Salı, 24 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/26
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Daha Ne Zamana Kadar Günah Keçisi Olmaya Devam Edeceksiniz Ey Zalim Yöneticiler?!

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber-Yorum

Daha Ne Zamana Kadar Günah Keçisi Olmaya Devam Edeceksiniz Ey Zalim Yöneticiler?!

(Tercüme)

Haber:

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türk Lirasının Dolar kuru karşısında yeni bir rekor düşüş seviyesine gerilemesinin ardından Türkleri yerel ekonomiyi hedef alan kampanyalara kulak asmamaya çağırdı. Erdoğan, büyük bir Türk kalabalığının karşısında şöyle dedi: “Onların dolarları varsa bizim de halkımız ve Allah’ımız var.” Şöyle ekledi: “Çok çalışacağız.” Ve şöyle ekledi: “bugün dünden daha iyi, yarın da bugünden daha iyi olacağız. Hiç endişeniz olmasın.” Gazete, raporuna yorum yapmayı reddeden Avrupa Merkez Bankası’nın, Fransız “BNP Paribas” Bankası, İspanyol “BBVA” ve İtalyan "UniCredit" ile ilgili olarak büyük bir endişe duyduğunu, bu üç bankanın Türkiye’de büyük faaliyetleri olduğunu ve bunlara bağlı yerel birimlerin bunların toplam bütçelerine nispi olarak katkısı olmasına rağmen bu üç bankanın hisselerinin %3 oranında düştüğünü söyledi. (el-cezire.net)    

Yorum:

İşte Erdoğan, işitmiş olduğumuz yalanlarından başka bir yalanla karşımıza çıkarak kendisini dinleyenlerin zihinlerindeki zehirli sözlerine, onları durumun iyi olup bunun olağanüstü bir durum olduğuna ve geleceğin kendisi gibilerin ve başarısız politikalarının olacağına ikna ederek yeni bir zehir daha akıtmak istiyor! Büyük bir insan kalabalığının karşısına çıkarak, istihdam hususunda onlara, kendisinden öncekilerin on yıllardır söylemiş olduğu “sahip olduğumuz en değerli şey halktır” şeklindeki sözleri aktarıyor. Oysa onlar, insanlara sıkıntılar yaşatmışlar, onları fakirleştirmişler ve aşağılamışlardır. Dolayısıyla onun konuşmaları, birçok çelişkiler içermektedir. Eğer gerçekten doğru sözlü olmuş olsaydı -ki bu ondan uzaktır-, bizim iman ettiğimiz Rabbimiz ve yaratıcısına iman eden sadık bir halkımız var derdi. Ancak işçilik sahibini bırakmak istemiyor!   

Ama özellikle yarın bugünden daha iyi olacak şeklindeki sözüne gelince; evet bu doğrudur. Zira eğer yaşarsan, ileride bunun ümmeti senin gibi koltuklarını korumak için olduğu hal üzere kalmaya çalışan ajanlardan kurtarmak için çalışan muhlislerin eliyle gerçekleştiğini göreceksin. Ama üzerinde olduğun hal üzere kalmakta ısrar edersen Amerikalı efendilerin için yaptıklarından dolayı Allah seni cezalandıracaktır. Zira senin, Türkiye’deki Müslümanların paralarının çoğunu efendilerine hizmet etmek ve Halep’ten İdlib, Deyr ez-Zor ve Irak’a kadar Don Kişot savaşların için harcadığın bilinmektedir… Zaten senin üstlenmiş olduğun bu savaşların çoğu, sadece rejimini pekiştirmek ve Batı’nın Şam toprakları üzerindeki nüfuzunun devam etmesini sağlamak için değil midir?! Evet, bu ve diğerleri dış borçlar zinciri olan Türkiye ekonomisini iyileştirme politikanı başarısız kılacaktır ki sana en yakın örnek İran’dır. Dolayısıyla yaşam sıkıntısından kaynaklanan protestolar, sana hiç de uzak değildir. Senin durumunun, onun şu anki durumuna benzemesi garip bir tesadüf değil midir?! Hayır, sen ve İran rejimi, halklara karşı kayıtsız kalıp onlara hiçbir değer vermeyerek Müslümanların paralarını bölgede Amerika’ya hizmet etmek için harcıyorsunuz. 

Ey yöneticiler! Sizler, Amerika’nın orada burada politikasını uygulamak için kullandığı günah keçilerisiniz. Zira o, Avrupa ülkelerinin Türkiye’ye yapmış oldukları yatırımın boyutunu çok iyi biliyor. Bu nedenle o Türkiye’ye, Amerika’nın parası hiçbir kayba uğramadan onun ajandasını uygulaması için ilk aracı yoluyla ikinci bir baskı uygulamak istiyor. Hem de Türkiye ekonomisi ve bu şekilde sessiz kaldıkları sürece diğerleri gibi faturasını ödeyecek olan halklar pahasına.  

Bu gibi yöneticiler olduğu sürece işlerin daha da kötüye gideceğini artık anlamamız gerekiyor. Zira Amerikan ajanı Sisi’nin “her zaman olduğu gibi sabretmeliyiz” şeklindeki sözü gibi eğer bunlara sabredersek, bu tür paralı askerlerin akıl almaz bir şekilde duygularını kaybettiklerini ve insanlıktan tamamen çıktıklarını göreceğiz. Dolayısıyla durum çok vahim olup sırf yüzlerin değiştiği ve yamalı çözümlerin olduğu bir değişim değil, dahası bunun yerine eksiksiz mütekamil bir şekilde İslam Nizamını getirmek için rejime karşı kapsamlı köklü bir inkılabın yapıldığı gerçek bir değişim gerekiyor. İşte bu İslam Nizamını, bu ümmetin muhlis evlatları uygulayacak ve böylece her iki dünyanın nimetini de kazanmış olacağız. Peki o halde bu dine yardım etmek için çalışanlara nusret verecek bir nasihatçi ve aklı başında birisi yok mu?!

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Dr. Mahir Salih-Amerika

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER