Zira İdlib’e kapsamlı bir savaş açılması ve buranın rastgele bombalanması doğru olmaz.” (sputnik)
Yorum:
Bazen kanların dökülmesi diğer bazı zaman da “terörizmle” savaş bahanesiyle Türkiye rejiminin serbest bölgelerin rejimin kontrolüne yeniden kazandırılması için oynadığı iğrenç rol günden güne açığa çıkmıştır.
Şam devrimi olaylarında en tehlikeli rol olarak kabul edilen bu rolün tehlikesi artık açığa çıkmıştır. Zira Türkiye rejiminin Şam zalimi için yapmış oldukları Rus ve İran rejiminin yaptıklarının kat be kat ötesine geçmiştir. Dolayısıyla şayet Türkiye rejiminin grupları dondurma ve onların hareket etmesini engelleme rolü olmamış olsaydı Şam zalimi ve onun arkasında duranların bölgelerin genelinin kontrolünü sağlamaya güçleri yetmezdi.
Burada Rusya, Türkiye ve bu ikisinin arkasındaki uluslararası toplumun tamamının savaştığını iddia ettiği “terörizmin”, uluslararası topluma muhalefet eden herkesin etiketlendiği hayali bir düşmandan başka bir şey olmadığını açıklamak gerekir. Bu da İslam ile savaşmak, uluslararası toplumun hegemonyasından kurtulmaya ve Allah Azze ve Celle’nin hükmünü ikame etmeye dönük her türlü girişimi yok etmek, tüm bölgelere boyun eğdirmek ve bu bölgeler üzerinde egemenlik sağlamak amacıyla bir gerekçe oluşturmak içindir.
Büyük güçlerin ve bunlara bağlı rejimlerin “terörizmle” mücadele adı altında oynadıkları bu kirli oyun, uluslararasının kutsanması sayesinde tüm halkları yok etmiş ve “terörizmin” desteklenmesine “lanet” okumanın dışında hiç kimse buna karşı çıkmamıştır. Nitekim Afganistan, Irak, Suriye ve diğer bölgelerde meydana gelenler, uluslararası toplumun ve onun pisliklerinin en canlı kanıtıdır.
Kafir Batı, bu isim adı altında İslam’a ve Müslümanlara savaş açmıştır. Aha işte bunu da Şam devrimini bitirme savaşı takip etmiştir. Oysa Allah’ın izniyle yakında gelecek olan Nübüvvet Metodu Üzere Raşidi Hilafet Devleti kurulmadıkça bu savaş asla durmayacaktır. Dolayısıyla Raşidi Hilafet Devleti, Müslümanları katleden ve onları yerlerinden eden herkesten intikam alacak, İslam ümmeti izzetine, onuruna ve Allah’ın insanlar için çıkarılmış en hayırlı ümmet olarak nitelendirdiği rolüne yeniden kavuşacaktır. Zalimler, nasıl bir inkılapla devrileceklerini yakında bileceklerdir!
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Ahmed Abdulvahhab
Hizb-ut Tahrir / Suriye Vilayeti Medya Bürosu Başkanı