Pazartesi, 23 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/25
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Ürdün Vilâyeti
Medya Bürosu

No: RD-BA-2009-MB-TR-0003 H. 20 Şevvâl 1430
M. Cuma, 09 Ekim 2009

- Basın Açıklaması - Kudüs'te Yaşananlar Karşısında Ürdün'ün Görevi

Ürdün Kralı ikinci Abdullah, hükümetiyle yaptığı toplantıda onu devletlerarası arenada siyasi hareketliliği yoğunlaştırmaya ve uluslararası toplumdan özellikle kutsal mekanlar olmak üzere Yahudilerin Kudüs'te işlediği şeyler karşısında sorumluluklarını üstlenmesini talep etmeye yönlendirdi. Kral Abdullah, bu eylemlerin doğuracağı sonuçlara karşı uyararak bunların barış çabalarını baltaladığını ifade etti. Başka bir bağlamda ise Ürdün Dışişleri Bakanı, Ürdün'ün Kudüs konusunu kırmızı çizgi olarak gördüğünü, barışçıl çözümler içerisinde hareket etmenin Ürdün'ün değişmez tutumu olduğunu ve Yahudilerin icraatlarını kınadığını ifade ederek bu eylemlerin barışçıl çözümlere ve Yahudilerle yapılan müzakerelere etki etmesine karşı uyarıda bulundu.

Kudüs'te yaşananlar karşısında uluslararası toplumdan sorumluluklarını üstlenmeyi, yani Müslümanların birinci düşmanı olan büyük devletlerden sorumluluklarını yüklenmeyi talep eden sahte barışa karşı korku duyan bu tutumlar bağlamında deriz ki:

Gasıp Yahudi varlığının Filistin'e karşı yaptıkları, gün be gün Yahudilerin ahitlere ve misaklara bağlı kalmadıklarına dair tabiatlarını ortaya koymaktadır. Bu da Ürdün rejiminin derhal Vadi Arabe anlaşmasını ve bunun sonucunda yapılan anlaşmalar ile işleri iptal etmelerini gerektirmektedir. İslam, bu ve benzeri anlaşmaları haram kılmakta ve bunlara göre hareket eden herkesi şeran ahirette çetin bir azabı hak eden bir günahkar olarak addetmektedir. Ümmet de er yada geç bu yüzden onu muhasebe edecektir.

Değişmez tutumun batıl üzerinde değil hak üzerinde olması gerekir. Dolayısıyla değişmez tutumun, gasıp Yahudi varlığını pekiştirmekten, hakları heba etmekten ve ümmeti sömürgecinin boyunduruğu altında ezilmeye terk etmekten başka bir şey getirmeyecek olan barışçıl çözümler için değil Filistin'in bir bütün olarak Yahudilerin pisliğinden kurtarılması için gösterilmesi gerekir.

Ürdün rejimine düşen genel seferberlik ilan etmesi ve Filistin'i gasbeden bu düşman karşısında fiili savaş haline geçmesidir. Eğer kendisinde Yahudi varlığı ile savaşa girecek bir güç görmüyorsa Müslüman kardeşlerine yardım etmeli ve onları bu gasıp varlıkla savaşmaya teşvik etmelidir. Ta ki onun kökünden söküp atsınlar ki bu varlığı destekleyen güçler kim olursa olsun Müslümanlar buna muktedirdir.

إِلاَ تَنفِرُوا يُعَذِّبْكُمْ عَذَاباً أَلَيماً وَيَسْتَبْدِلْ قَوْماً غَيْرَكُمْ وَلاَ تَضُرُّوهُ شَيْئاً وَاللهُ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ "Eğer (gerektiğinde savaşa) çıkmazsanız, (Allah) sizi çok can yakıcı bir azap ile cezalandırır ve yerinize sizden başka bir toplum getirir. (Siz savaşa çıkmamakla) onlara hiçbir zarar da veremezsiniz. Şüphesiz Allah her şeye kadirdir. [et-Tevbe 39]

 

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Ürdün Vilâyeti
Medya Bürosu
Adres Bilgileri ve Web Sitesi
Telefon: 
http://www.hizb-jordan.org/
E-Mail: info@hizb-jordan.org

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER