Yemen halkı, atalarının İslam’a girip Müslüman olması münasebetiyle her yıl Recep ayının ilk Cuma gününde kutlama düzenlerler. İslam nimetini bahşedip lütfettiği için Allah’a hamdü sena edip şükrederler. Başkent Sana, Taiz Valiliği’ndeki El Cenad, El Hudeyde Valiliği’ndeki Zebid ve Hadramevt Valiliği’ndeki Tarim kentleri, dini ve tarihi statüleri nedeniyle bu etkinliği en çok kutlayan bölgelerdir. Bu bölgeler, Yemen’in Müslüman oluşuyla bağlantılıdır. Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in elçisi İmam Ali b. Ebi Talip RadiyAllahu Anh, Yemen halkını Allah’ın dinine davet etmek için Sana’ya gelmiş ve Sana’daki Ulu Camii’nin inşasında çalışmıştır. Rivayete göre Ali RadiyAllahu Anh, Sana’ya geldiğinde, eski Sana’daki Ulu Camii’nin kuzeyinde bugün Suk El Halka denilen yerde toplanan Hemedan kabilelerine bir hutbe irat eylemiştir. Hutbesinden etkilenen Hemedan kabileleri bir günde topyekûn İslam’a girmiştir. Büyük sahabe Muaz b. Cebel RadiyAllahu Anh da El Cenad kentine gelerek, El Cenad Camii’ni, Ebu Musa El Eşari RadiyAllahu Anh da Zebid kentinde El Eşari Camii’ni inşa etmişlerdir.

O sırada Yemen, Hemayar, Hadramevt, Kinde ve Hemedan aşiretleri ile Sana, Aden ve çevresindeki Pers hükümdarlığı ve Necran Hıristiyanlarının bulunduğu Necran’daki Habes arasında bölünmüş vaziyetteydi. İslam, bu bölünmüşlük ve ayrılığa son vermiştir. Yemen halkı, hicretin 6-10 yılları arasında gruplar halinde barışçıl bir şekilde İslam’a girmiştir. Ancak Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in vefatının ardından Yemen halkının bir kısmı İslam’dan irtidat etmiştir. İrtidat sebebiyle Halife Ebu Bekir el-Sıddık RadiyAllahu Anh Yemen’e üç ordu göndermiştir. Öldürülenlerin ardından Yemen halkı tekrar İslam’a geri girmiş, Allah’ın hayır murat ettiği kimseler İslam’a geri dönmüştür. Sonrasında Yemen halkı, aşiretçilik ya da kabilecilik etrafında değil ümmet kavramı etrafında toplanmış, İslam’ın yayılmasında etkin rol almış, Amr İbnu’l As ve diğer komutanların ordularında İslami fetihlere katılmışlardır. Birçoğu Şam ve çeşitli İslam ülkelerine yerleşmiştir. Endülüs’ün Granada kentinde bulunan Hemedan Kalesi, Sevilla kentinde bulunan Havlan Kalesi, Yassab Kalesi ve diğer kaleler bunun kanıtıdır. Birçoğunun Irak, Şam ve Endülüs’te yaratıcılığı söz konusudur. Aralarında Kadı Amir bin Şerahibil El Şabi, Mesruk El Hemedani, Talha b. Ma’rik El Hemedani El Yami, İbrahim En Nehai El Mudhici, El Eşter El Nehai vb. gibi bir grup âlim vardır. En ünlüleri, Malik b. Enes El Asbahi, Kadı Iyaz El Yahsubi, Abdurrahman El Ğafiki, Mansur b. Ebi Amir El Meafari’dir.

Ey iman ve hikmet halkı! Atalarınızın İslam’a sundukları hizmetler bunlardır, peki siz ne gibi hizmet sundunuz? İslam’a sırt çevirdiniz, hayat sistemi ve yaşam tarzı olarak kâfir Batı’nın laik demokratik cumhuriyet sistemini benimsediniz. Sonra aranızda şiddetli çekişmeler yaşandı, çatışmaya başladınız. Düşmanlarınıza hizmet etmek için aranızda boş yere kanlar aktı. Size her türlü azabı reva gören, sizi Allah’ın indirdiklerinden başkasıyla yöneten, ülkenizin zenginliklerini kâfir Batı’ya peşkeş çeken yöneticilere teslim oldunuz. Siz açlıktan ölürken onlar zevkusefa içinde lüks bir yaşam sürmektedirler! Bütün bunlardan sonra Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in atalarınız için zikrettiği özelliklerden geriye ne bıraktınız? Ebu Hurayra RadiyAllahu Anh’dan Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir:

أَتَاكُمْ أَهْلُ الْيَمَنِ هُمْ أَرَقُّ أَفْئِدَةً وَأَلْيَنُ قُلُوباً، الْإِيمَانُ يَمَانٍ وَالْحِكْمَةُ يَمَانِيَةٌ“Size Yemen ahalisi gelmiş bulunuyor. Onlar kalpleri pek zayıf, yürekleri pek yufkadır. İman Yemenlidir, hikmet de Yemenlidir.”İçinde bulunduğunuz durumdan kurtulup Allah’ın emrettiği gibi dininin taşıyıcıları olmalısınız. İbn Ömer RadiyAllahu Anh’ın rivayet ettiği gibi olmamalısınız: Ben, Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’i şöyle buyururken işittim:

إِذَا تَبَايَعْتُمْ بِالْعِينَةِ، وَأَخَذْتُمْ أَذْنَابَ الْبَقَرِ، وَرَضِيتُمْ بِالزَّرْعِ، وَتَرَكْتُمْ الْجِهَادَ، سَلَّطَ اللَّهُ عَلَيْكُمْ ذُلّاً لَا يَنْزِعُهُ حَتَّى تَرْجِعُوا إِلَى دِينِكُمْ“Îyne usulü ile alış veriş yaptığınız, öküzlerin kuyruğuna tutunup ziraatçılıkla geçinmeye razı olduğunuz ve Cihadı terk ettiğiniz vakit, Allah sizin üzerinize zilleti musallat eder de dininize dönene kadar onu üzerinizden sıyırıp almaz!”

Siz buna layıksınız. Hadi Nübüvvet metodu üzere ikinci Raşidi Hilafeti kurmak için Hizb-ut Tahrir ile çalışmaya koyulun ki hem dünya ve ahiretin iyiliğine hem de nimetine nail olasınız.