Cumhurbaşkanı Erdoğan Rusya’ya yaptığı ziyaretten döndükten sonra 24.09.2015 tarihinde Suriye ile ilgili basın mensuplarına bir açıklama yaptı ve Suriye’deki süreç ile ilgili şu ifadeleri kullandı: “Esed’siz bu sürecin olması veya geçiş sürecinde belki Esed ile gidilme gibi bir şey olabilir…” Bu açıklamanın üzerine kamuoyunda “Türkiye’nin Suriye çizgisi değişti” şeklinde haberler yapıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ise bu haberlerden sonra yeni bir açıklamayla şöyle dedi: “Türkiye, dün nerede ise bugün de aynı yerdedir.” Erdoğan’ın ifade ettiği bu söz doğrudur. Zira Türkiye, Suriye politikasında dün nerede durdursa, bugün de aynı yerde yani Amerika’nın yanında durmaktadır.

      Başından beri Türkiye’nin ve Amerika’nın Suriye politikası eş güdümlüdür. Zira Türkiye; operasyonel mekanizma’dan Cenevre 1 ve Cenevre 2 toplantılarına, yabancı asker geçişinden üslerin ABD ve Koalisyon güçlerine açılmasına, eğit-donattan sınıra duvar çekilmesine kadar tüm politikalarını ABD’nin direktifleriyle atmış ve efendisine hizmette kusur göstermemiştir. Hatta “terör örgütü” olarak isimlendirdiği PKK’nın Suriye kolu olan PYD’ye Amerika’nın yardımları ve desteği karşısında hiçbir şey diyemediği gibi, sınırlarını açarak peşmerge güçlerinin de Kobani’ye geçişine izin vermiştir. Dolayısıyla Suriye’de yürütülen küresel savaş; Amerika, Avrupa, Rusya, İran ve Suriye rejimi ittifakı ile muhlis Müslümanlara karşı yürütülmektedir. Türkiye ve diğer bölge devletleri ise sadece dolgu malzemesi olarak kullanılmaktadır.

      Amerika ve Rusya Esed rejimini ayakta tutmak için devrimin başından bugüne yapay bir karşıtlık oluşturmuştur. Şimdi ise Esed’li geçiş sürecini açıkça ifade ediyorlar. Zira ABD ve Rusya çok iyi biliyor ki Baas rejimi olmazsa Suriye ellerinden kayıp gidecektir. Rejimin yerine koyacakları alternatif bir muhalefeti oluşturamadıkları için de çaresizler ve Esed’e mahkûmlar. Bunu ABD ve Rusya gibi Türkiye’de çok iyi bilmektedir. Türkiye en başından beri var olan ama bugün açıkça ilan edilen bu plana ayak uydurmak için yumuşak açıklamalarla sadece geçiş süreci sağlamaya çalışmaktadır.

      BM Genel Kurul Toplantısı için New York’ta bulunan Başbakan Ahmet Davutoğlu, ABD’nin/Obama’nın Suriye politikasında bir değişikliğin olup olmadığı sorusuna şöyle cevap verdi: “Obama’nın Suriye bağlamında söyledikleri, son dönemde ABD'nin Esed'in kalışına dayalı bir senaryoya doğru meylettiğine dönük bir takım yorumları da boşa çıkaran açıklamalardı.” Yani Başbakan Davutoğlu’nun bu açıklaması, Türkiye’nin ABD’ye göbekten bağlı olduğunu açıkça ortaya koymaktadır. Çünkü Türkiye, olmayan Suriye politikasının doğruluğunu terörün kaynağı olan ABD’nin başkanı Obama’nın boş açıklamaları ile desteklemeye çalışmaktadır.  

      O halde Başbakan Davutoğlu’na soruyoruz: Tüm kırmızıçizgileri aşmasına rağmen hâlâ Esed’i ayakta tutan ABD değil midir? Esed rejimini askeri ve lojistik olarak destekleyen Rusya ve İran ile çalışmaya hazırız diyen Obama değil midir? Amerika’nın terör bahanesiyle kurduğu haçlı koalisyonuna ortak olarak Esed’i zımnen destekleyen Türkiye değil midir? Açıkça Esed’i destekleyen Rusya’nın ağır silahlarının Türkiye sularından Suriye’ye geçmesine izin veren siz değil misiniz?

فَلَيَعْلَمَنَّ اللَّهُ الَّذِينَ صَدَقُوا وَلَيَعْلَمَنَّ الْكَاذِبِينَ

“Allah, doğruları da yalancıları da mutlaka ortaya koyacaktır.”^{[Ankebut 3]}