حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Yemen Vilâyeti
Medya Bürosu
No: YM-BA-2008-MB-TR-0001 |
H. 2 Rabi-ul Evve 1429 M. Pazartesi, 10 Mart 2008 |
- Basın Açıklaması - Yalnızca İslâm Nizâmı Hilâfet, Süregelen Kötüleşmeyi Durdurmaya Muktedirdir
Cumhurbaşkanı Alî Abdullah Sâlih, 08.03.2008 günü el-Hudeyde kentinde düzenlenen el-Huseyniyye Festivali'nde şöyle dedi: "Tarihin çarkını, örneğin 1985 yılına döndürmek, yani fiyatları veya dolar kurunu, o yıldaki seviyelere geri döndürmek mümkün mü? Buğday ve diğer emtia fiyatlarını 85 veya 90 dolara yada 2001 veya 2002 yılı öncesine döndürmek mümkün mü? Tabii ki mümkün değil ve bunun mümkün olduğunu iddia edenlerin sloganları, kamuoyunu aldatmaya ve saptırıcı bir şekilde kendilerini alternatif göstermeye yönelik sırf kamuoyunu aldatmaya ve kendilerinin alternatif olduğuna dâir yanıltmaya yönelik uydurma spekülasyonlardır." Ve şöyle ekledi: "Alternatif, mevcut olandan daha beter olacaktır. Zîra bugün bir torba un 7 bin Riyâl ise, onları alternatif olarak getirirseniz ve otoriteye ulaşırlarsa, torba başına fiyatı 20 bin Riyâle yükseltirler; çünkü onlar, ne devlet idâresinde bilgi ve deneyime sahipler, ne de siyâsî idâreyi biliyorlar..."
Yemen halkının fakirlik, pahalılık ve yolsuzluk musîbetlerini inceleyen ve araştıran görür ki bu sorunlar, Yemen'e tahakküm eden Kapitalist nizâmdan ileri gelmiştir. Zîra akîdesi, dinî hayattan ayırma ve amellerinin ölçüsü, çıkar ve menfaat olan bu nizâm belâların başıdır; ister enflasyona, isterse mal ve hizmet ücretlerinin artmasına ilişkin hususlarda olsun, Kapitalist iktisât nizâmının temeli ve iskeleti, Yemen halkının kötü yaşam koşullarına neden olan başlıca sorundur.
Yemen Riyâli, altına konvertibl olmayan banknot paradır, nakdî esâsı altın olmayıp devlet tarafından kanun gücüne dayandırılan zorunlu kağıt paradır; dolayısıyla basılması, emisyonu ve emisyon hacminin kontrolü devletin elindedir. Dolayısıyla güçlü paralar karşısında değer kaybına uğraması doğal bir durumdur, çünkü karşılığı altın değildir. Buna bir de gerek planlamada, gerek uygulamada, gerek hibelerde, gerekse kredilerde Yemen ekonomisinin yabancı ekonomiye bağımlı olması eklendiğinde bu durum, üretim zaafiyeti, doğru ekonomik politika mahrumiyeti ve ve Allah'ın farklı iklimler, müteaddit dağlar, muazzam servetler, ucuz işgücü ve 2.600 km. uzunluğunda bir vadi bahşettiği böylesi bir bir ülkede egemen nizâmın, kendi kendine yeterlilik teşebbüsüne muktedir olamaması gölgesinde enflasyondan ve zamlardan daha doğal bir şey olmaz.
Ayrıca Yemen, her şeyi ithal eden bir ülkedir ve bu da dışarıdan ithal ettiği emtia ile birlikte pahalılığı ve enflasyonu da ithal etmesine neden olmaktadır. Bir de nizâmın dış hibelere ve yabancı kredilere güven duyması eklendiğinde bu durum ülkeyi, borç veren devletlerin ve kurumların dayattığı siyâsî maksatların rehini haline getirmektedir. Bu da dolayısıyla para basılmasına, temel emtia ile petrol türevleri üzerindeki sübvansiyonların kaldırılmasına ve ek vergiler konulmasına yol açmaktadır. Böylece işlevsel olarak fiyatlar zamlanır ve toplumun dar gelirli ve orta direk kesimi onulmaz sıkıntılara maruz kalır.
Bütün bunlara içeride konulan vergiler, gümrükler, harçlar ve daha pek çok masraflar eklendiğinde, kaçınılmaz olarak ekmek sektörünü vurarak fiyatları ikiye katlayacak ve zaten yüklenen vergiler yüzünden sırtı kamburlaşan vatandaşlara yeni yükümlülükler bindirip insanın soluduğu hava dışında harç alınmayan bir şey kalmaz haline getirilecektir. Daha da beteri, bu harçların, vergilerin... vs.nin en azından vatandaşlara geri dönüşümü sağlanmadan zorunlu olarak gasp ediliyor olmasıdır. Oysa asıl olan, halkın işlerinin vergi toplanmadan kamu servetlerinden karşılanmasıdır.
Dedik ki Yemen, her şeyi ithal eden bir ülkedir ve ithalat, egemen iktidara yakın olanlarla ilişkili birtakım kuruluşların ve şirketlerin tekelindedir. Onlar da sorgusuz-sualsiz güçlendikçe güçlenmektedir. İslâm, insanlara dönük tehlikelerinden ötürü ihtikârı, stokçuluğu haram kılmıştır. SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: لاَ يَحْتَكِرُ إِلاَّ خَاطِئٌ "Hatâen olmadıkça ihtikâr yapılmaz." [Muslim rivâyet etti.] Yine ibn-ul Museyyeb yoluyla SallAllahu Aleyhi ve Sellem'in şöyle dediği rivâyet edilmiştir: المُحْتَكِرُ مَلْعُون، وَالجَالِبُ مَرْزُوق "Muhtekir melundur, câlib (ihtikâr yapmayan) merzuktur." [el-Hâkim rivâyet etti.]
Buna bir de harcamalarının çoğunda, genellikle devlet başkanlığı koltuğunu, iktidar yakınlarını, etrafında dolaşanları korumak ve dizginleri ele geçirmek amacıyla güvenlik ve savunmayı üstlenen yetkililerin ceplerine giden devletin savurgan ve hayâlî harcaması eklendiğinde nizâmın her kurumundaki çetelerin ve hortumcuların varlığı ile zenginler daha da zenginleşmekte ve fakirler daha da fakirleşmektedir! İşte böylelikle açığa çıkıyor ki ister başkanlık sistemi, ister parlamenter sistem olsun Cumhuriyet nizâmının gölgesinde Cumhurbaşkanının süregelen kötüleşme ve hiçbir engelle karşılaşmaksızın yuvarlandıkça günden güne büyüyen kartopu konularında söyledikleri doğrudur. O halde kesin çözüm nedir?
Diyoruz ki hem iktidar, hem muhalefet -müşterek olarak- Kapitalist nizâmı terk edip İslâm nizâmını benimsemedikleri sürece hiçbir sorun sona ermeyecektir. İslâm nizâmı, vergi nizâmı değil riâyet nizâmıdır, servetleri sömürme, kaynakları yağmalama ve halkları açlaştırma nizâmı değil, hak ve adâlet nizâmıdır, paranın esâsını altına ve gümüşe dayandırıp ihtikârı, stokçuluğu, vurgunculuğu, halkı perişan edip dolandırmayı, hileyi ve aldatmayı haram kılar, serveti ve kaynakları insanlar arasında hakça ve adâletle paylaştırır... O insanlığı geçmişte huzurlu, mutlu ve zengin yapmıştır, yine yapmaya kâdirdir. O hayat için yegâne sahih nizâmdır. Her kim dünyada felah ve Âhirette kurtuluş arzuluyorsa, hayat nizâmı olarak İslâm'ı benimsemeli, kokuşmuş Kapitalist nizâmı tekfir etmeli ve hayatın her alanında İslâm Nizâmı'nı tatbik edecek Râşidî Hilâfet Devleti'ni kurmak için çalışmalıdır. İzzetin Rabbi şu kavlinde ne de sâdıktır: فَإِمَّا يَأْتِيَنَّكُمْ مِنِّي هُدًى فَمَنِ اتَّبَعَ هُدَايَ فَلاَ يَضِلُّ وَلاَ يَشْقَى وَمَنْ أَعْرَضَ عَنْ ذِكْرِي فَإِنَّ لَهُ مَعِيشَةً ضَنْكًا وَنَحْشُرُهُ يَوْمَ الْقِيَامَةِ أَعْمَى "Artık benden size hidayet geldiğinde, her kim benim hidayetime uyarsa o sapmaz ve bedbaht olmaz. Her kim de Zikrimden yüz çevirirse, şüphesiz onun sıkıntılı bir hayatı olur ve Biz onu Kıyâmet Günü de kör olarak haşrederiz." [Tâ-hâ 124-125]
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Yemen Vilâyeti Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi Telefon: 735417068 http://www.domainnomeaning.com |
E-Mail: yetahrir@gmail.com |