Salı, 24 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/26
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Suudi Arabistan’ın Farklı Askeri Oluşumları Türkiye’ye Ulaştı

بسم الله الرحمن الرحيم

Suudi Arabistan’ın Farklı Askeri Oluşumları Türkiye’ye Ulaştı

Haber:

El-Cezire.net, 29/04/2018 tarihinde Suudi Arabistan’ın farklı askeri oluşumlarının Türkiye’ye ulaştığı haberine yer verdi.

Yorum:

Amerika’nın Suriye’deki silahlı muhalif gruplarına saldırılar ve geri çekilmeler dizisinde yer alan bir sonraki çözümünü kalıcılaştırmak için Arap güçlerinin Suriye’deki yerini almasını talep ettiği bir zamanda Suudi Arabistan’ın kara, deniz ve hava birlikleri eğitim ve tatbikatlar şemsiyesi altında Türkiye’nin İzmir kentine ulaştı.

Suudi Arabistan, Yemen’deki yönetim denkleminde önemli bir ortak olarak İran tarafından desteklenen Husilerin kurulmasıyla temsil edilen Amerika’nın çıkarları için Yemen’de savaşırken aynı zamanda Suudi Arabistan İran’a düşman olduğunu ilan ediyor. Bir yönden böyledir. Diğer yönden olana gelince;  Katar üzerindeki kriz sırasında Suudi Arabistan ve Doha’yı kuşatan ülkeler, Katar’daki Türk askeri üssünün kaldırılmasını talep ediyorlar. Ama işte o bugün, askerlerini eğitim için Türkiye’ye gönderiyor ve Suudi Arabistan mücrim Beşar rejimine karşı Suriye muhalefetini desteklediğini açıklıyor. Ancak Suudi Arabistan, Suudi desteği alan grupların rejimle savaşmamalarını ve rejimle değil “terörizmle” savaşmakla meşgul olmalarını istiyor. 

Suudi siyasetindeki tüm bu gizemlerin takipçisi olmayan bir kişinin, sadece bölgedeki Amerikan nüfuzu denkleminde çözülebilecek olan bu gizemleri açığa kavuşturması kolay değildir. Zira Amerika ve nüfuzu, Suudi Arabistan, Türkiye ve İran gibi takipçileri için tek ölçüdür ve bunların her birinden belirli bir rolü uygulamaları talep edilmektedir. Dolayısıyla Amerikan nüfuzunun, Suudi Arabistan ile Türkiye arasında ya da Suudi Arabistan ile İran arasında bir yakınlaşmaya ihtiyacı olduğunda takip edilmediği takdirde denklemin tersine döndüğünü görürsünüz. Mesela Amerikan politikasına karşı çıkan ülkelerin destekçilerinden birinin Kuveyt savaşında Hafız Esed’in güçlerini Irak’a karşı Amerika’yı desteklemek için göndereceğini beklemediği gibi yine onlardan birinin Irak işgali sırasında İran ve Amerika’ya yardım edeceğini beklememesi, Irak’ta ortak olan Amerikan ve İran nüfuzunun sırrını yorumlamada bu kişilerin kafasını karıştırdı. 

Suudi Arabistan ile de aynı şekildedir. Zira Suudi Arabistan’ın yerel konumundan çıkması için Amerika onu Yemen’de “hırçın bir fırtınaya” itti. Böylece Ali Salih’in güçleri, ölümünden önce düşmanı olan Husiler tarafından vuruldu ve Ali Salih’in ölümünden sonra da Suudi Arabistan’ın Yemen’e müdahalesi başına dert oldu.  Nitekim Yemen’de ilan etmiş olduğu amaçlarından hiçbirine ulaşamamasına rağmen Amerika’nın isteği üzerine Suriye’ye ulaşmasına zemin hazırlamak için bugün güçlerini Türkiye’ye göndermektedir. 

Böylece Suudi Arabistan, Müslüman Kardeşlerin “destekçisi” olarak nitelendirdiği Türkiye’ye yönelik çekincelerini bırakmış oldu ve buraya ordularını gönderdi. Tüm bunlar ise Amerika’nın şu andaki isteğinden dolayı olmuştur. Suriye’deki Kürtler ile birlikte Amerika’nın politikasını eleştirip uyarıda bulunan Türkiye’ye gelince; Amerika’nın Suriye’deki Kürt birliklerini desteklemeye ve silahlandırmaya devam etmesini sağlamak için İncirlik üssünü açık tutmaktadır.

Halkının yeteneklerini ardıl Amerikan yönetimlerinin önüne altın tepside sunan bu hain yöneticilerin tek ölçüsü Amerikan nüfuzudur.

Bugün Trump yönetimi, Suudi Arabistan ve diğer ülkelerden bölgedeki Amerikan politikasına daha fazla harcamada bulunmasını istediği gibi bunu da utanmadan talep ediyor. Nitekim özellikle 460 milyar dolarlık hayali askeri anlaşmanın ardından Suudi Arabistan’ın kasası boşalınca Amerika Bin Selman’dan, yüz milyar dolar toplaması için “yolsuzlukla mücadele” kapsamında Suudi Arabistan’ın zenginlerini tutuklamasını istedi. Hem de Suudi Arabistan’ın en büyük yolsuzluk yapanlardan birisi Ali Selman olmasına rağmen.    

Amerika’nın arzusunun önünde, Amerikan başkanı Trump’ın isteğine uyarak Bin Selman’ın Suudi Arabistan’ı içten ve dıştan yeniden şekillendirmesidir. İşte şimdi o, Suriye’ye müdahale etmesi için eğitim amacıyla güçlerini Türkiye’ye gönderiyor. Tüm bunlardan dolayı Amerika, -Erdoğanlı- Türkiye yoluyla Suriye muhalefetini frenlemeyi, onların savaşmasını engellemeyi ve onları Halep, Guta ve benzerleri gibi hayati bölgeleri terk etmeye sevk etmeyi başarmıştır. Bugün Suudi Arabistan’ın da, yeşil otobüslerle gerçekleştirilen uzlaşılar ve geri çekilmeler serisinin ardından mücrim Beşar’ın meydanların efendisi olmasının ardından aylar veya yıl içerisinde Amerika’nın öngörmüş olduğu bir sonraki Amerikan çözümü için hazır olmasını istiyor.  

Suudi Arabistan, Amerika’nın arkasında herhangi bir kertenkele deliğine girmekten kesinlikle sakınmıyor ve tüm bunlar ise Amerika’nın yöneticilerinin tahtını koruması için bir görüşme gerçekleştirmesi amacıyla yapılıyor. Zira bu yöneticiler, emanetlerine ihanet ediyorlar, ülkelere, insanlara ve servetlere sanki Amerikan kralının bekçileriymiş gibi davranıyorlar ve halkın öfkeli olduğunu fark edemiyorlar. Şüphesiz ki Allah şayet değişimi dilerse, bu hainlere bilmedikleri yönden kendi elleriyle yaptıracağı sebepler yaratır.

İsam El-Buhari

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi Radyosu İçin Yazdı

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER