Salı, 24 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/26
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Türkiye Vilâyeti
Medya Bürosu

No: TRu2013BAu20132015u2013MBu2013TRu2013007 H. 3 Cumâde’s Sânî 1436
M. Pazar, 22 Mart 2015

Basın Açıklaması Rusya'ya Karşı Küçücük Ticari Bir Yaptırım Yapacak Kadar Dahi Risk Alamayan Bir Yönetici Kırım Müslümanları İçin Ne Yapabilir?

20.03.2015 Cuma günü Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ukrayna Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi'nin 4. Toplantısına katılmak için Ukrayna'nın başkenti Kiev'e gitti. Erdoğan Ukrayna'ya gitmeden önce 17 Mart 2015 Salı günü ise Rusya lideri Putin ile bir telefon görüşmesi yaptı. Cumhurbaşkanlığı kaynaklarından yapılan açıklamaya göre bu görüşmede; Erdoğan ve Putin'in Türkiye ve Rusya ilişkilerini daha da ilerletme konusundaki iradelerini vurguladıkları belirtildi. Ayrıca, Ukrayna krizinin çözümü, çatışmaların sona erdirilmesi, Kırım Tatarları ile ilgili sorunlar ve çözüm yolları hakkında görüş alışverişinde bulunulduğu belirtildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan Ukrayna lideri Poroşenko ile yaptığı ortak basın açıklamasında ise şu açıklamayı yaptı: "Türkiye olarak tarihi ve kültürel bağlarımızın bulunduğu Kırım'da tüm zorluklara, baskılara rağmen duruşlarından taviz vermeyen Kırım Tatar Türklerinin durumlarını yakından izliyoruz."

Bundan tam bir yıl önce 21 Mart 2014 tarihinde küresel emperyalist ülkelerin Müslüman beldeler üzerindeki siyasi çekişmelerinin bir neticesi olarak Rusya Kırımı bir oldubitti ile kendi topraklarına kattı. Suriye rejiminin İslami devrime karşı ayakta kalması ve korunması konusunda aktif bir rol üstlenen Rusya, bu rolünü fırsata çevirerek yayılma politikalarına hız verdi. Gerek Türkiye gerekse batı devletleri Donbas'a (Doğu Ukrayna'ya) gösterdikleri kıymetin çok azını dahi Kırım için göstermediler. Türkiye'nin, Kırım Müslümanlarına yönelik Rusya'nın yürüttüğü baskı politikalarından habersiz olduğunu hiç kimse söyleyemez. Müslüman Kırım tatarlarının bugün yaşadıkları zülüm, baskı, tecrit ve göçe zorlama ilk değildir. Cumhurbaşkanı Erdoğan gibi "dostları" olduğu sürece de son olmayacak. Osmanlı devletine bağlı Kırım hanlığı 1783 yılına kadar 300 yıl ayakta kaldı. 1917-Bolşevik Devrimi sürecinde Kırım işgal edilerek Rusya'ya bağlandı. 1920'lerin sonunda Vladimir Lenin'in, Kırım Tatarlarına ilişkin; "Onları alacak, bölecek, kendimize tabi kılacak, sindireceğiz." ifadesini kullandığı söylenir. Stalin'in demir yumruğu döneminde ise Kırım Tatarları neredeyse yok olmanın eşiğine getirildi. 1944 yılında 180.000 Kırımlı Müslüman yurtlarından çıkarılarak doğuya sürüldü. Keza, 10 binlerce Kırım'lı Müslüman, bu zorunlu göç sırasında öldürüldü. Aileler parçalandı. Kırım halkına karşı tam bir soykırım uygulandı.

Rusya bugün aynı şekilde Kırımlı Müslümanlara yönelik göç ve asimilasyon politikalarını uyguluyor. Açıkça ya bizim istediğimiz gibi yaşarsınız, ya da Kırım topraklarından çıkıp gidin" diyor. Rusya, Kırım'ı işgal ettiği günden bugüne Türkiye'deki yöneticiler ve özellikle Cumhurbaşkanı Erdoğan ne yaptınız? Hiçbir şekilde ağırlığı olmayan boş sözler söylemekten başka hangi somut adımı attınız? Kırım'ın işgaline karşı çıktığınızı, Kırım halkının yanında yer aldığınızı ifade eden siz, Çeçenistan'da on binlerce insanı katledip ajanı Kadirovu Müslümanların başına bela eden, Suriye'de açıkça katil Baas rejimine maddi ve siyasi destek vererek safını belli eden Rusya'ya karşı Türkiye devleti olarak ve Cumhurbaşkanı olarak hangi yaptırımı uyguladınız? Allah'tan korkun! Kırım Müslümanlarının hürriyeti, Osmanlı Hilafetinin bize miras bıraktığı Kırım toprağı sizin için Rusya ile yaptığınız üç kuruşluk enerji ve ticaret anlaşmasından daha mı değersiz?

Ey Müslüman Kırımlı Kardeşlerimiz! İçerisinde bulunduğunuz durum devletlerarası çatışmaya dönüşmüş bir vaziyettedir. Rusya Ukrayna'yı bir vilayeti olarak görüyor. Amerika, Ukrayna'yı NATO'ya dâhil etmek istiyor. AB onu birliğine sokmak istiyor. Türkiye ve Cumhurbaşkanı Erdoğan ise bu üçü arasında gidip gelerek arabuluculuk yapmaya çalışıyor. Küresel sömürgecilerin bu çatışması çok uzun yıllardan beri devam ediyor. Kâfirlerin Kırım üzerindeki bu kirli hesapları ancak İslami bir yönetim ile son bulur. Kırım, ancak Raşid-i Hilafet Devleti'nin gölgesinde huzur ve istikrar bulabilir. Bu geçmişte böyleydi yakın zamanda da böyle olacaktır.

Ey Müslüman Türkiye Halkı! Kırımlı Müslümanlar sizin kardeşleriniz. Kırım bizlere Osmanlı yadigârı olarak miras bırakılmış topraktır. O halde aramızdaki köprüleri kaldıralım. İslam akidesi ve kardeşlik bağını yeniden tesis edecek Raşid-i Hilafet için birlikte çalışalım. Kırımlı Müslüman kardeşlerinizi sahipsiz bırakan yöneticileri sert bir dille uyaralım. Onlara, kâfir Rusya'nın Kırım'dan defolup gitmesini sağlayacak acil adımlar atmalarını söyleyelim.

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Türkiye Vilâyeti
Medya Bürosu
Adres Bilgileri ve Web Sitesi

Telefon: 
www.hizb-turkiye.com
E-Mail: bilgi [@] hizb-turkiye.com

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER