İsveç ve İsviçre’nin Birleşmiş Milletler ile işbirliğiyle Cenevre’de düzenlediği Yemen’e bağış yapan ülkeler konferansı, 26 Şubat Pazartesi günü sona erdi. 31 ülke ve uluslararası kuruluş 1,2 milyar dolar yardım taahhüdünde bulundu. Yardımlar, kıtlık tehdidini önlemek ve savaş nedeniyle yerinden edilmiş, açlık ve hastalıktan bitkin düşen milyonlarca Yemenliye için kullanılacak. 2014’ten beri ülkeyi kasıp kavuran savaşın sona ereceğine dair hiçbir umut yok. Ancak konferansta taahhüt edilen miktar, Birleşmiş Milletler’in 4,3 milyar dolarlık taahhüdünün çok çok gerisinde kaldı. Fakat uluslararası örgüt, miktarın bu hafta sonuna kadar 2 milyar dolara çıkacağını umuyor.

Amerika ve İngiltere liderliğinde Yemen’de süren savaş her türlü hastalık ve salgına yol açtı. Yeterli gıda, içecek ve tıbbi bakım bulamayan 21 milyon Yemenlilerden 400 bin çocuk yetersiz beslenme ve açlıktan mustariptir. Hastalığın yaratıcısı ve ilacın imalatçısı olan Birleşmiş Milletler, bu organizasyonun sponsorlarına ve yapımcılarına istediklerini vermek için insani yönden dem vurmaktadır. Aslında bu örgütler, kurucusu kâfir Batı’nın çıkarları için çalışmakta, Batı da bu örgütler aracılığıyla çıkarlarını gerçekleştirmektedir. Oysa bu ve benzeri konferansların insani yönle hiçbir ilgisi yoktur. Bu eylemlerin amacı, Yemen’de çatışan ülkelerin sömürgecilik etkisini sürdürmek, Yemen’in halkına yeten servetinin ve daha fazlasının yağmalanmasını sağlamaktır. Amerika ve İngiltere’nin kuzey ve güney Yemen’deki bu serveti yağmalamalarını sağlayan kukla yöneticilerin varlığı olmasaydı ve bu zenginlikler Sana ve Aden hükümetlerinin kasalarına gitmeseydi, Yemen halkına yeter de artardı bile. Petrol, gaz ve limanlardan elde edilen gelirler de fazlasıyla olurdu. Vergi, gümrük ve insanlardan yasa dışı yollarla alınan zekât paralarını saymıyoruz bile. Pek çok kişinin bilmediği sadece Allah’ın bildiği vakıflar ve diğer pek çok açık gizli gelir kaynaklar da var. Dahası Husilerin kontrolündeki bölgelerde birçok isim altında insanlardan harç ve telif ücretleri alınıyor. Bunlar hakkında bir delil yoktur, kıyamet günü onu alanlar, pişman olacaklar ve ateşe atılacaklardır.

Batılı ülkelerin benimsediği kapitalist ideoloji, Afrika’da, Yemen dahil birçok Latin Amerika ve Asya ülkesinde yoksulluğun, açlığın ve hastalıkların yayılmasının doğrudan nedenidir. Amerika liderliğindeki bir sömürge kurumu olan Dünya Bankası Operasyon Direktörü Axel, 18 Ocak 2023 tarihinde yaptığı açıklamada, “İklim değişikliği 130 milyon insanı daha yoksulluğa itebilir.” dedi. O halde yoksul insanların sayısının artmasından Batı sorumludur, çünkü iklim değişikliğinden sorumludur. Yoksulluk, açlık, ilaçsızlık, sağlık ve eğitim eksikliği gibi dünyanın maruz kaldığı her şey, dünyaya uygulanan adaletsiz kapitalist sistemden kaynaklanmaktadır. Sömürgeci büyük kapitalist ülkeler, şirketleri, finansal kurumları ve paraları, diğer ülkelerin para birimlerini kontrol etmekte, o ülkeleri kredilere boğmaktadır.

Tarihi boyunca yapılan bu yardımların Yemen halkının iyiliğine olmadığı, kıtlık ve bağımlılığı artırdığı dikkat çekicidir. Bununla birlikte Yemen’deki sıradan insanların, yardımların ne kadar tehlikeli olduğunun farkında değillerdir. Hatta Batı’nın Birleşmiş Milletler aracılığıyla yaptığı yardımlardan yararlandıklarını iddia ediyorlar. Yöneticiler ve çevrelerindeki bir kısım kişiler ise, yaptıkları şeyin ne kadar tehlikeli olduğunun farkındalar. Ama bazı okullar ve köprülerin inşası ve yakın gelecekte devlette işlerin yürümesi gibi bir kısım küçük menfaatler ile avunuyorlar. Gelecek nesilleri yozlaşma ve bozgunculuk ile baş başa bırakıyorlar.

Özetle yardım, ekonomik bir sömürgeciliktir, siyasi ve askeri sömürgecilikten pek de farklı değildir, çünkü sonuç aynıdır, Batı’ya bağımlılığı artırmak ve İslam temelinde doğru değişimi geciktirmek için halklara zincir vurmaktır. Ümmet, kendini sarmalayan bu kısıtlamalardan ancak Nübüvvet metodu üzere ikinci Raşidi Hilafet’in kurulmasıyla kurtulacaktır. Hizb-ut Tahrir Hilafet için çalışmaktadır, Hilafetin zamanı gelmiştir. Ceberut saltanatın yıkılması ve rejiminin devrilmesi yakındır. Peygamberimiz SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

ثُمَّ تَكُونُ خِلَافَةً عَلَى مِنْهَاجِ النُّبُوَّةِ“Sonra Nübüvvet metodu üzere Hilafet olacaktır.”