Haber-Yorum

Zerdana Katliamı, Türkiye Rejiminin Komplosunun Başka Kanlı Bir Kanıtıdır

Haber:

Mücrim Rus uçaklarının düzenlediği bombalı saldırı sonucunda çok sayıda şehit ve yaralıların olduğu ve İdlib’in kuzeydoğu kırsalındaki Zerdana beldesinde işlediği katliama ilişkin haberler birbirini takip etti. (08/06/2018)

Yorum:

Mücrim Rus uçakları tekrar hiç hız kesmeden Şam’daki halkımızı bombalamakta, masum insanlara karşı korkunç bir katliam yürütmekte, tertemiz kanlar akıtılmakta ve tertemiz insanlar hayatını kaybetmektedir. Oysa bu kurbanlar, gerilimin azaltılmasını sağlamak için kurulan Türk gözlem noktalarının bulunduğu gerilimi azaltma bölgelerinde oturmalarına rağmen bunun onlara hiçbir faydası olmadı ve onları mücrim Ruslar ile onlarla birlikte hareket edenlerin ateşinden kurtaramadı.   

Gerilimi azaltma bölgeleri anlaşması olarak adlandırılan konuda şaşırtıcı olan ise, bu gerilimin durdurulmasının uzlaşmacı ve yatıştırıcı gruplar olarak bilinen tek bir yönden olmasıdır. Rejim ise böyle bir anlaşmadan kurtulmak istemektedir. Bu nedenle uzlaşmacı gruplar kendilerini kontrol edip dururlarken rejim bombalamaya ve öldürmeye devam etmektedir!! Çünkü o, gerilimi azaltma bölgelerinin, rejim ile savaşı durdurmak ve onu destekçilerin ve garantörlerin isteklerine göre yönlendirmek için olan aldatmadan öte bir şey olmadığını çok iyi biliyor. Bu arada rejim hiçbir zorluk çekmeden bölgeleri bir bir teslim alıyor. Buna rağmen bu gruplar, iki mücrim olan Beşar ve Putin’in ateşiyle binlerce masum insanı ölüme maruz bırakan böyle aşağılık bir anlaşmayı kabul ediyorlar. Dolayısıyla gerilimi azaltma olarak adlandırılan bu meselenin gerek başında gerekse sonunda rejimin çıkarına olduğunu anlamak için derin bir düşünceye ve bakış açısına gerek yoktur. Zira bu anlaşmaların garantörü, sürekli olarak Şam halkını katleden Rusya rejimidir. Şimdi bu gruplar, katil Rusya’yı nasıl garantör olarak kabul ettiklerini kendilerine sormayacaklar mı Allah aşkına? Peki Türkiye rejiminin güvenilirliği ve gözetleme noktaları nerede? Neden rejim ve destekçileriyle savaşılması dışında gerilimin azaltılmasının engellenmemesiyle ilgili tehditler ve uyarılar işitmiyoruz!? Söylediğimiz gibi bu soruların cevabı için büyük bir çaba sarfetmeye gerek yok. Zira desteklenen grupların başarısızlığına ve Türkiye rejiminin ihanetine dair deliller, artık hiç kimseye gizli değildir. Ayrıca Zerdana’daki korkunç katliam, Ankara’nın komplosuna ve Amerika’nın direktiflerini uygulamak için ta başından beri devrimin seyrini bozmak ve devrimi bitirmek için çalıştığına dair başka bir kanıttır.

Allah Celle ve Alâ’dan, bu mübarek günlerde devrimi yeniden canlandırmak için sadık, bilinçli ve sorumluluk sahibi birini nasip etmesini temenni ediyoruz ki böylece rejimi kökünden söküp atsın, kutsalları çiğneyen ve söz veya sessizlik ya da terk ederek buna destek veren tüm günahkar mücrimleri de cezalandırsın. 

Velid Belibel

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazdı