Pazartesi, 23 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/25
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Müslüman Müslümanın Kardeşidir, Onu Düşmana Teslim Etmez!

بسم الله الرحمن الرحيم

HABER-YORUM

(Tercüme)

Müslüman Müslümanın Kardeşidir, Onu Düşmana Teslim Etmez!

HABER:

Gözaltına alınan 11 kişiyi Çin hükümetine teslim etmek yerine öldürmeye karar verirseniz, biz yurtdışında yaşayan Uygurlar olarak aşağıdaki nedenlerden dolayı size itiraz etmeyiz. Eğer teslim edilirseler, hayvani şekilde işkence görecekler sonrasında uzuvları yakılacak, ardından öldürülecek ve yakılacaklardır. Fakat en azından onlar ellerinizin altında ve insancıl bir biçimde idam edilecek ve Malezya'daki Müslüman mezarlığında diğer Müslümanlar yanında İslami (şer-i) bir yolla defnedileceklerdir. Bizler 11 şehit olacak Uygurlar için gereken masrafları ödemeye hazırız ve istekliyiz. Bu, dünyanın her köşesinde yaşayan Uygurların bir isteğidir. Çünkü kıyamet günü Allah’ın huzurunda durduğumuzda, Allah Subhânehu ve Teâlâ'ya karşı beraat edebileceğimiz bir amel olsun. (hoylam.net)

Bu sözler Uygur Müslümanları tarafından dünyanın dört bir yanından Malezya Başbakan Yardımcısı Zahed Hamidi'ye gönderilen açık bir mektupta geçmektedir. Mektup, Uygur’lu kardeşlerimizin ve bacılarımızın Zahed’e Malezya hükümetince tutulan 11 Müslümanın Çin hükümetine teslim etmemesi yönündeki bir itirazdır.

YORUM:

Bu açık mektupta, Uygur’lu Müslümanlar Malezya hükümetine Uygur’lu Müslümanlara kalacak yer sağlamalarını ve 11 tutukluyu Çin'e iade etmemeleri yönünde çağrıda bulundu. Mektup, Çin rejiminin Müslümanlara Müslüman olmalarından dolayı karşılaşacakları zulümleri, işkence ve cinayetleri açık bir şekilde belirtti. Hatta bugüne kadar, Malezya hükümeti bu açık mektuba resmi bir yanıt vermedi.

Uygur Müslümanları, ümmetten bir parçadır. Çin rejiminin zulmünden hayatlarının tehlikede olduğundan dolayı kaçmak zorunda kaldılar. Onların tek "suçu” Müslüman olmalarıdır. Uzun zamandır hakları ihlal edildi ve dinlerini uygulamaktan alıkondular ve kendi beldelerinde İnsani ve ekonomik zulümlerle ezilmektedirler.

Çin rejimi kendi otoritesine karşı her türlü direnişi terörle savaşa bağlayarak, vahşetini "terörle savaş" sözcüğüyle meşrulaştırıyor. Hatta bazı Uygurlar silah alsalar bile, kesinlikle bunu sadece Çin rejiminin onlara karşı gerçekleştirdiği baskıya ve cinayete tepki olarak yapmışlardır. Uygurlar onlarca yıldır haklarından feragat etmek ve inkâr edilmiş durumunda kaldılar. Müslümanların yöneticileri onların çığlıklarına asla cevap vermedi. Malezya başbakanı sadece Çin’e yardım etmekle kalmadı, aynı zamanda İslam karşıtı komünist rejimle yakın bağlar kurdu.

Malezya hükümetine, Uygur’lu Müslümanların kardeşlerimiz olduğunu hatırlatmamız gerekiyor ve Çin rejiminin işlediği suçlardan korumak Malezya Hükümeti’nin onlara karşı görevidir. Ayrıca haklarının verilmesi ve tüm şartlar da dahil olmak üzere, Müslümanlara barınak sağlamak ve Müslüman kardeşlerinin tüm ihtiyaçlarını karşılamak Müslümanların üzerine vaciptir. Hükümetin onları sınır dışı etmesi ya da Çin rejimine teslim etmek için ülkeden çıkarmaya izin vermesi haramdır. Bunları yapmak Onların hayatlarını tehlikeye atmaktır. Allah Resulü şöyle buyurmaktadır: الْمُسْلِمُ أَخُو الْمُسْلِمِ لَا يَظْلِمُهُ وَلَا يُسْلِمُهُ». “Müslüman Müslümanın kardeşidir, ona zülüm etmez ve onu teslim etmez.”

Dahası, Malezya hükümeti Çin komünist rejimini ülkelerindeki Müslümanlara karşı her türlü zulme son vermek için yerleri veya ırkları ne olursa olsun kovmalıdır. Çin rejimi ile olan tüm diplomatik ve ticari ilişkileri İslam'a düşmanlık devam ettiği sürece kesmelidir.

Bununla birlikte, Malezya hükümetinin söz konusu talepleri yerine getireceği ihtimali çok düşüktür, ancak bu önemli taahhütleri hükümete sürekli olarak hatırlatmak her Müslüman'ın sorumluluğundadır. Şu anki jeopolitik farklılıklar nedeniyle, Müslüman ülkelerdeki hiçbir yöneticinin, dünyanın değişik bölgelerindeki zulme uğrayan Müslümanları kurtarması için harekete geçmesi beklenmiyor. Onları kurtarmak için, ümmetin ihtiyaç duyduğu güç dengesini oluşturmak için güçlü bir İslami siyasi varlık altında birleşmeliyiz. Bu da yalnızca Nübüvvet Metodu üzere İkinci Râşidi Hilafet Devletini kurmakla olur. İşte o zaman Allah’ın izniyle Uygur’lu Müslümanlar ve dünyanın değişik bölgelerinde zulme uğrayan Müslümanlar kurtulacaktır.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi Adına

Dr. Muhammed – Malezya

 

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER