06 Mart 2023 tarihinde hükümete ait El Sevra gazetesinin haberine göre, 05 Mart 2023’de başkent Sana’a’daki Bakanlar Konseyi ile Temsilciler Meclisi ve Şura Konseyi, ABD Büyükelçisi Stephen Fagin ve ABD 5. Filo Komutanı Brad Cooper’ın 02 Mart 2023 tarihinde El Mehra Valisi Muhammed Ali Yasir ve valilikteki yerel meclis ve sahil güvenlik yetkilileri ile Gayda Havalimanı’nda gerçekleştirdikleri toplantıyı kınadı. Ve Gayda Havalimanı’nda konuşlanmış olan ve kaçakçılıkla mücadeleyi bahane edinen valilikteki Amerikan askerlerinin varlığını apaçık işgal olarak değerlendirdi.

Amerikan askerleri, El Mehra Valiliği’ndeki mevcudiyetlerinden büyük gurur duyuyorlar. ABD, doğrudan askerleri ve birlikleri aracılığıyla planlarını uygulamak için El Mehra valiliğine gelmiştir. Sanki Yemen, sözde meşru hükümetin yönetiminde Amerika’nın bir eyaleti haline gelmiştir. Meşru hükümetin adı dışında hiçbir gerçekliği yok. Sömürgeci kâfirlere ülkenin kapılarını açan meşru hükümet, ülkeye girmelerini meşrulaştırmıştır. Bu cılız hükümetin hiçbir kıymeti harbiyesi yoktur. Yemen ve diğer Müslüman ülkelerde Amerikan ve İngiliz varlığı şeran haramdır. Dahası onları sınır dışı etmek için çalışılmalı, ordular İslam’ı gayrimüslimlere davet ve cihat yoluyla taşımak için seferber edilmelidir. Bu ise ancak Hilafet’in kurulması ile mümkündür.

Husi hükümetinin, Birleşmiş Milletler üyesi bir ülkenin topraklarında Milletler Cemiyeti’nin kurulmasına katkıda bulunan Amerikan ve İngiliz yabancı kuvvetlerinin varlığını kınaması, barış, bölgesel ve uluslararası güvenlik ve istikrardan bahsetmesi, işgalcilerden açıklamalarıyla değil, eylemleriyle bunu kanıtlamalarını istemesi, yabancı planlarla işbirliği yaptığı, zayıf olduğu, uygun şekilde yanıt veremediği anlamına gelir. Oysa Amerikalı generallerin Yemen’de devam eden savaşa katıldıkları kanıtlanmıştır.

Bu kınama, Abdul Melik el Husi’nin son konuşmasında da belirttiği gibi Amerikan ve İngiliz işgalcilerinin sınır dışı edilmesi gerekliliği ile nasıl tutarlı olabilir? Kınama, İslam’ı gerçek hayatta uygulamaktan kaçınmakla, El Kaide ile mücadelede CIA ile açıkça işbirliği yapmakla ve CIA’nın El Bayda Valiliğine bağlı Yakla’daki askeri operasyonlarında Amerikalılara destek vermekle hiçbir şekilde tutarlı değildir. ABD’nin Yemen’i parçalama planlarının bir parçası olarak Riyad’daki rejimle yapılan anlaşma çerçevesinde Hadramevt ve El Mehra’nın ayrılması da uzak bir ihtimal değildir. Biz ancak, “Birakeş’in halkına yaptığı budur” deriz.

Sykes-Picot sınırları ötesindeki Necd, Hicaz ve BAE hedeflerini vurabilecek balistik füzelere ve insansız hava araçlarına sahipken sözlü kınama pek işe yaramaz. Eğer samimiyseniz o silahları Amerikan kuvvetlerine doğrultmanız gerekmez mi? Ama nerede?  Siz Amerikan siyasetinin bir ürünüsünüz. İngiliz ajanlarını Yemen’den kovmakla ve yeni Ortadoğu projesi doğrultusunda Yemen’i parçalamakla memursunuz. Kuzey ve güneydeki yöneticiler Yemen halkına empoze edilmiştir. İrade sahibi olmadıkları gibi sadece kafir Batı’nın diktelerini yasalaştırmakla yükümlüdürler.

Amerika ve İngiltere’yi Yemen ve tüm Müslüman ülkelerden ancak Nübüvvet metodu üzere ikinci Raşidi Hilafet çıkaracaktır. Hizb-ut Tahrir’in var etmek için çalıştığı Hilafet, Sykes-Picot sınırlarını ortadan kaldıracak, ümmete izzet ve ihtişamını iade edecektir. Hizb-ut Tahrir ümmeti gece gündüz demeden bu büyük hayra nail olmaya, dünya ve ahiret şerefini elde etmeye çağırıyor. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

وَيَوْمَئِذٍ يَفْرَحُ الْمُؤْمِنُونَ * بِنَصْرِ اللَّهِ يَنْصُرُ مَنْ يَشَاءُ وَهُوَ الْعَزِيزُ الرَّحِيمُ “O gün Allah’ın zafer vermesiyle müminler sevinecektir. Allah, dilediğine yardım eder. O, mutlak güç sahibidir, çok merhametlidir.” ^{[Rum 4-6]}