Pazartesi, 23 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/25
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü

بسم الله الرحمن الرحيم

لزوال الدنيا أهون على الله من قتل مؤمن بغير حق "Allah katında dünyanın yok olması bir müminin haksız yere öldürülmesinden daha hafiftir." Askerî Konsey, Amerika ve Yahudi Varlığı İçin Kenane-Mısır Gençlerinin Kanlarını Akıtmaktadır

Ey Müslümanlar! Ey Kenane-Mısır Halkı!

Abbasiye faciası, Amerika'nın gerek kendi gerekse Yahudi varlığının çıkarlarını koruyan bölgedeki ilk hizmetçisi Mübarek'in yerine ajan rejimini korumak için getirdiği Askerî Konsey liderlerinin yüzlerindeki son sahte maskeleri de düşürmüştür. Zira bugün bu Konseyin liderleri, Amerika için kurban olarak gençlerin tahir kanlarını akıtmak için Kahire sokaklarına geri dönmüştür. Nitekim bu husustaki en son girişimi, eski Mübarek rejiminin yeni yüzlerle klonlanmasındaki başarısızlığı sezmesinin ardından Kenane-Mısır halkına kuvvet yoluyla hegemonyasını dayatmak olmuştur.

Amerika'nın, bir birini takip eden krizler ve kaoslar içerisinde Askerî Konsey'in liderleri içerisindeki ajanları yoluyla ülkeye girmekten çekinmemesi, kuvvet yoluyla kendisi için ajan bir rejim dayatması ve mübarek ayaklanmayı sıfır noktasına geri döndürmesi amacıyla ordunun sokağa indirilmesi için bu Konseye bir gerekçe oluşturmak içindir. Nitekim Askerî Konsey, Kenane-Mısır halkını yapay krizlerle korkutup sindirmeyi, çevirdiği planlarla güvenliği kaçırmayı, İslam'ı, nizamlarını ve hükümlerini çarpıtmayı başarmasının ardından Amerika ile Yahudi varlığına boyun eğeceği tam bir kurtuluşa ulaşmak için insanları ümitsizliğe düşürmeye ve onları ayaklanmalarına devam etmekten döndürmeye çalışmaktadır.

Ey Müslümanlar! Ey Kenane-Mısır Halkı!

Amerika'yı, Yahudi devletini ve tüm Batı ülkelerini korkutan şey, İslamınıza ve Rabbinizin şeriatını Hilafet Devleti'nin olduğu İslam Devleti içerisinde kamil bir şekilde hakim kılmaya geri dönmeniz ve sahih İslamî bir hayatı yaşamanızdır. Zira bu devlet yoluyla sizin ümmetler arasında var olmanız onları korkutmaktadır. O halde yeryüzü halklarının; insanlara, menfaatçiliğe ve laik kapitalizme kul olmaktan kurtulup tek ve Kahhar olan Allah'a kul olması, dünyanın darlığından dünyanın ve ahiretin genişliğine ve dinlerin zulmünden İslam'ın adaletine çıkarılması için davet ve cihat için harekete geçiniz. Nitekim bu halklar, zulüm ve baskı bataklığından kurtulmak için sizin gibileri beklemektedirler. Zira Allah'ın, İslam ümmeti olarak size emanet ettiği ve sizi kendisi için hazırladığı görev işte budur. Ayrıca Allah kıyamet gününde, bu halklar hakkında soracak olmasının yanı sıra bu mesajı onlara taşıyıp taşımadığımız hakkında da bize soracaktır. Nitekim Allahu teala, şöyle buyurmuştur:

وَكَذَلِكَ جَعَلْنَاكُمْ أُمَّةً وَسَطًا لِتَكُونُوا شُهَدَاءَ عَلَى النَّاسِ وَيَكُونَ الرَّسُولُ عَلَيْكُمْ شَهِيدًا "İşte böylece sizin insanlığa şahitler olmanız, resulün de size şahit olması için sizi vasat bir ümmet kıldık." [el-Bakara 143]

Bu nedenle kafir kapitalist ülkeler, İslam dünyamızdaki rejimlerin kendilerine ajan olarak kalmaya devam etmelerine büyük bir hırs göstermektedirler. Velev ki kuvvet ve şeriat ile dine kayıtsız kalarak insanların kanlarının akıtılması yoluyla olsa bile. Zira onlar, bir mümin hakkında ne bir yemin ne de bir zimmet gözetmektedirler.

Ey Müslümanlar! Ey Kenane-Mısır Halkı!

Allahu teala, şöyle buyurmaktadır:

وَإِن تَتَوَلَّوْاْ يَسْتَبْدِلْ قَوْماً غَيْرَكُمْ ثُمَّ لاَ يَكُونُوۤاْ أَمْثَالَكُم "Eğer (savaşa) çıkmazsanız, (Allah) sizi pek elem verici bir azap ile cezalandırır ve yerinize sizden başka bir kavim getirir ve siz (savaşa çıkmamakla) O'na hiçbir zarar veremezsiniz." [et-Tevbe 39]

Ve Subhânehu ve Te'âla, şöyle buyurmaktadır:

وَاللّهُ غَالِبٌ عَلَى أَمْرِهِ وَلَـكِنَّ أَكْثَرَ النَّاسِ لاَ يَعْلَمُونَ "Şüphesiz ki Allah, emrine galiptir, muktedirdir. Velâkin insanların çoğu bunu bilmezler!" [Yûsuf 21]

Dolayısıyla biz istesek de istemesek de Allah, bizim yada bizim dışındakiler hakkındaki emrine galiptir. O halde kendinizi, değişimden uzak tutmayınız. Vallahi bu, açık bir hüsrandır. Zira bu, orta çözümü, uyumluluk adı altındaki egemenlik yoluyla İslam'ın birliğinden feragat etmeyi, "İslam'ı referans alan sivil devlet" adı altında ve hiçbir şekilde tek kaynak olmamasına rağmen "İslam şeriatının ilkeleri, şeriatın ana kaynağıdır" gibi aldatıcı ibareler yoluyla sahtekarlığı ve dalkavukluğu kabul etmektir! Bu gibi ibareler, Allah'ın yönetimde tek olmadığını ifade etmektedir. Ayrıca tüm bunlar, İslam'dan yüz çevirmek ve ondan geri dönmektir. Buna rağmen Amerika ve kafir Batı, bu feragati ve bu dalkavukluğu kabul etmemekte, rejimin başının sadece kendilerinin ajanı olmasına razı olmakta, dahası bize uygulanan sistemlerin ve kanunların kendi sistem ve kanunlarından kopyalanmış olmasını istemekte ve bedenlerimizin parçalanması pahasına bunun tamamlanmasında ısrarcı olmaktadırlar.

Gerçekten üzücü olan ise başta sözde İslamcılar olmak üzere Mısır'daki siyasî güçlerin, Abbasiye faciasını seçilmiş Cumhurbaşkanının hızla otoriteye teslim olma talebine bir argüman olarak almalarıdır. Sanki mevcut laik Cumhuriyet rejimindeki bu seçimler, bütün sorunları çözen ve ülkeyi refaha ve güvenliğe doğru ilerleten bir kurtuluş yoluymuş gibi. Bizler yine tekrarlarız ki; gelecek olan Devlet Başkanı'nın da boyun eğeceği mevcut Cumhuriyet rejimi olduğu sürece bu seçimler hiçbir şeyi değiştirmeyecektir. Bilakis vacip olan, bu rejimi kökünden söküp atmak ve onun yerine İslamî Hilafet'i kurmaktır.

Ey Kenane-Mısır Ordusu İçerisindeki Subaylar ve Askerler!

Subhânehu ve Te'âla, şöyle buyurmaktadır:

وَمَنْ يَقْتُلْ مُؤْمِنًا مُتَعَمِّدًا فَجَزَاؤُهُ جَهَنَّمُ خَالِدًا فِيهَا وَغَضِبَ اللَّهُ عَلَيْهِ وَلَعَنَهُ وَأَعَدَّ لَهُ عَذَابًا عَظِيمًا "Kim bir mümini kasden öldürürse onun cezası, içinde ebediyen kalacağı cehennemdir. Allah ona gazap etmiş, onu lanetlemiş ve onun için büyük bir azap hazırlamıştır." [Nisa 93]

Ve Sallallahu Aleyhi ve Sellem de şöyle buyurmaktadır:

إذا التقى مسلمان بسيفيهما فالقاتل والمقتول في النار "İki Müslüman kılıçları ile karşı karşıya geldiği zaman, katil de maktul de ateştedir."

İyi biliniz ki; Allah katında dünyanın yok olması bir müminin haksız yere öldürülmesinden daha hafiftir. O halde bu komplo içerisindeki din düşmanlarına yardım etmeyiniz ve kardeşlerinizin kanlarının akıtılmasının bir aracı olmayınız. Yoksa bu kanların sorumluluğunu taşırsınız ve kıyamet günüde de zelil ve hüsrana uğramış bir şekilde gelirsiniz.

Ve yine iyi biliniz ki; sizin yararınıza olan İslam'a nusret vermek ve Mısır'da Hilafet Devleti'nin olduğu devletini kurmak yoluyla İslam şeriatını eksiksiz kamil ve kapsamlı bir şekilde hakim kılmaktır. Böylece Mısır, İslam dünyasındaki Hilafet'in başkenti olmasının yanı sıra İslam ülkelerini birleştirecek ve Sykes-Picot'un yapay sınırlarını ortadan kaldıracak olan büyük İslam Devleti'nin çekirdeği olsun. Nitekim Hizb-ut Tahrir, işte bunun için çalışıp sizi ve tüm Kenane-Mısır halkını buna davet ettiği gibi yine sizleri, Amerika'ya, Yahudilere ve kafir Batı'ya, kendilerine İslam ülkelerinde şeytanın vesveselerini bile unutturacak olan iyi bir ders vermeye davet etmektedir. Buda Nebimiz [Sallallahu Aleyhi ve Sellem]'in müjdelediği Nübüvvet Minhacı Üzere Hilafet Devleti'ni kurmak için ona nusret vermek ve onunla birlikte çalışmak yoluyla olacaktır. Zira Nebimiz [Sallallahu Aleyhi ve Sellem], Ahmed'in rivayet ettiği sahih hadiste şöyle buyurmuştur:

ثم تكون خلافة راشدة على منهاج النبوة "Sonra Nübüvvet Minhacı Üzere Raşidi Hilafet olacaktır."

يا أَيُّهَا الَّذِينَ آَمَنُوا اسْتَجِيبُوا لِلَّهِ وَلِلرَّسُولِ إِذَا دَعَاكُمْ لِمَا يُحْيِيكُمْ وَاعْلَمُوا أَنَّ اللَّهَ يَحُولُ بَيْنَ الْمَرْءِ وَقَلْبِهِ وَأَنَّهُ إِلَيْهِ تُحْشَرُونَ "Ey iman edenler! Allah ve Resulü sizi size hayat veren şeye davet ettiği zaman icabet ediniz. Biliniz ki, Allah kişi ile onun kalbi arasına girer ve siz mutlaka onun huzurunda toplanacaksınız." [Enfal 24]

 

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Mısır Vilâyeti


H. 12 Cumâde’s Sânî 1433
M.  Perşembe, 03 May 2012

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER