Pazartesi, 23 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/25
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü

بسم الله الرحمن الرحيم

Evet, Biz Nübüvvet Metodu Üzere Hilâfetin Kurulması İle Yolsuzluklara Son Vereceğiz!

Pakistan, uzun soluklu bir drama ve yolsuzluk sahnesine tanık oldu! Yaklaşık bir yıl önce Pakistan Başbakanı Navaz Şerif’in ailesine yönelik yolsuzluk davası açılmıştı. 10 Temmuz 2017 tarihinde Ortak Soruşturma Ekibi, uzun zamandır süren yolsuzluk raporunu tamamlayıp Anayasa Mahkemesi’ne sundu. Bir hafta sonra da Şerif ailesi, 17 Temmuz 2017’de uzun yasal itiraz dosyasını Anayasa Mahkemesi’ne sundu. Seçimlere aylar kala daha şimdiden iktidar partisi ve muhalefet partileri arasındaki sürtüşme ve kavga başladı bile.

Peki, iktidardaki PML-N partisinin yolsuzluk hakkındaki duruşu ne olacak? Muhtemelen her yerde yolsuzluk var, bu yüzden soruşturma sadece bir zaman kaybıdır ve iktidarın tesliminin önünde duran bir engeldir diyecektir. 6 Mayıs 2017 günü Navaz Şerif yaptığı açıklamada, Ülkede o kadar çok yolsuzluk var ki araştırmaya kalksak, zaman yetmezdiye konuştu.

Yolsuzluk hakkında ana muhalefet partisi PPP’nin duruşu nedir peki? Navaz Şerif’in partisinden daha iyi midir? Hayır, aksine yolsuzluk mevcut sistemin bünyesinden ayrılmaz bir parçadır diyen PML-N’nin tutumundan pek farklı değildir. Hatta PML-N, Demokratik Yolsuzluk Sözleşmesi kapsamında cebini doldurmak için sırasını beklerken, iktidarda iken bazı PPP’liler, ceplerini yolsuzluk paraları ile doldurmuşlardı.  

Peki, PML-N ve PPP’nin dönüşümlü iktidar politikasını sonlandırmak isteyen ve bu hortumcuların kırıntılarını toplamak için iktidar sırası bekleyen PTI’nin duruşu ne olacak? Gerçekten umut kaynağı ve can simidi olabilecek mi? Valla PTI’liler içinde de yozlaşmış politikacılar var. Hem de bunlar, eski PML-N ve PPP’lilerdir. Görüldüğü gibi sadece yozlaşmış olanlar “seçilebilir” acıklı sahnesi ile karşı karşıyayız!

Peki, önümüzde duran bu gibi seçeneklere karşın ne yapmalıyız? Yozlaşmış politikacılar arasındaki bu çatışma ve sürtüşmeye sadece seyirci mi kalacağız? Yolsuzluk üreten ve yolsuzluğa geçit veren bir sistemde yönetici değişikliği yeter mi?

Ey Pakistanlı Müslümanlar!

Gerçekten de biz, mevcut demokratik sistemde yaşadığımız sürece böyle acıklı bir durum ve seçimlere elimiz mahkûm. Sıkıntı, Pakistanlı samimi ve sadık Müslümanlarda değil, demokrasidedir. Demokrasi, bal üreten arılar gibi yolsuzluk üreten bir mekanizmadır. Yozlaşmış politikacılar, demokrasi yoluyla bozuk kanunlar yaptıkları için demokrasinin devamlılığını desteklerler. Neyin doğru neyin yanlış olduğuna karar vermek, helal ve haramı belirlemek seçilmişlerin elindedir. Demokrasi, Ekonomik Reformları Koruma Yasası, On yedinci Değişiklik ve Ulusal Uzlaşı Yönetmeliği gibi kanunlar yoluyla politikacıların yolsuzluğunu yasallaştırmanın bir güvencesidir. Bu yüzden yozlaşmış politikacılar, seçimler öncesinde aktif bir şekilde halkın kapısına dayanırlar. Oy için büyük miktarlarda paralar harcarlar. İktidara geldikten sonra da harcadıkları paraları telafi etmek için demokrasiye sırt dönerler.

Yetmiş yıldır demokrasi, Pakistan’da yolsuzluğun sigortası olmuştur ve böyle devam ettiği sürece de yetmiş yıl daha yolsuzluğun güvencesi olacaktır. Panama Belgeleri, demokrasinin sadece Pakistan’da değil, Rusya’dan Güney Amerika’ya kadar tüm dünyada yolsuzluğun güvencesi olduğunu ortaya koymuştur. Uzun yıllardır demokrasi, yozlaşmış yöneticilerin soruşturmasız, yargılamasız ve mahkemesiz hasta kazançlarını off shore şirketlerinde gizlemelerine olanak sağlamıştır. Çünkü demokrasi aracılığıyla tüm dünyada kaynak zengini ülkeler, yoksul vatandaşlara bozuk yöneticiler yoluyla baskı yapmaktadır. Açıkçası demokrasi yoluyla yolsuzluğa son vermek beyhudedir. Bu, hastalığa hastalık ile çare aramak gibi bir şeydir!

Ey Pakistanlı Müslümanlar!

Yolsuzluk ve demokratik düşük yaşam standartları ancak İslam yönetim sistemi Nübüvvet metodu üzere Hilafet ile sona erecektir. Yolsuzluk kapılarını ancak Nübüvvet metodu üzere Hilafet Devleti kapatabilir. Zira Hilafet Devletinde yasalar, yasa yapıcıların arzu ve isteklerine göre değil, Yaratıcının istekleri doğrultusunda yapılır. Hilafette yasalar, yolsuzluğa batmış vekillerin çoğunluğuna göre değil, Allah’ın Kitabı ve Rasûlullah’ın sünnetinden elde edilir.

Kur’an ve Sünnet, bizi yoksulluğunu hafifletmek için ticaret yapmak istediğinde yardımcıları tarafından durdurulan Raşidi Halife Ebu Bekir gibi şahsiyetler standardına yükseltir. Tek bir kumaş parçası yüzünden hesaba çekilen Raşidi Halife Ömer b. El Hattab, yönetime geçmeden önce ticaretle uğraşan, geçtikten sonra da sade bir hayat süren Raşidi Halife Osman b. Affan ve delil yetersizliği nedeniyle Yahudi karşısında kalkan hırsızlığı davasını kaybeden Raşidi Halife Ali b. Ebi Talib seviyesine yükseltir.

Dolayısıyla ey ​​Müslümanlar! Yolsuzluk ve zulmü bitirmek için Hizb-ut Tahrir gençleri ile birlikte çalışın ki yolsuzluğu bitirecek olan Nübüvvet metodu üzere Hilafet Devletini kuralım. Batıda Amerika’dan, Doğuda Çin’e kadar tüm dünya, demokrasi ve ondan beslenen bozuk iktidar elitinden bıkmıştır. Batıda Fas’tan, Doğuda Endonezya’ya kadar bütün İslam dünyası da bu hayattaki gerçek amacının farkına varmıştır. İşte böyle bir zamanda çalışın. Bu dünyada yolsuzluk ve demokratik zulmü bitirmek ve Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in müjdesine nail olmak için çalışın. Allah Rasûlü şöyle buyurdu:

ثُمَّ تَكُونُ مُلْكًا جَبْرِيَّةً فَتَكُونُ مَا شَاءَ اللَّهُ أَنْ تَكُونَ ثُمَّ يَرْفَعُهَا إِذَا شَاءَ أَنْ يَرْفَعَهَا ثُمَّ تَكُونُ خِلَافَةً عَلَى مِنْهَاجِ النُّبُوَّةِ ثُمَّ سَكَتَ “Sonra ceberut saltanat olacaktır. Allah’ın olmasını dilediği kadar olacaktır. Sonra kaldırmak istediğinde de kaldıracaktır. Sonra Nübüvvet metodu üzere Hilafet olacaktır. Sonra sustu.” [Ahmed]

Ey Pakistan silahlı kuvvetleri!

Bugün yolsuzluk ve zulmün hamisi demokrasi hayattadır, çünkü liderliğiniz içindeki hainler, gücünüzü insan yapımı hukuku korumak için kullanıyorlar. Güç ve kuvvetinizin bu şekilde istismar edilmesini nasıl kabul edebiliyorsunuz? Ülkeyi ve insanları korumak için Allah’a yemin etmediniz mi?

Bu istismarı nasıl sindire biliyorsunuz? Hâlbuki Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem, selefiniz güç ve kuvvet ehli olan savaşçı Ensar’dan nusret alarak İslam Devletini kurmuştur. Onun için haydi Nübüvvet metodu üzere ikinci Raşidi Hilafet Devletini kurmak için Hizb-ut Tahrir’e nusret verin. Böylece hem yolsuzluğu ortadan kaldırın, hem Allah’ın rızasına nail olun hem de azabından kurtulun. Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

إِنَّ النَّاسَ إِذَا رَأَوْا الظَّالِمَ فَلَمْ يَأْخُذُوا عَلَى يَدَيْهِ أَوْشَكَ أَنْ يَعُمَّهُمْ اللَّهُ بِعِقَابٍ مِنْهُ  Eğer insanlar bir zalimi görür ve ona engel olmazlarsa, Allah göndereceği azabı bütün insanlara gönderir.[Ebu Davud, Tirmizi, İbn-i Mace]

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Pakistan Vilâyeti


H. 27 Şevvâl 1438
M.  Cuma, 21 Temmuz 2017

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER