Pazartesi, 23 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/25
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü

بسم الله الرحمن الرحيم

Tüm Acı ve Kurbanlara Rağmen Suriye Devrimi Dağ Gibi Dimdik Ayakta Duruyor

Mübarek Şam topraklarında devam eden İslami devrimin üzerinden tam dört yıl geçti. Devrim, kendisine karşı kurulan onca komplolara, Batı ve uşaklarının hilelerine rağmen hâlâ dağ gibi dimdik ayakta duruyor. Mazluma karşı zalimin, kurbana karşı kasabın yanında yer alan uluslararası sisteme savaş ilan ediyor. Niye etmesin ki? Bize her türlü azabı tattırmak ve İslam'ın hayat sahasına dönüşünü önlemek amacıyla başımıza bu kasabı musallat eden o sistemdir. Fransız mandası veya güya devrim bayrağı tıbben öldükten sonra yeniden canlandırma girişimi, kâfir Batıyı hoşnut etme yolunda atılan bir adım ve bu komplonun bir parçasıdır. Mübarek Suriye devriminin üzerinden tam dört yıl geçmiş olması münasebetiyle mübarek Şam topraklarındaki Müslümanlara devrimin parametrelerini hatırlatmak kaçınılmazdır. Kâfir Batı ve bölgedeki ajanları devrimi kuşatmak istediklerinden rejimi devirmek yerine rejimle müzakereyi öneriyorlar. Batı'ya düşman olmak yerine onun kollarına atlamayı öğütlüyorlar. Allah razı eden Raşidi Hilafet yerine efendilerini razı eden sivil devlete davet ediyorlar.

Ey İslam'ın kalbi Biladu'ş Şam Müslümanları!

 

Açıktır ki Amerika, sahayı kontrol etmek üzere askeri kuvvet oluşturmak için çalışıyor. Bunun için çeşitli yöntemler kullanıyor. Ya kardeşlerine karşı kışkırtmak için gruplara ajanlık eğitimi veriyor ya Amerika önderliğindeki Haçlı koalisyonun komutası altında uluslararası askeri müdahalede bulunuyor ya da insanlık adına savaşı dondurmak istiyor. Böylece Ulusal Koalisyonu Suriye topraklarına sokmak olan ikinci aşamaya geçiş yolunu hazırlamış olsun. Tabii bundan önce devrimi kuşatma entrikasına önderlik etmek için Koalisyona güvenli bölge oluşturma güvencesi verilecek. Yurt dışında devrimin yasal temsilcisi olarak pazarlanacak, yurt içinde ise bir lokma ekmek ve insanlara sunulan bazı hizmetler yoluyla sureti haktan gösterilecek. Donör kâfir ülkeler ve onların ajanlarının verdikleri paralar ile bazı grupların komutanları satın alınacak. Sonra da rejime güvenli çıkış sağlamak ve Batı standartlarına göre anayasayı değiştirmek üzere Kurucu Meclisi oluşturmak için Koalisyon ile rejim arasında müzakere olacak. Daha sonra da Amerika'nın istediği kişilerin seçimi kazanması için parlamento seçimleri yapılacak. En sonunda da ise göstermelik Cumhurbaşkanlığı seçimleri düzenlenecek. Amerika tarafından adaylar belirlenecek ve Cumhurbaşkanlığı makamı için Amerika'nın desteklediği kişi seçimi kazanacak. Böylece ülke, Amerika'nın kontrolü ve zulmü altında kalmaya devam edecektir. Böylelikle de Suriye devrimi ve devrimin kurbanları ortadan kaldırılacaktır. Amerika ve Batının planı budur. Ama Allah Subhânehu ve Teâlâ onları kuşatıcıdır.

Ey onurlu Suriye Müslümanları!

Çatışmanın doğasını anlamak için Alim ve Habir olan Allah'ın bize haber verdiği parametrelere odaklanmak elzemdir. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

وَلَنْ تَرْضَى عَنْكَ الْيَهُودُ وَلَا النَّصَارَى حَتَّى تَتَّبِعَ مِلَّتَهُمْ "Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hristiyanlar da asla senden razı olmayacaklardır." [Bakara 120] Onların gerçek vakası budur. Yine Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

وَقَدْ مَكَرُوا مَكْرَهُمْ وَعِنْدَ اللَّهِ مَكْرُهُمْ وَإِنْ كَانَ مَكْرُهُمْ لِتَزُولَ مِنْهُ الْجِبَالُ "Hilelerinin cezası Allah katında (malum) iken, onlar, tuzaklarını kurmuşlardı. Hâlbuki onların hileleriyle dağlar yerinden gidecek değildi!" [İbrahim 46] Bu da onların hile ve desiselerinin boyutudur. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

يُرِيدُونَ لِيُطْفِئُوا نُورَ اللَّهِ بِأَفْوَاهِهِمْ "Ağızları ile Allah'ın söndürmek istiyorlar" [Tevbe 32] Bu da onların gerçek amacıdır, bizim değil. Allah'a yemin olsun ki onlara engel olmak ve her iki yurtta da kurtuluşa ermek, ancak ilk önce Allah'a tevekkül sonra da O'nun emirlerine bağlanarak, kâfirler ile ilişkileri keserek ve onların uşaklarını mezara gömerek olur. Zira Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

وَلَا تَرْكَنُوا إِلَى الَّذِينَ ظَلَمُوا فَتَمَسَّكُمُ النَّارُ وَمَا لَكُمْ مِنْ دُونِ اللَّهِ مِنْ أَوْلِيَاءَ ثُمَّ لَا تُنْصَرُونَ "Zulmedenlere meyletmeyin. Yoksa size de ateş dokunur. Sizin Allah'tan başka dostlarınız yoktur. Sonra size yardım da edilmez." [Hud 113]

Onların kirli siyasi paralarını bizden uzak tutmalıyız. Değilse devrimimizi ifsat eder. Çünkü onların kendileri gibi paraları da kirlidir. Nitekim Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

إِنَّ الَّذِينَ كَفَرُوا يُنْفِقُونَ أَمْوَالَهُمْ لِيَصُدُّوا عَنْ سَبِيلِ اللَّهِ "Şüphesiz ki inkâr edenler mallarını, Allah yolundan alıkoymak için harcıyorlar." [Enfal 36]

Yine devrimimize karşı Haçlı Koalisyonun karşısında durmalıyız ve onlardan yardım istememeliyiz. Çünkü Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyuruyor:

وَلَنْ يَجْعَلَ اللَّهُ لِلْكَافِرِينَ عَلَى الْمُؤْمِنِينَ سَبِيلًا "Allah, müminlerin aleyhine kâfirlere hiçbir yol vermeyecektir." [Nisa 141] Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem de şöyle buyurdu:

لا تَسْتَضِيئُوا بِنَارِ الْمُشْرِكِين "Müşriklerin ateşiyle aydınlanmayın" Allah'a tevekkül ederek ve zaferin Allah katında olduğuna iman ederek kendi olanaklarımıza ve kendimize dayanmalıyız. Nitekim Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

وَمَا النَّصْرُ إِلَّا مِنْ عِنْدِ اللَّهِ الْعَزِيزِ الْحَكِيمِ "Zafer, yalnızca mutlak güç ve hikmet sahibi Allah katındandır." [Ali İmran 126]

Ve O'nun emrine sabretmeliyiz. Zira Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

اسْتَعِينُوا بِاللَّهِ وَاصْبِرُوا إِنَّ الْأَرْضَ لِلَّهِ يُورِثُهَا مَنْ يَشَاءُ مِنْ عِبَادِهِ وَالْعَاقِبَةُ لِلْمُتَّقِينَ "Allah'tan yardım isteyin ve sabredin. Şüphesiz ki yeryüzü Allah'ındır. Kullarından dilediğini ona vâris kılar. Sonuç sakınanlarındır." [Araf 128] Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem de şöyle buyurdu:

النَّصْرُ مَعَ الصَّبْرِ، وَالْفَرَجُ مَعَ الْكَرْبِ، وَإِنَّ مَعَ الْعُسْرِ يُسْرًا "Bil ki zafer; sabır iledir, ferahlık; sıkıntı iledir, kolaylık; güçlük iledir."

Ayrıca Rabbimizi razı eden net siyasi proje altında asker sivil olalım tek saf olmalıyız. Ki hem Allah'ın vaadine:

وَعَدَ اللَّهُ الَّذِينَ آَمَنُوا مِنْكُمْ وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ لَيَسْتَخْلِفَنَّهُمْ فِي الْأَرْضِ كَمَا اسْتَخْلَفَ الَّذِينَ مِنْ قَبْلِهِمْ وَلَيُمَكِّنَنَّ لَهُمْ دِينَهُمُ الَّذِي ارْتَضَى لَهُمْ وَلَيُبَدِّلَنَّهُمْ مِنْ بَعْدِ خَوْفِهِمْ أَمْنًا يَعْبُدُونَنِي لَا يُشْرِكُونَ بِي شَيْئًا وَمَنْ كَفَرَ بَعْدَ ذَلِكَ فَأُولَئِكَ هُمُ الْفَاسِقُونَ "Allah, içinizden, iman edip de Salih ameller işleyenlere, kendilerinden öncekileri egemen kıldığı gibi onları da yeryüzünde mutlaka egemen kılacağına, onlar için razı olduğu dinlerini iyice yerleştireceğine, yaşadıkları korkularının ardından kendilerini mutlaka emniyete kavuşturacağına dair vaatte bulunmuştur. Onlar bana kulluk eder ve bana hiçbir şeyi ortak koşmazlar. Artık bundan sonra kimler inkâr ederse, işte onlar fasıkların ta kendileridir." [Nur 55]

Hem de Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem'in müjdesine nail olalım:

ثمُّ تَكُونُ خِلَافَةً على مِنْهًاجِ النُّبُوَّةِ "Sonra Nübüvvet metodu üzere Hilafet olacaktır."

إِنَّ فِي ذَلِكَ لَذِكْرَى لِمَنْ كَانَ لَهُ قَلْبٌ أَوْ أَلْقَى السَّمْعَ وَهُوَ شَهِيدٌ "Şüphesiz ki bunda kalbi olan yahut hazır bulunup kulak veren kimseler için bir öğüt vardır." [Kâf 37]

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Suriye Vilâyeti


H. 24 Cumâde’l Ûlâ 1436
M.  Pazar, 15 Mart 2015

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER