Pazartesi, 23 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/25
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Eğer Zalim Israrla Zulme Devam Ediyorsa Bil ki Sonu Yakındır Eğer Mazlum da Israrla Direniyorsa Bil ki Zafer Yakındır

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber ve Yorum

Eğer Zalim Israrla Zulme Devam Ediyorsa Bil ki Sonu Yakındır

Eğer Mazlum da Israrla Direniyorsa Bil ki Zafer Yakındır

Haber:

Aydın ve İzmir'de, polisin Hizb-ut Tahrir “terör” örgütüne yönelik düzenlediği eş zamanlı operasyonlarda, 9 kişi gözaltına alındı. Hizb-ut Tahrir “terör” örgütüne yönelik Aydın ve İzmir'de, bugün sabah saatlerinde eş zamanlı operasyon düzenlendi.

Aydın İl Emniyet Müdürlüğü koordinesindeki operasyonda Aydın'ın Efeler ilçesinde 2, Didim ilçesinde 4, Nazilli ilçesinde 1 ve İzmir'de de 2 kişi gözaltına alındı. Şüphelilerin ev, iş yeri ve otomobillerinde yapılan aramalarda ele geçirilen bazı dijital materyallere incelenmek üzere el konuldu. İzmir'de yakalanan 2 şüphelinin de İzmir İl Emniyet Müdürlüğü'ndeki işlemlerinin ardından Aydın'a gönderileceği bildirildi. [www.hurriyet.com.tr/25.06.2019]

Yorum:

Hizb-ut Tahrir kurulduğu günden bugüne cebir ve şiddet eylemlerini reddetti. Bugüne kadar mahkemelere gönderilen Emniyet Bilgi Notları’nın hiçbirinde bu yönde bir tespit yapılamadı. Yürütülen yargılamaların hiçbirinde cebir ve şiddet kullanıldığına dair bir tespit ve gerekçe ile cezalandırma yapılmadı. Peki tüm bunlara ve Anayasa Mahkemesi (AYM), hak ihlali olduğu gerekçesiyle üyelerine art arda yeniden yargılanma kararı vermesine rağmen neden 23 Haziran’da yapılan İstanbul belediye başkanlığı seçimlerinin hemen akabinde Hizb-ut Tahrir gençlerine yönelik bir operasyon düzenlendi? Bu operasyonun cumhur ittifakının belediye başkanı adayı Bin Ali Yıldırım’ın İstanbul belediye başkanlığı seçimlerini kaybetmesiyle bir ilgisi var mıdır? Yoksa Hizb-ut Tahrir gençlerine, dolayısıyla İslami fikirleri, hükümleri ve görüşleri savunmalarından dolayı İslam’a yönelik yapılan bu operasyon, artık çökmekte olan kokuşmuş demokrasinin çöküşünü engellemek için –ki bu asla mümkün olmayacak ve demokrasi de geçmişteki tüm batıl fikirler gibi tarihin çöplüğüne atılacaktır- cumhur ittifakı (AKP-MHP) tarafından millet ittifakına (CHP-İYİ PARTİ) artık yolculuğumuz aynı gemide olmalıdır şeklinde verilmiş bir mesaj mıdır? Ya da bu operasyon AK Parti başkanlığındaki cumhur ittifakının Müslüman Türkiye halkına yönelik, şayet CHP iktidara gelirse üzerinizden baskı ve zulüm eksik olmayacak şeklinde verilmiş bir mesaj niteliği mi taşıyor? Bu ümmetin kandili niteliği taşıyan Hizb-ut Tahrir’in güzide gençlerine yönelik yapılan bu zalimane operasyona yönelik soruları bu şekilde çoğaltabiliriz. Ama burada benim üzerinde durmak istediğim Hizb-ut Tahrir ve gençlerine yönelik atılan “terör” iftirasıdır ki bu minvalde şimdi soruyorum:

-       Yıllardır yanı başımızda Müslüman Suriye halkını katleden Amerika ve katliamında ona destek verenler mi terörist, yoksa Müslümanları küfrün karanlığından İslam’ın aydınlığına davet eden Hizb-ut Tahrir gençleri mi?

-       Doğu Türkistan’daki Müslümanlara sırf Rabbimiz Allah’tır dedikleri için akla hayale gelmeyecek işkenceler eden Çin ve 16 Mayıs 2019 günü Çin’e yaptıkları ziyaret sırasında Türkiye Dışişleri Bakan Yardımcısı Sedat Önal’ın diliyle “Türkiye’nin Çin’in milli birliğini ve terörist güçlerle savaşını desteklediğini, ayrıca Türkiye’nin Çin ile faydalı işbirliğini derinleştirmeye istekli olduklarını” söyleyerek Çin’in bu barbarlığına destek verenler mi terörist, yoksa kafir Çin yönetimine ve ona destek verenlere karşı Müslümanlara Allah’ın ilahi adaletinin tecelli edeceği Raşidi Hilafet Devleti’nin mazlumların yegane koruyucusu olduğunu hatırlatan Hizb-ut Tahrir gençleri mi?    

-       İslam ümmetinin kalbine zehirli bir hançer gibi saplanan ve yıllardır Filistin’deki Müslümanları katleden ve mübarek Filistin topraklarını gasbeden Yahudi varlığı ve her fırsatta onunla siyasi ve ekonomik işbirliği yapanlar mı terörist, yoksa özelde Müslüman Filistin halkına ve genelde tüm dünya Müslümanlarına bu habis varlığın ancak Abdulhamid gibi bir Halife’nin gelmesiyle kutsal topraklardan sürgün edileceğini hatırlatan Hizb-ut Tahrir gençleri mi?    

-       3 Mart 1924 tarihinde Hilafet Devleti’nin yıkılmasıyla birlikte gerek Türkiye gerekse diğer İslam ülkelerinde Müslümanları demokrasi, Laiklik, cumhuriyet, milliyetçilik ve vatancılık gibi Batılı sömürgeci kafirlerin pazarladığı kokuşmuş fikirlerle zehirleyenler mi terörist, yoksa tüm Müslümanları, dahası tüm insanlığı tek kurtuluş reçetesi olan Allah’ın emir ve yasaklarına ve bunun uygulama metodu olan İslam Nizamına davet eden Hizb-ut Tahrir gençleri mi?    

Sonuç olarak bu operasyonun gerekçesi her ne olursa olsun bu ümmeti hayra, yani İslam’a davet eden, bu ümmete insanlık için çıkarılmış en hayırlı ümmet olduğunu hatırlatan, kendi halkına asla yalan söylemeyen, davetini taşırken değil şiddet ve cebir incitici bir söz söylemekten dahi imtina eden, tüm bunlardan dolayı da bin bir türlü işkence, zulüm, hapis ve tehcire maruz kalan ve ﴿قُلْ لَنْ يُصِيبَنَا إِلَّا مَا كَتَبَ اللهُ لَنَا هُوَ مَوْلَانَا وَعَلَى اللهِ فَلْيَتَوَكَّلِ الْمُؤْمِنُونَ“De ki: “Allah’ın bizim için yazdığından başkası bize asla isabet etmez. O bizim Mevlamızdır. Öyleyse müminler ancak Allah’a tevekkül etsin!” [Tevbe-51] ayetine icabet ederek sabreden ve ağızlarından Allah’ı öfkelendirecek tek bir söz çıkmayan Hizb-ut Tahrir’in muhlis gençleri bu ümmetin umudu olmaya devam edecektir. Ama kafir Batı ve onun işbirlikçilerine Hz. Ali’nin şu sözünü hatırlatmak isterim; eğer zalim ısrarla zulme devam ediyorsa bil ki sonu yakındır, eğer mazlum da ısrarla direniyorsa bil ki zafer yakındır.

﴿وَسَيَعْلَمُ الَّذِينَ ظَلَمُوا أَيَّ مُنْقَلَبٍ يَنْقَلِبُونَ

“Zulmedenler nasıl bir inkılapla devrileceklerini pek yakında göreceklerdir.” [Şuara-227]

Hizb ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Ramazan Ebu Furkan

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER