حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Yemen Vilâyeti
Medya Bürosu
No: YM-BA-2008-MB-TR-0002 |
H. 13 Cumâde’s Sânî 1429 M. Salı, 17 Haziran 2008 |
- Basın Açıklaması - Savaşı Durdurunuz ve Fitnenin Kökünü Kazıyınız
Yemen Nizâmı ile el-Hûsiler arasında Haziran 2004'de başlayan Sa'de'deki savaş fitnesinin üzerinden bugün itibarıyla dört yıl geçti. Öyle bir savaş fitnesi ki binlerce Yemenli Müslüman evlâdının ölmesine, binlercesinin yaralanmasına, aralarında gazetecilerin, aydınların ve yazarların da olduğu yüzlercesinin tutuklanmasına, hiçbir suçu-günahı olmayan yüz binlerce sivil insanın göç etmesine yol açtı. Bu savaşın nedenini dahi öğrenemedikleri halde evleri yıkıldı, hayvanları telef edildi ve tarım arazileri harap edildi. Muhakkak ki bu, dehşet verici kanlı bir fitnedir!
Bu fitne, hâkim nizamın yanlış politikalarının ve ısrarla yalnızca nefs-i müdâfaa yaptıklarını ileri süren Hûsî Cemaati'nin siyâsî projesinin kapalılığının bir sonucudur. Bu fitnede, siyâsî kışkırtmaların rolü olmakla birlikte perde arkasından bunun kızışmasında hem bölgesel güçlerin, hem de Batılı devletlerin daha büyük rolü vardır.
Zîra Sa'de Savaşı, Amerika'nın çağırdığı Büyük Değişim Projesi'nin halkalarından bir halka olmaktan öte bir şey değildir. Bu da geçmişteki çatışmaların ve hesaplaşmaların uzantılarındandır. Zîra gerek Kuzey ile Güneyin birleşmesi öncesinde olsun, gerekse 1994 savaşı öncesinde ve sonrasında olsun, Sa'de'de kimi güçler arasında süregelen bir çatışma mevcuttur ve bu güçlerin, hem bölgesel güçler, hem de Batılı planlarla bağlantısı vardır.
Bu fitnenin kökünü kazıyacak olan şey ise, işlerin adâlet ve ihsân ile gözetilmesi, hakların tastamam verilmesi ve zorbalık yapılmamasıdır. Bu da küçük-büyük, güçlü-güçsüz her şeyde ve herkes hakkında İslâm ile hükmedilmedikçe, Laiklik (dinsizlik) sökülüp atılmadıkça, insanların kanları, malları, ırzları korunmadıkça, zulüm defedilmedikçe ve zorbalık yok edilmedikçe gerçekleşmez.
Zîra dâhilî çekişmeler yüzünden Hâşimîler, Cumhuriyet Nizâmı'nın kendilerine zulmettiğini, topraklarına el koyduğunu, öz topraklarında yabancı haline gelecek derecede ayrımcılık ve dışlama politikasına maruz kaldıklarını düşünmektedirler. Güneyliler ise, gerek hizmet eksikliğinde ve topraklarının gasp edilmesinde, gerekse genel yaşamda, zulme ve baskıya maruz kaldıklarını düşünmektedirler. Bunların yanı sıra fakirlik oranının artması, işsizlik sayısının yükselmesi, ekonominin kötüleşmesi, enflâsyonun yükselmesi, fiyatların artması, açlığın şiddetlenmesi ve yolsuzluğun bir kanser gibi devletin tüm sektörlerine yayılması... işte bütün bunlar, Kuzeyde ve Güneyde yönetim nizâmının kilitlenmesine, tıkanmasına ve aleyhinde nefret oluşmasına neden olmuş, bu da çatışmaların yaşanmasına, savaşların çıkmasına ve devlet nizâmının kolonlarını sarsmayı tasarlayan yabancılar için gediklerin açılmasına yol açmıştır.
Batılı hareketlenmelere gelince; zamanında Portekizlilerin Yemen sahillerine girme teşebbüsü ile ortaya çıkan bu hareketlenmeler Osmanlı Hilâfet Ordusu tarafından püskürtülmüştü. İngiltere tarafından Aden'in işgâl edilmesi ve Amerika'nın Mısır lideri AbdunNâsır yoluyla Yemen'in iç işlerine müdahale etmesine kadar süregelen Batılı hareketlenmeler veya daha dakik bir ifâde ile Yemen'deki "Anglo-Amerikan Çatışması", Hilâfet'in zayıflaması dönemine dayanan kadîm bir meseledir.
İşte Sa'de Savaşı, ancak bu müdahalelerin bir parçasıdır. Zîra İngiltere, sürekli olarak Yemen'deki nizâmın kolonlarını sağlamlaştırmaya, bu uğurda Yemen içindeki ve dışındaki adamlarını kullanmaya çalışmıştır. Kaldı ki Yemen'de, Aden'i işgâl işgâlinden beri sırtını dayadığı sütunlar biçiminde adamlardan oluşan İngiltere'ye bağlı bir ordu vardır. Yemen dışında ise, Bağışçılar Konferansı'nda olduğu gibi Ali Abdullah Sâlih'in nizâmını desteklemeleri için bölgesel ajanlarını kullandı, fitneyi söndürmek gerekçesiyle müdahale etmeleri için Libya ve Katar'ı harekete geçirdi, perde arkasından Katarlı arabulucuları yönlendirdi, Hûsilerin Şia fikirlerine ve kültürüne sahip olduğunu, İran, Necef ve Kerbelâ'daki Şia mercileri tarafından desteklendiğini, örgütlenme kültürlerinin Hizbullah'ın kültürüne benzediğini ve Suud Ailesi Nizâmı'na yönelik bir tehlike teşkil ettiğini iddia ederek Suudi Ailesi'ni kaygılandırdı. Böylece Suudi Arabistan, açıktan ve gizliden Ali Abdullah Sâlih'in nizâmının yanında yer almak için harekete geçti ve beş savaşta da Hûsilerin mevzilerini uçaklarıyla bombaladığı öne sürüldü. İşte İngiltere, Yemen'de kendi çıkarlarını koruyan Ali Abdullah Sâlih'in nizâmı için böyle destek topladı.
Amerika'ya gelince; Sa'de Savaşı karşısında sessiz kalarak demokrasinin, insan haklarının ve kadın haklarının uygulanmasına ve seçimlerin yapılmasına çağrıda bulundu. Bunlar görünen sloganlardır. Ancak gizlide ise Amerika, gerek Güney meselesinde, gerekse Sa'de Savaşı'nda egemen iktidara baskı uygulamaya, kendine adamlar devşirmeye, otoriteyi değiştirip adamlarını iktidara ulaştırmaya ve "anarşi çıkarmak" yoluyla Yemen'i devletçiklere ayırmaya çalıştı!
İşte bunun için Sa'de Savaşı, derhal durdurulması ve defteri dürülmesi gereken bir fitne savaşıdır. Dolayısıyla siyâsî güçler, politik manevralar yapmaksızın bunu durdurmaya çalışmalıdırlar. Aksi takdirde Yemen'in bütünleşmiş olması, gelecek Müslüman nesilleri arasına kin, nefret ve husumet tohumları ekecek korkunç bir fitneye dönüşecektir. Egemen nizâm ve siyâsî güçlerinin pervasız davranışlarını sürdürmeleri halinde bu çekişmeler son bulmayacak ve Amerika, Irak'taki el-Duceyl ve el-Enfâl davasını istismâr ettiği gibi bunu da istismâr edecektir. Amerika'nın bu savaşa sessiz kalması ve müdahale etmemesi ise, hilekarlık ve sinsiliktir ki böylece Yemen'in işlerine müdahale etmek, kaynaklarına hâkim olmak, nizâmı veya bu savaşa karışan simgelerini yargılamak için dilediğinde kullanabileceği elinde bir dava ve dosya hazır olsun. O halde bu savaşı durdurunuz, bu fitneye ve etkilerine son veriniz ve Allahu Te'alâ'nın şu kavline icâbet ediniz:
وَاتَّقُواْ فِتْنَةً لاَّ تُصِيبَنَّ الَّذِينَ ظَلَمُواْ مِنكُمْ خَآصَّةً وَاعْلَمُواْ أَنَّ اللَّهَ شَدِيدُ الْعِقَابِ "İçinizden sadece zulmedenlere erişmekle kalmayacak bir fitneden sakının. Muhakkak ki Allah, İkâbı Şedîd olandır." [el-Enfâl 28]
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Yemen Vilâyeti Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi Telefon: 735417068 http://www.domainnomeaning.com |
E-Mail: yetahrir@gmail.com |