Pazartesi, 23 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/25
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü

بسم الله الرحمن الرحيم

Tunus Halkına

Ey değerli Tunus halkı!

Bugün zulüm ve yolsuzluğa karşı başkaldırının beşinci yıldönümündeyiz. Size bu yıldönümünde sesleniyoruz.

Ülkemizdeki politikacıların haince anlaşmalarla ülkenin sömürgeci kâfire peşkeş çekilmesini onayladıkları bir zamanda size sesleniyoruz. Bu anlaşmalar, 1881 yılında Tunus Beyi tarafından imzalanan koruma anlaşmasından bile çok daha kötüdür.

-Bu politikacılar, İslam’ı yasama ve politikadan dışlamak için işbirliği yaptılar.

-Avrupa Birliği ve Amerikalı Yahudi Noah Feldman gözetiminde akidemize zıt anayasa yaptılar.

- Ekonomiyi istediği gibi idare etmesi için IMF’ye teslim ettiler.

- Ülkenin zenginliklerini [tuz, petrol, gaz...] sömürgeci şirketlere terk ettiler. O şirketler de yoksulluk, işsizlik ve hayat pahalılığından mustarip olan ülke halkını bu zenginliklerden mahrum etti. Halk da Tunus’un serveti olmadığını sandı.

-Tunus’un güvenliğini anlaşma yoluyla İngiltere’ye teslim ettiler. Anlaşma da [AB’nin parasıyla] İngiltere’yi güvenlik güçlerinin eğitimi, personeli ve yasası üzerinde söz sahibi yaptı.

- Aziz İslam beldemizi bizim ve Müslümanların birincil düşmanı Amerika’ya bırakmak istiyorlar.

- İngiltere ve Fransa’ya Libya’yı işgal etmek için [askeri müdahale] zemin hazırlıyorlar.

-Suriye genelinde kardeşlerimizi katleden Şam kasabı ile yeniden diplomatik ilişki kurdular. İşte şu günlerde de Madaya’da açlıktan kıvranan kadın, çocuk ve yaşlıları abluka uyguluyorlar. 

- Mescidi Aksa ve Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in İsra topraklarında Yahudi varlığının yaptıklarına ve her gün öldürülen evlatlarımıza sessiz kaldılar. Dahası bu hain hükümet, diplomasının başına Yahudi dostu bir bakanı getirerek gaspçı Yahudi varlığına karşı ne gibi bir niyet beslediğini ortaya koydu. Cüheynavi, Filistinli gençlere ya da Madaya’da kadın ve çocuklara yardımcı olacak mı? Kesinlikle hayır. Çünkü o, ancak Yahudiler için gözyaşı döker. Tunus’un Londra büyükelçisi olduğu dönemlerde sadece İngiltere’nin talimatlarını uygulamayı öğrendi.

 

Ey değerli Tunus halkı! Ey Müslümanlar!

Bugün size söyleyecek bir şey bulamıyoruz. Çünkü hükümetin kapalı kapılar ardından işlediği ihanet ve çektiği peşkeşler ortada olduğu için zaten siz her şeyi biliyorsunuz.

Bugün size sızlanmak ve sizi ağlatmak için de size seslenmiyoruz. Aksine size şu iki şeyi hatırlatmak için sesleniyoruz:

-            Siz, Müslümansınız. Devrim günü erkek gibi bir duruş sergilediniz. Bin Ali’nin kurumlarına meydan okuyarak çökerttiniz.

- Siz adam gibi adamların torunlarısınız. 1881 yılında Tunus Beyi’nin ülkeyi Fransızlara teslim ettiğini gördüğünüzde, ondan el etek çekerek isyan ettiniz. Sonra da 1882 yılında Halife Sultan II. Abdülhamid’e izzetli, onurlu bir mektup göndererek Allah’ın, Rasûlü’nün ve müminlerin dostu olduğunuzu gösterdiniz.

Göz göre göre ülkenizin sömürgeciye teslim edilmesine razı oluyor musunuz?

Verilen kurbanlar ve akıtılan tertemiz kanlardan sonra devrimin elden kayıp gitmesini ister misiniz?

Sizi kaderinize terk edenlere, devriminizi heder etmek isteyenlere itaat ediyor musunuz? Dininizi, İslam’ı ve Rabbinizi unutuyor musunuz?

Bugün size şunu söylemek için sesleniyoruz:

-            Hizb-ut Tahrir olarak biz, ülkenin düşmanlara peşkeş çekilmesini önlemek için gecemizi gündüzümüze katmak üzere Allah ve Rasûlü’ne yemin ettik. Biz, Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet altında Rabbimizin Şeriatını ikame edene dek rahat ve huzur yüzü görmeyeceğiz.

Bugün sizden şunu talep etmek için size sesleniyoruz:

-Mevcut laik sistemden ve onun ürünü çaresiz ve hain hükümetlerden Allah huzurunda beri olduğunuzu bizimle birlikte ilan ediniz.

- Allah’a tevekkül ederek bizimle birlikte azmi bileyiniz ki tek ses olalım, ülkemizi sömürgeci kâfir düşmana satmak isteyen zalimlerin karşısında duralım.

-Bizimle birlikte yekpare olun ki İslam’dan başka bir alternatif kabul etmeyelim. Çünkü gerçek değişim, yöneticileri değiştirmek değildir. Aksine bozuk ve çaresiz insan yapımı sistemleri değiştirmek ve İslam’ı bir devlette doğrudan uygulama sahasına koymaktır. Allah Subhânehu ve Teâlâ bu devletin kurulmasını emretti ve bize yardım vaadinde bulundu. O vaadinden asla caymaz.

Bu tertemiz ülkenin topraklarından güç ve kuvvet ehline, ordulara, dinine, ülkesine, ümmetine sadık subaylara sesleniyor ve onlara şunu hatırlatıyoruz:

-Bazılarınız halkın üzerine ateş açma emri veren Bin Ali’nin emrine karşı geldiğinde, halka katılarak halkın yanında yer aldığında Bin Ali ve onun ceberutunu tarihe gömdüler.

- Sömürgeciler, ülkemize ancak zayıflar, ajanlar ve politikacılar yoluyla girebiliyor.

-Hâlbuki peşkeş çekilen ülke, onların ülkesi, politikacıların Amerika’ya teslim etmek istedikleri topraklar, onların toprakları.

- Yoksullaştırılan ve sömürgecinin kollarına teslim edilen halk, onların halkı ve yakınları.

Subay ve askerlere sesleniyoruz:

Halkınızın yanında durun, onlara yardım edin. Aciz ve çaresiz kalan, sömürgecilere teslim olan hükümetlerin emrine uymayın.

Bizimle birlikte olun ki Allah Subhânehu ve Teâlâ’nın farz kıldığı ve vadettiği Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafeti kuralım. Kuşkusuz Allah Subhânehu ve Teâlâ bize yardım etmekten asla vazgeçmez…

وَعَدَ اللَّهُ الَّذِينَ آمَنُوا مِنْكُمْ وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ لَيَسْتَخْلِفَنَّهُمْ فِي الْأَرْضِ كَمَا اسْتَخْلَفَ الَّذِينَ مِنْ قَبْلِهِمْ وَلَيُمَكِّنَنَّ لَهُمْ دِينَهُمُ الَّذِي ارْتَضَى لَهُمْ وَلَيُبَدِّلَنَّهُمْ مِنْ بَعْدِ خَوْفِهِمْ أَمْنًا يَعْبُدُونَنِي لَا يُشْرِكُونَ بِي شَيْئًا وَمَنْ كَفَرَ بَعْدَ ذَلِكَ فَأُولَئِكَ هُمُ الْفَاسِقُونَAllah, içinizden, iman edip de Salih ameller işleyenlere, kendilerinden öncekileri egemen kıldığı gibi onları da yeryüzünde mutlaka egemen kılacağına, onlar için razı olduğu dinlerini iyice yerleştireceğine, yaşadıkları korkularının ardından kendilerini mutlaka emniyete kavuşturacağına dair vaatte bulunmuştur. Onlar bana kulluk eder ve bana hiçbir şeyi ortak koşmazlar. Artık bundan sonra kimler inkâr ederse, işte onlar fasıkların ta kendileridir.” [Nur 55]

 

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Tunus Vilayeti


H. 30 Rabi-ul Evve 1437
M.  Pazar, 10 Ocak 2016

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER