Pazartesi, 23 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/25
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü

بسم الله الرحمن الرحيم

Kürt Meselesi de Dahil Müslümanların Tüm Sorunları Demokratik Açılımla Değil, Ancak Râşidi Hilafet Devleti ile Çözülür

Son günlerde Türkiye gündemi, AKP'nin başlattığı "Kürt Açılımı-Demokratik Açılım" söylemleriyle çalkalanmakta. Zira başta Başbakan Recep Erdoğan olmak üzere AKP yetkilileri, bir türlü ağızlarından düşürmedikleri bu iki söylemle yatmaktalar, bu iki söylemle kalmaktalar, konuşmalarına bu iki söylemle başlamaktalar ve bu iki söylemle kapatmaktalar, her iki kelime de bir araya ya demokrasi ya demokratikleşme ya demokratik atılım ifadelerini sokuşturmaktalar. Onların lisan-ı kavilleri söylemese de "Kraldan çok kralcı olmak." deyiminde olduğu gibi lisan-ı halleri "Demokratlardan çok demokrat kesildiklerini" göstermektedir.

Gerek Kürt açılımı gerek Ermeni açılımı gerekse demokratik açılım olsun AKP hükümetinin başlattığı açılımların temelinde Amerikan politikalarının AKP hükümeti yoluyla Türk kamuoyuna kabullendirilmesi yatmaktadır. Bu açılımlar Özal döneminde başlatılmış, Obama'nın  geçen nisan ayında Türkiye'ye yaptığı ziyaretle ivme kazanmıştır. Obama, ziyareti esnasında mecliste yaptığı konuşmasında Amerika ile İslam dünyası arasında bir köprü vazifesi görmesinden dolayı Türkiye'yi önemsediklerini ifade etmiştir. İşte Obama'nın ziyaretinden bu yana AKP hükümeti, dün Ermeni açılımı, bugün Kürt açılımı, ertesi gün demokratik açılım adı altında Amerikan açılımlarını bir bir açmaya başladı. Kürt açılımını hayata geçirmek ve halka pazarlayabilmek için "akan kanlar dursun", "artık analar ağlamasın", "akan gözyaşları dinsin", "silahlar sussun", "terör son bulsun" gibi masumane ve kulağa hoş gelen sözlerle allayıp pulladı.

Oysa Kürt meselesi, Ermeni meselesi ve Kıbrıs meselesi gibi özelde Türkiye'deki genelde dünyadaki Müslümanların karşı karşıya kaldıkları ve göğüslerine bir hançer gibi saplanan bu tip kronik sorunların ana kaynağı demokrasi ile bu demokrasiyi özgürlükler ve insan hakları gibi küfür sloganları adı altında bize pazarlamaya çalışan başta Amerika olmak üzere sömürgeci kafirlerin ta kendisidir. Dolayısıyla bu demokratik açılımlar sonucunda değil sorunlarının çözülmesi, Müslümanların başına gelmedik felaket kalmamıştır. Nitekim Amerika'nın demokrasi getireceğim vaatleriyle 2003 yılında Irak'ı işgal etmesi sonucunda boşalan gözyaşları sel olmuş, akan masum kanlar derya deniz olup taşmış, bombaların patlamadığı bir gün kalmamıştır. Kısacası Irak, Amerika'nın getirdiği demokrasi sayesinde bir alev topuna dönmüştür. İşte sadece Irak'ta yaşananlar, demokratik açılımın nasıl şerir olduğunu açıkça ortaya koymaktadır.

Dolayısıyla AKP yetkililerinin, bütün musibetlerin ve felaketlerin anası olan demokrasinin ve demokratik açılımın otuz yıldır akan kanı durduracağını ve bir Amerikan açılımı olmadığını söylemeleri açıkça yalandır. Demokrasi, demokratikleşme, demokratik atılım ve demokratik açılım ismen farklı olsalar da hepsi demokrasi kelimesinden türemiş olup tek bir anlamı ifade eder ki o da Allah'ın şeriatını bir tarafa atıp halkın kendi kendini yönetecek yasalar çıkarmasıdır.

Ey Müslümanlar!

Otuz yıldan beri kaybettiğiniz evlatlarınızın asıl failinin, kafir Batı'nın bu asalak yöneticiler yoluyla bizlere pazarlamaya çalıştığı küfür fikri demokrasi ile ondan türetilen demokratik açılımlar olduğunun artık farkına varıp Kürt meselesi de dahil bütün sorunlarınızı kökünden halledecek, sizleri geçmişteki gibi hayrın ve nurun taşıyıcısı asil bir ümmete dönüştürecek asıl köklü çözüme doğru harekete geçmelisiniz ki o, Hizb-ut Tahrir'in yarım asır önce başlattığı Râşidi Hilafet Devleti'ni Kurma Projesi'dir. Aksi takdirde Amerikan politikalarını hayata geçirmek uğruna gecelerini gündüzlerine katıp diyar diyar dolaşan, köşe bucak gezen, demokrasi havarisi kesilen bu Amerikan uşağı yöneticiler yeri, göğü ve denizi halis muhlis küfür ürünü olan demokratik açılımlarla ifsat edecekler maazallah. O halde ey Müslümanlar, iş işten geçmeden Hilafet Devleti Projesi'nin ana kaynağı olan Rabbinizin dinine icabet ediniz.

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ اسْتَجِيبُواْ لِلّهِ وَلِلرَّسُولِ إِذَا دَعَاكُم لِمَا يُحْيِيكُمْ "Ey iman edenler! Allah ve resulü, sizi size hayat verene davet ettiği zaman icabet ediniz." [el-Enfal 24]

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Türkiye Vilâyeti


H. 18 Ramazan 1430
M.  Salı, 08 Eylül 2009

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER